Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başvurduğu Anayasa Mahkemesi'nin, 3984 Sayılı Yasanın "RTÜK üyelerinde beşinin Meclisçe seçilmesi" ile ilgili bölümünü iptal ettiğini hatırlatan Erinç, RTÜK üye seçimi için formül olarak, 359 Sayılı TRT Yasası'nı gösterdi.
"Tasarıya RTÜK'ün alınması yanlış"
Yayın tekeli döneminde çıkarılan yasaya göre, "TRT Yönetim Kurulu, üniversiteler, sendikalar federasyonları, odalar birliği, barolar birliği ve basın meslek örgütlerinin önerdikleri adaylar arasından ve uzmanlıkları da aranarak atama ile" belirleniyordu.
Özerk olduğu ileri sürülen denetleyici ve düzenleyici kurumların 57. Koalisyon Hükümeti döneminde, Dünya Bankası ile IMF'nin isteğiyle ve Türkiye'deki ekonomik darboğazları aşmak için kurulmaya başlandığını ifade ederek, yasa tasarısının "kurul mensuplarının ücretlerini kendilerinin belirlemesine son vermek" için gündeme geldiğini, ancak gelinen noktada çeşitli tehlikeler içerdiğini savundu.
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) hukuk anlayışı bu tasarısı kapsamına RTÜK'ü da almayı gerektirdi" diyen Erinç, tasarının kurul üyelerinin doğrudan Bakanlar Kurulu'nca seçilmesini öngördüğünü söyledi.
En büyük tehlikenin Türkiye'deki görüntülü ve seslik medyayı denetleyecek olan ve bağımsız olacağı ileri sürülen üyelerin, hükümetin kendi ölçütlerine göre belirleyecek olması olduğunu kaydeden TGC Başkanı, bunun demokrasi ile bağdaşmadığını belirtti.
"Tarama sürecinde karşımıza getirilecek"
RTÜK üyelerinin, Bakanlar Kurulu yerine Meclis'ten seçilmesi önerisinin de ortaklıkta dolaştığını ifade eden Erinç, Anayasa'da Meclise verdiği görevler değişmediği sürece böyle bir önerinin gerçekleşemeyeceğini söyledi.
Üyelerin Meclisçe seçilmesini sakınca bulan Erinç, seçilen uzmanların Mecliste grubu bulunan partilerin adayı olarak lanse edilmesi daha baştan ters yorumlara yol açacağını bildirerek, Meclis ile RTÜK seçim dönemlerinin birbirine uymamasını da diğer bir zorluk olarak gösterdi.
Üyeler etrafındaki karmaşayı, "Meclis'te bugün grubu bulunan partilerden hiçbirinin seçmediği üyeler olduğunu kadar Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan partilerin gösterdiği adaylar arasından seçilenler bile görev başında" sözleriyle açıklayan Erinç, siyasetin bulaşmadığı bir seçim sisteminin gerekliliğine vurgu yaptı.
Hükümeti eleştiren Erinç, bu durumun AB normlarının dikkate alınacağı Tarama Süreci'nde de Türkiye'nin karşısına çıkarılacağını öngörerek, "AB'nin istediği her tür ekonomik kuralı bize uygun olup olmadığına bakmadan ve tartışmadan kabul ediyoruz. İş hukuka gelince AB'nin ölçütlerinin bir kenara atıp siyasetin hukuka tercih edildiği çözümler üretiyoruz" diye konuştu. (EÖ/BB)