Haberin İngilizcesi için tıklayın
2012'de ilk olarak Aydınlık gazetesi tarafından gündeme getirilen ve daha sonra "AKP'nin paramiliter gücü olduğu" ve "Suriye'deki muhalif grupları SADAT eğitiyor" şeklindeki haberlerle çok kez basında yer alan SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) Sedat Peker'in yayınladığı 8. video ile tekrar gündemde.
Peker, SADAT'ın El Nusra'ya yardım ettiğini belirterek, "Bunlar el Nusracı' dedi. Bizim diğer arkadaşlar da 'Bu gidenler el Nusra'ya gidiyor' dediler. Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi söylüyorum. Ama ben yollamadım, SADAT'çılar yolladı" dedi.
Peki, daha önce de çok kez gündeme gelen SADAT nedir, niçin kurul, ne yapar? SADAT'ın kuruluşunu, faaliyetlerini ve hakkındaki iddiaları derledik.
TIKLAYIN-"SADAT benim üzerimden Nusra'ya silah gönderdi"
SADAT nedir: Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. veya SADAT A.Ş., Türkiye merkezli bir askeri danışmanlık şirketidir. 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından kuruldu.
Şirketin belirttiği misyon "Silahlı Kuvvetlerin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonu, iç güvenlik ve savunma alanında stratejik danışmanlık, iç güvenlik ve askeri eğitim ile donatım alanlarında hizmet vererek, İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmayı ve İslam Dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasındaki hak ettiği yerini almasına yardımcı olmaktır."
Ne yapıyor: Uluslararası alanda askeri ve iç eğitim, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi hizmetler sunduğunu ifade ediyor.
Şirketin, kursları arasında "Gayri Nizamı Harp (kontrgerilla)" ve "Keskin Nişancılık" gibi başlıklar da dikkat çekiyor. "Kara Harekatı", "Keskin Nişancılık", "Koruma", "Tahrip", "Gayri Nizami Harp", "İleri Tek Er Muharebe", "Topçu ve Havan İleri Gözetleyicilik", "Tank / Zırhlı Araç Avcılığı" gibi eğitim paketleri bulunuyor.
Kimler yer alıyor: Şirket, çeşitli branş ve uzmanlık alanlarından 50 ila 200 emekli TSK görevlisi çalıştırıyor.
Şirketin hizmetleri arasında danışmanlık, eğitim, konvansiyonel askerî eğitim, alışılmadık askerî eğitim, özel kuvvetler eğitimi ve ordu donatımı bulunuyor.
SADAT A.Ş.'nin Adnan Tanriverdi tarafından kurulan daha siyasi bir odağı olan ASSAM adında kardeş bir kuruluşu bulunuyor. ASSAM, stratejik bir araştırma merkezi işletmekte ve yıllık sözleşmelere ev sahipliği yapıyor.
SADAT hakkındaki iddialar: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Konya ve Tokat'ta silahlı eğitim kampları kurulduğuna yönelik duyumlar aldığını gündeme getirerek araştırılmasını istedi.
Akşener'in işaret ettiği ve önlem alınmasını istediği SADAT'ın çeşitli yerlerde açtığı eğitim kamplarında 2800 kişinin 'gayri nizamı harp' ya da 'gerilla eğitimi' aldığı geçmiş dönemlerde gündeme gelmişti.
SADAT, 2018 yılında Afrin operasyonu sürecinde Özgür Suriye Ordusu'na yardım ettiği ve 2016 yılında darbe girişimi sürecinde sokağa çıkarak askerlerle çatıştığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Ayrıca sivillere yargı muafiyeti getiren KHK SADAT için çıkarıldığı da çokça tartışılmıştı.
|
HÖH'ü tanımıyorum demişti
SADAT'ın ismi Suriye iç savaşında yer almış kişilerin kurduğu Halk Özel Harekat (HÖH) ile birlikte de anıldı. Tanrıverdi, 28 Ocak 2018 yılında Habertürk'ten Kübra Par'a verdiği röportajda, "HÖH'ü tanımıyorum. Askeri yapılanma içinde olup olmadığını da bilmiyorum. Ama her tür sivil silahlı örgütlenme tehlikelidir, gerekmez, uygun değildir" demişti.
"MİT ile fiili bağlatımız yok"
Tanrıverdi, TSK'nin 20 Ocak 2018'de Afrin'e düzenlediği operasyon sürecinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında 23 Ocak'ta yapılan toplantıya MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın yanında katılmıştı. Tanrıverdi, bu toplantıya katılma nedeni soorulduğunda ise; "Ben 'Güvenlik Zirvesi'ne Cumhurbaşkanımızın "Güvenlik Politikaları" konusundaki başdanışmanı olarak katılıyorum. Afrin konulu zirveye de bu sıfatla katıldım. MİT Müsteşarlığı ile fiili bir bağlantımız yok" yanıtını vermişti.
ÖSO ile ilişkili olduğu iddiaları
Tanrıverdi, Özgür Suriye Ordusu'na eğitim verdiklerine dair iddialar hakkında ise şunları söylemişti: "Özgür Suriye Ordusu'nun kuruluş safhasında Hatay'ın güneyindeki mülteci kampında Özgür Suriye Ordusu'nun ilk kurucusu Albay Riyad Esad isminde bir şahsın olduğunu duyduk ve gittik oraya.
"O zaman daha Suriye'de muhalefetin silah kullanmama kararının olduğu bir dönem. Yani aşağı yukarı 1 sene kadar, rejimin zulmüne karşı silahsız muhalefet edecek tarzda direndiler. Biz o zaman bir rapor hazırladık. O raporumuzu devletimize gönderdik. Dedik ki; 'Bunların muhalefet olarak organizasyona ihtiyacı var.
"SADAT'a yetki verilirse..."
"Bunu eğer devlet olarak silahlı kuvvetlerimiz üstlenirse 6 ayda bu kargaşa biter. Eğer SADAT'a bu konuda yetki verilirse SADAT da 1 sene de anca bitirebilir'. Ancak o günün koşullarında bu mesele icraata geçirilemedi. Ve o iş orada kaldı. SADAT'ın Özgür Suriye Ordusu ile herhangi bir fiili ilişkisi olmadı.
"Somali'de de silahlı kuvvetlerimiz oraya gitmeden önce Somali'den bir yetkili SADAT'tan orada bir üs kurmasını talep etti. Sonra silahlı kuvetlerimiz gidince bize ihtiyaç kalmadı. Zaten biz silahlı kuvvetlerimiz olmadığı, ulaşamadığı yerlere hizmet verelim, demiştik. Silahlı kuvvetlerimiz şimdi oraya hizmet verecek bir üssü kurdu."
Bekçilik sistemi ve SADAT
Araştırmacı-Tarihçi Ayhan Işık, 20 Kasım 2020'de bianet'te yer alan "Devletin ve toplumun paramiliterleşmesi" başlıklı yazısında SADAT ilişkin şöyle yazmıştı: "Yine yasalaştırılarak yürürlüğe giren Bekçilik sistemi, Meral Akşener'in gündeme getirdiği "SADAT'ın, ülkenin çeşitli yerlerinde eğitim kampları kurarak sivillere silahlı eğitim verdiğine" dair iddiaları, toplumun milliyetçi ve İslamcı kesimlerinin de dahil edilip paramiliterleştirildiği yeni bir güvenlik konseptinin yürürlüğe sokulduğunu işaret ediyor.
Bunun yanında devleti yöneten elitlerin parçalı olması, yarı resmi veya gayri resmi farklı silahlı birlikler üzerinde kontrollerin olması, şiddet tekelinin bir grubun veya hükümetin elinde olmadığı ve her kesimin kendi paramiliter grubunu kurmaya çalıştığını gösteriyor.
"Paralı askerlik kurumsallaşıyor"
Bir taraftan yeni paramiliter formlar oluşturulurken bir taraftan da SADAT eliyle güvenlik danışmanlığı adı altında paralı askerlik sitemi de kurumsallaştırılıyor.
Fakat bu paralı askerliğin paramilitarizm ile teması, önemli bir ideolojik motivasyona sahip olmasıyla bağlantılı. Diğer bir ifadeyle, paramilitarizm ideolojik, paralı askerlik (mercenaries) ise pür ekonomik bir alanda yer alır.
Türkiye'nin yurtdışına yolladığı gruplar ikisinin arasında ama paramlitarizme daha yakın bir yerdedir. Dolayısıyla 2015 sonrası devletin ve toplumun paramilitarizasyonu, eski bir geleneğin modernize edilmesi, gayri resmi olarak benimsenmiş bir siyasetin meşrulaştırılması ve alenileştirilmesidir."
Adnan Tanrıverdi kimdir?
Ağustos 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına atandı.
1964 yılında Kara Harp Okulu'na girdi. Kurmay subay olarak; Adapazarı 2. Piyade Tümen Komutanlığı ,İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Kurmay Başkan Vekilliği; Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği; Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı Lojistik ve Harekat Şube Müdürlükleri, Kurmay Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu.
1980 Binbaşı terfi 1984 yılında Yarbay, 1987 yılında ise Albay oldu.
1990 yılında Malazgirt 8'inci Kolordu Topçu Alay Komutanlığına atandı ve bu görevde iken 1992 yılında Tuğgeneralliğe yükseltildi.
1995–1996 yıllarında da Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra, Ağustos 1996 da İsmail Hakkı Karadayı'nın genelkurmay başkanlığı döneminde, kendi rızası olmadan emekli edildi.
Emekli olduktan sonra, İhlas Holding ve Türkiye Gazetesi patronu Enver Ören'in devre mülk şirketi İhlas Marmara Evleri'nin Camii Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu'nda görev aldı
Kasım 2004 tarihinden itibaren de, YAŞ kararları ile ordudan atılan 7 askerin kurduğu Adaleti Savunanlar Derneği'nin (ASDER) Genel Başkanlığı görevini üstlendi. (RT)