10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü.
Ruh Sağlığı Platformu, Ruh Sağlığı günü dolayısıyla Türk Tabipler Odası'nda bir panel düzenledi.
Panelde ruh sağlığının temel koşulu olarak yalnızca savaşın değil hiçbir şiddetin olmadığı barışçıl ve güvenli bir toplum düzeni yaratılması gerektiği çağrısında bulunuldu. Ayrıca ruh sağlığı yasasının bekletilmeden çıkarılması talebini yineledi.
İstanbul Tabipler Odası Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla hazırladığı basın açıklamasında yaptıkları araştırmanın sonuçlarını paylaştı: İstanbul'daki kamu ve üniversite hastaneleri psikiyatri polikliniklerinde hastalara genellikle 10, nadir bazı birimlerde 15 dakikada bir randevu veriliyor. Her yüz bin kişiye iki psikiyatri uzmanı ve benzer oranda ruh sağlığı profesyoneli düşüyor.
Gökalp: Şiddet artıyor
Açılış konuşmasını Türk Nöropsikiyatri Derneği'nden Prof. Dr. Peykan Gökalp yaptı. Dünyada 450 milyon insanın ruhsal sorunu bulunduğunu ancak 20 milyon kişinin bu sorunu için yardım aradığını söyleyen Gökalp, Türkiye'de savaş tehlikesi, çatışmalarda verilen kayıplar, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, toplu tecavüz, hekimlere yönelik ve son dönemde gözlenen öğretmenlere yönelik şiddetin artış gösterdiğine dikkat çekti.
Platformun verilerine göre sağlık çalışanlarına özellikle hekimlere yönelik şiddet on yıl öncesine göre 50 katına yükseldi.
Şahin: Şiddet gören şiddet uyguluyor
Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Dr. Doğan Şahin de savaş riski ve ruh sağlığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Şahin, İkinci Dünya Savaşı sonrası savaşların azaldığının düşünüldüğünü ancak Irak ve Afganistan'daki kayıplar dışında dünyada 40 milyon insanın öldüğünü belirtti. Savaşlarla birlikte psikiyatrik hastalıkların arttığını söyleyen Şahin, insanların şiddet davranışıyla problem çözme yoluna gittiğini ve temel insani değerlerini kaybettiğini söyledi.
"Stres bozukluğu ve uyum sorunu savaş sonrası en çok rastlanan ruhsal sorunlar olarak görünüyor. Savaş sırasında cepheye giden insanların yaklaşık yüzde 30'u travma sonrası stres bozukluğuyla geri dönüyor."
Savaşın cinayet ve tecavüz vakalarını arttırdığını belirten Şahin, ABD'de Vietnam Savaşı sonrası 10 yıl içerisinde erkeklerin cinayet işleme oranının yüzde 101 arttığına dikkat çekti.
Şahin, devlet politikalarının; insanların davranışlarını doğrudan etkilediğini belirtti.
"Devlet sorunları şiddet uygulayarak çözüyorsa, vatandaş da devletle aynı yolu izliyor. Savaştan sonra ortaya çıkan can güvenliği sağlama amacıyla söylenen yalanlara inanmayı tercih ediyor. Ölmekten ve dışlanmaktansa inkar mekanizması devreye giriyor. Büyü, fal gibi başka büyük güçlere inanmaya başlıyor. Şiddete maruz kalan insanlar kendilerini ezik ve yenik hissettikleri durumdan kurtulmak için şiddet uygulamaya başlıyor."
Sercan: Kadınlarda depresyon riski yüksek
Türk Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Mustafa Sercan ise insanların yüzde 12'sinin ruhsal bozukluk nedeniyle hayatlarında en az bir kez tedavi görmesi gerektiğini belirtti.
Sercan ayrıca dünyada günde 3 bin, yılda ise bir milyon kişinin intihar ettiğini söyledi.
Depresyona girme oranının kadınlarda erkeklerden 2-3 kat fazla olduğunu değinen Sercan, anne depresyonun çocukları da etkilediğini ve gelecek kuşaklar için büyük bir risk etmeni olduğunu ifade etti. Sercan Türkiye'de bir büyük şehir banliyösünde yapılan araştırmaya göre ise kadınların ev içi şiddete maruz kalma oranının yüzde 40.4, çocukların bedensel şiddet görme oranının yüzde 76.7 olduğunu söyledi.
Demirdoğan: Şizofrenlere imkan tanınmalı
Türkiye Şizofreni Dernekleri Başkanı Mesut Demirdoğan, İstanbul'da Toplum Sağlığı Merkezleri'nin açılmasını, evde bakım gören ağır şizofreni hastalarına bakım parası verilmesini olumlu gelişmeler olarak yorumladı.
Türkiye'de şizofreni hastalarının ekonomik bağımsızlığı olmadığına ve çalışma ortamı sağlanmadığına dikkat çeken Demirdoğan, ülkedeki şiddet artışından ötürü şizofreni hastalarının da olumsuz etkilendiğini ve psikiyatri hastalarının özellikle şizofrenlerin aldığı destekleyici hizmetlerin yetersiz olduğunu ve hastaların hastalıklarıyla baş başa kaldığını belirtti. Demirdoğan hastalara çağdaş ve modern bir destek verilmesi gerektiğini vurguladı.
"Ruh sağlığı yasamız yok, şizofreni hastalarının ailelerinden bağımsız olarak kalabilecekleri yerleşim yerleri yok. Şizofreni hastaları toplum içinde tedavi olmalıdır. İş hayatına girmek isteyenlere şans verilmeli."
Başgül: Şiddet en çok çocukları etkiliyor
Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği'nden Senem Başgül, Türkiye'de 2011 yılında 85 bin çocuğun suç işlediğini, 25 bini hakkında adli işlem başlatıldığını söyledi. Aynı yıl içerisinde 18 bin çocuğun ise cinsel istismara maruz kaldığını söyledi.
Başgül, sorunların savaşla çözülmesi durumunda çocukların da sınıftaki sorunlarını arkadaşlarını şiddet göstererek çözmeye çalıştığını vurguladı.
Çarkoğlu: 66 aylık kararı tartışmalı
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu, 66 aylık çocukların okula başlamasının olumsuz sonuçlara yol açmasından endişe duyduklarını söyledi. Çocukların okula başladıkları yedi yaşın geç olduğunu ancak bu sistemle 66 aylık çocukların yedi yaşındakiler gibi okula başladığını, çocuklara yönelik uygun bir sistemle örgün eğitim verilmesi gerektiğini kaydetti.
"Çocukların ruh sağlığı da riske giriyor. Altı yaşındaki ya da 16 yaşındaki bir çocukla aynı ortamda kendilerini daha az yetenekli, daha az yetkin hissedebilirler"
Ruh sağlığı hizmetlerinin SGK kapsamında yaygınlığının arttırılmasını talep ettiklerini vurgulayan Çarkoğlu, öfkeyle ifade etmeye ve şiddetle elde etmeye meyilli bir toplum için okul çağlarından başlayarak öfke kontrolü eğitimi gibi önleyici hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Aslı Çarkoğlu, derneklerin etkin bir takım çalışması içerisinde bulunabilmesi için ruh sağlığı yasasının çıkarılmasının çok önemli olduğunu belirtti. (TAA/HK)