Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Hrant Dink cinayeti davasının 25 Ekim'de görülen 15. duruşmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum eden kararından ders çıkartılacağına dair beklentilerin şimdilik boşa çıktığını duyurdu.
RSF, "Gecikmeler, engeller ve talihsizlikler, ulusal çapta bir mesele olduğu halde yargının asgarisiyle meşgul olduğu izlenimi verdiği ve tüm sorumlulukları ortaya çıkarmada gerçek irade sergileyemediği davayı etkilemeye devam ediyor" dedi.
RSF, bu türden etkenlerin Türkiye'nin Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması'nda 178 ülke içerisinde 138. sıraya gerilemesinde etkili olduğunu bildirdi.
Zaten AİHM kararı da kesinleşmemiş...
Cinayet dosyasını ele alan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM kararının ışığında Trabzon'da yedi jandarma görevlisinin yargılandığı dosyanın 20 sanıklı dosyayla birleştirilmesi talebinin daha önce reddedildiğini hatırlatırken, kararında "AİHM kararı zaten daha kesinleşmedi" tespitine de yer vermişti.
Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ve dört yılda ancak 15 duruşma gerçekleştirilen cinayet davasından başka, son olarak Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dönemin Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz hakkında "görevi ihmal"den bir dava daha açılmıştı.
Bölge İdare Mahkemesi heyeti reddedildi
Hrant Dink cinayetinde dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin yargılanması için yapılan girişimler Dink avukatlarının, daha önce eski İstanbul Emniyet müdürü Celalettin Cerrah ve ona bağlı görevlilerin yargılanmamasına yapılan itirazı reddeden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi heyetini "bağımsız ve tarafsız olmadıkları" gerekçesiyle reddetmeleri üzerine Danıştay aşamasında bulunuyor. Danıştay, itirazlara aynı Bölge İdare Mahkemesi heyetinin bakıp bakmayacağına karar verecek.
Soruşturma geçiren Trabzon polisi, cinayetten önce Yasin Hayal'ın İstanbul'da Hrant Dink'e yönelik ses getirecek bir eyleme girişme planları yaptığını İstanbul polisine bildirdiğini belirtmişti. Ancak ihbarları değerlendirmemek ve Dink'e koruma verilmemesiyle eleştirilen İstanbul polisinde hiç kimse sanık sandalyesine oturtulamamıştı. (EÖ)