RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, tepkisini "Bu astronomik para cezası, bir anlamda gazetenin ölüm fermanıdır" sözleriyle; Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e gönderdiği bir mektupla dile getirdi.
RSF Genel Sekreteri Ménard, "Bu tutarın gerçekten talep edilmesi ile Ordu gerçek amacına ulaşır: Basından gelen her tür eleştiriyi susturmak" diye ekledi.
Ménard, açılan davayı şu sözlerle değerlendirdi: "Diliyoruz ki Ordu, Avrupa Birliği (AB) adayı Türkiye'nin üyelik sürecinde basın özgürlüğüne daha fazla saygı gösterir. Ancak bu dava, Ordu'nun demokrasinin temel ilkelerini sindirmekten uzak olduğunun bir başka kanıtı."
Generallerin öfkesi
Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, Asım Yenihaber imzalı "Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke" başlıklı yazıda "toplumda generallere karşı kin ve nefret duyguları uyandırmanın ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını toplumun gözünde küçük düşürmenin amaçlandığı" belirtildi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un adının da yer aldığı dilekçede, gazetecinin dile getirdiği görüşün, kendi "ruhi ve akli" durumunun bir göstergesi olduğu ve kimsenin generalleri rencide edici sözlerle saldıramayacağı açıklandı.
"Vakit" gazetesinin 25 Ağustos 2003 tarihli nüshasında yayımlanan ve üst rütbeli askerlerin başarısızlığını savunan Asım Yenihaber imzalı yazıda, "Adam meğerse generalmiş. Resmi kıyafetinde omzuna takılmış yıldızlardan başka hiçbir belirtisi hissedilmiyor halbuki (...) Onların değil orduda, bu yurtta yeri yok" sözlerine yer verilmişti.
Gazete yetkililerine göre, "Vakit" gazetesinin varlığı, istenen tazminat tutarı nedeniyle açık tehdit altında bulunuyor.
RSF, AB'ye üyelik yolunda Türkiye'nin giriştiği reformlara rağmen basın özgürlüğünün çeşitli engellerle kısıtlandığını hatırlatıyor. Devlet kurumlarını eleştiren veya tabu konular arasında Kürt Sorunu ve Ordunun siyasi yaşama etkisini sorgulayan basın sansür ediliyor, gazeteciler ise keyfi şekilde kovuşturmaya uğruyor ve ağır cezalarla karşı karşıya bırakılıyor. Türkiye'de şu an dört gazeteci, mesleki faaliyetleri çerçevesinde dile getirdikleri görüşleri nedeniyle hapiste bulunuyor. (BB)