Akademisyenler, aktivistler, İstanbul'un farklı üniversitelerinden öğrenciler ile hukuk ve medya alanında çalışanlar Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu'nun düzenlediği "Toplumsal Cinsiyet ve Şiddet Semineri"nde biraraya geldi.
Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi'ndeki seminerde katılımcılar "cinsel şiddet" ve "namus uğruna şiddet"i konuştu; şiddetin önlenmesi için siyaset, hukuk, akademi ve medya çalışanlarının sorumluluklarını tartıştı.
İk oturumunun konusu "cinsel şiddet"ti. Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Hülya Adak üstlendi. Konuşmacılar Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu'ndan Özlem Çolak, cinsel şiddeti önleme, müdahale ve rehabilitasyon süreçlerinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi, faillerin cezasız kalmaması ve mağdurların daha fazla travmatize olmaması için Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri'nin gerekliliğine dikkat çekti.
"Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin imzacı ülkeleri cinsel şiddet kriz merkezleri kurmakla yükümlü kıldığını hatırlatan Çolak, "Ancak en önemlisi, devlet kurumlarında yerleşik cinsiyetçi bakışın değişmesi; kriz merkezlerinin sağlıklı ve doğru bir bakış açısıyla çalışması" dedi.
Milliyet Gazetesi'nden Zeynep Miraç Özkartal ise medyanın cinsiyetçi dilinin şiddeti ve cinsiyet ayrımcılığını yeniden ürettiğini belirtti; "Buna rağmen Ayşe Paşalı davası diliyle, ele alınış biçimiyle medya için bir dönüm noktası oldu" dedi.
"Üniversitelerde Cinsel Taciz Yönergesi Nasıl Oluşturulur?" konulu atölye çalışmasının kolaylaştırıcısı Hülya Adak idi. Adak, Sabancı Üniversitesi'ndeki deneyimlerini anlattı. İstanbul'un farklı üniversitelerinden öğrenciler hem kendi üniversitelerindeki gelişmeleri anlattı.
"Namus Uğruna Şiddet" oturumunun konuşmacıları KAMER'den Nilgün Yıldırım ve bianet'ten Burçin Belge, moderator ise Sabancı Üniversitesi'nden Olcay Özer idi. Yıldırım, KAMER'in çalışmaları hakkında bilgi verdi; kadına yönelik şiddetin ve namus cinayetlerinin sona ermesi için kadınlar ve erkeklerle birlikte çalışmanın önemine değindi.
Belge ise "kadın odaklı haberciliği" anlattı. Kadına yönelik şiddetin kadın erkek eşitsizliği ve iktidar ilişkileriyle ilgisini vurgulayan Belge, şiddetin önlenmesi için hayatın her alanında kadınların seslerinin duyulur olmasının önemini hatırlattı. Belge, bianet'in 2010 yılı sonunda hazırladığı "erkek şiddetinin 2010 yılı raporu"nın sonuçlarına da değindi.
Seminer, "Namus Nedir?" konulu atölye çalışması ile sona erdi. Atölyede Filmmor Kadın Filmleri Kooperatifi'nin "Namus" konulu kısa filmini izleyen katılımcılar Filmmor'dan Yasemin Temizarabacı'nın kolaylaştırıcılığında filmi ve namus kavramını konuştu.
Seminer bugün "Anayasa ve Şiddet", "Biz Erkek Değiliz", "İyi Halli Erkekler Ölen Kadınlar" başlıklı oturumlar ve "Şiddeti Konuşuyoruz" konulu atölye çalışması ile devam ediyor. (BB)