ABD merkezli El-Hurra televizyonu için görev yaparken Suriye güçlerince tutuklanan Türkiyeli kameraman Cüneyt Ünal ve gazeteci Beshar Fahmi El-Kadumi tam bir aydır özgürlüğünden mahrum.
Gazetecilerin eşleri ve meslektaşları, İstanbul Nişantaşı'ndaki Suriye Konsolosluğu'nun önünde düzenli olarak eylem yapıyor ve Ünal ve El-Kadumi'nin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyorlar.
Türkiye Haber Kameramanları Derneği'nin çağrısıyla yapılan eylemlere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de destek verdi. Ancak Suriyeli yetkililer, İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirilen bu dayanışma eylemlerine kulak tıkıyor.
Ayrıca bugün gazeteci Ünal ile El-Kadumi için 17 ulusal kanal sabah saat 08:03'te aynı anda Esad yönetimine çağrı yaptı. Kanallarda saat 08.03'te iki gazetecinin fotoğrafları ekrana getirildi ve "onlar sadece gazeteci, serbest bırakılsın" denildi.
Suriye: Kadumi elimizde değil
17 yıllık haber kameramanı Ünal ve El Hurra muhabiri Kadumi, 20 Ağustos'ta Suriye'de kayboldu. Bir süre sonra El İhbariye televizyonu, 27 Ağustos'ta Ünal'ın görüntüleri yer aldı. Ancak Kadumi'nin akıbeti bilinmiyor.
Söz konusu video görüntülerinde Ünal, gözünün altında morluklarla bitkin bir halde gözüküyor. 17 yıllık haber kameramanına, zorlamayla, "yakalanmadan önce kendisine eli silahlı yabancı güçlerin eşlik ettiği" söyletildi.
Kardeşi, El-Kadumi'nin de Suriye güçlerinin elinde olduğunu düşünüyor. Ancak Suriye Haberleşme Bakanı, 4 Eylül'de yayımladığı bir bildiride El-Kadumi'nin ellerinde olmadığını savundu.
RSF, gazetecilerin bir aydır özgürlüklerinden alı konmakta olduğunu bildirerek, Suriyeli yetkililerden habercilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. RSF, gazeteci Aystin Tice'ın da başkent Şam'ın ara sokaklarında yaşananları 13 Ağustos'ta Washington Post, El-Cezire İngilizce ve Mc Clatchy medya kuruluşları için izlerken kaybolduğunu ve gazeteciden haber bir türlü haber alınamadığını açıkladı. ABD çıkarlarını Suriye'de temsil eden Çek Cumhuriyeti büyükelçisine göre, bu gazeteci de Esad güçlerinin elinde ancak Suriyeli resmi yetkililer bu bilgiyi teyit etmiyorlar.
RSF: Nerede bu gazeteciler?
RSF, 31 gazetecinin cezaevinde olduğu Suriye'de, Medya ve İfade Özgürlüğü Merkezi (SCM) başkanı Mazen Derwich, İnternet günlük sahibi Hussein Ghreir ve Bab Amr Medya Merkezi'nin yetkilisi Ali Mahmut Othman'ın akıbetinin de belli olmadığını duyurdu; "Keyfi tutuklamalar, zorla kaybetmeleri andırmaya başladı" dedi.
Örgüt, Arapça yayın yapan İran merkezli El-Alam televizyonu ve rejim yanlısı El-İkbariya televizyonu muhabiri Ahmed Sattouf'dan Ağustos ortasından bu yana, Suriye resmi televizyonu kameramanı Talal Janbakeli'den ise 5 Ağustos'tan beri haber alınamadığını bildirdi.
"Gazeteci kaybetmek bir işe yaramaz"
RSF, "Beşer Esad rejimi ve Özgür Suriye Ordusu bilmeliler ki, gerçeği saklamak adına gazetecileri ortadan kaldırmak hiçbir işe yaramaz. Tam tersine, bu yöntemler ateşin ortasında insanların, kadınların ve çocukların yok edilmesi daha bir dikkat çeker" şeklinde açıklama yaptı. (EÖ/HK)