RSF, "Avrupa Birliği (AB) üyeliği perspektifi dahilinde büyük çaplı reformların gerçekleştiği Türkiye'de, hükümeti ve orduyu eleştiren gazeteciler, pratikte keyfi kovuşturmalara uğruyor" dedi.
Ortadoğu en çok can alan bölge
2003ü basın için "kara yıl" olarak nitelendiren RSF, Irak'ta öldürülen gazetecilere dikkat çekti.
Ortadoğu, 2003'te gazetecilerin en çok öldürüldüğü bölge oldu. 14 gazeteci ve basın çalışanı Irak'taki savaşı ve savaş sonrası durumu izlerken can verdi.
Bu ölümlerden 5'inin sorumluluğu Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) aitken, hiç bir vakada gerçeğin ortaya çıkması için adına yaraşır bir soruşturma açılmadı. Çatışmanın üçüncü gününde, İngiliz "İTN" televizyonun Fransız kameramanı Frédéric Nérac ve tercümanı Lübnanlı Hüseyin Osman, esrarengiz şekilde kayboldular.
Irak, Rusya, Hindistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Meksika'da geçtiğimiz yıl toplam 6 gazeteci kaybedildi.
İsrail ordusu iki kameraman öldürdü
Filistin topraklarında, İsrail ordusu, iki kameramanı öldürdü. Her ne kadar, belgesel yapımcısı James Miller'in ölümü ile ilk kez İsrailli yetkililer soruşturma açmak zorunda kaldılarsa da, bu iki cinayet cezasız kaldı.
Filipinler'de gazetecilik, 1987'den bu yana en tehlikeli dönemi yaşadı. Yerel mafya yapılanmaları ve yolsuzlukları araştırmak bu ülkedeki gazetecilerin 7'sinin canına mal oldu. Nepal ve Endonezya'da ikişer, Hindistan'da, aralarında Keşmir'deki bürosunda öldürülen yerel bir ajansın müdürü de olan, üç gazeteci öldürüldü.
Kazemi işkencede öldürüldü
İran'da, Kanada vatandaşı gazeteci Zehra Kazemi, gözaltında tutulduğu merkezde Temmuz ayında işkence ile öldürüldü. Gazeteci, Temmuz eylemlerinden sonra gözaltına alınan ve Tahran yakınındaki Evin Cezaevi'nde tutulan öğrencilerle ilgili röportaj yaptığı sırada gözaltına alınmıştı. Başlarda olayı unutturmaya çalışan İranlı yetkililer, şimdiyse davayı tıkamaya çalışıyorlar.
Fildişi Sahili'nde iki gazeteci öldürüldü. Savaşın patlak verdiği Eylül 2002'den beri, "isyancılarla işbirliği" yapmakla suçlanan bu ülkedeki yerli ve yabancı basının çalışma koşulları çok zorlaştı. Bu iki gazeteci içerisinde, başkent Abidjan'da görev yapan "Radio France Internationale" (RFI) radyosu muhabiri Jean Hélène de bulunuyor.
Sivil savaşın 40 yıldır yerle bir ettiği Kolombiya'da, seçilmişlerin yolsuzluk ve silahlı gruplarla ilişkilerini araştıran dört gazeteci cinayete kurban gitti. Son on yılda yılda ortalama dört gazetecinin katledildiği Kolombiya, meslek için dünyanın en tehlike ülkeleri arasında yer alıyor.
En kötü koşulların ortaya çıktığı bu ülkelerde, gazeteci katilleri tam bir ceza görmeme garantisi ile yaşıyorlar. Silahlı grupların denetim altında tuttukları Arauca, Narino veya Santander gibi bölgelerden halk, güvenilir ve özgür hiçbir bilgiye ulaşamıyorlar.
Gözaltıların sayısında azalma yok
1 Ocak 2004 itibariyle, dünyada 124 gazeteci düşünceleri veya mesleği nedeniyle hapiste bulunuyor. Gözaltına alınan gazeteci sayısı ise, 2001'den bu yana sürekli artış gösteriyor (2001'de 489, 2002'de 692, 2003'de 766 gazeteci gözaltına alındı). Küba, 30 tutuklama ile gazetecinin en çok tutuklandığı ülke oldu. Bu ülkeyi, 17 gazeteci ile Miyanmar, 14 gazeteci ile Eritre ve 11 gazeteci ile İran izliyor.
Tüm dünyada gözlerin Irak'a çevrilmesini fırsat bilen Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, adada özgür basının en önemli temsilcilerini hapse atarak, baskıya yeni bir aşama kattı.
Mart ayında başlatılan bir gözaltı dalgasıyla, 27 gazeteci derhal tutuklanarak, ardından 14 ile 27 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum edildiler. Bu gazeteciler arasında, "De Cuba" dergisi müdürü ve RSF temsilcisi Ricardo Gonzalez ve 20 yıl hapse çarptırılan "Cuba Press" Ajansı Müdürü olan Şair Raul Rivero da bulunuyor. Bu tutuklamalar, Küba'da tutuklanan gazetecilerin sayısını 30'a yükseltti.
Cezayir'de 1995'ten bu yana ilk kez bir gazeteci için ağır hapis cezasına hükmedildi. Bu ceza, son olarak ağır para cezasına dönüştürüldü. Fas'ta ise, 2003'te iki medya temsilcisinin hapse gönderilmesiyle basın özgürlüğü birkaç yıl geriye gitti. Bir karikatür ve Kral 6. Muhammet'in hoşuna gitmeyen Batı Sahara ile ilgili röportajı nedeniyle Genel yayın yönetmeni Ali Lmrabet üç yıl hapse çarptırıldı.
Sovyetler Birliği'nin 1991'de yıkılmasından bu yana Rusya'da ilk kez bir gazeteci, "gerçekdışı haber" iddiasıyla bir yıl zorunlu çalışma cezasına mahkum edildi. Beyaz Rusya'da üç gazeteci, "Cumhurbaşkanına hakaret"ten aynı tür cezalarla karşı karşıya kaldı. Kazakistan ve Özbekistan'da iki gazeteci ve insan hakları savunucusu, tutuklanmakla kalmayıp yetkililerce sindirilmek isteniyor.
AB üyeliği perspektifi dahilinde büyük çaplı reformların gerçekleştiği Türkiye'de, hükümeti ve orduyu eleştiren gazeteciler, bu arada Kürt basını, pratikte keyfi adli kovuşturmalara uğruyorlar. Türkiye'de 2003'te en az 14 gazeteci gözaltına alındı ve 5'i de, mesleki çalışmaları çerçevesinde kendilerini ifade ettikleri için demir parmaklıkları arkasında tutuluyorlar.
Saldırı ve tehdit halen çok
Dünyada gazeteciye karşı saldırı ve tehditlerin sayısından belirgin bir değişiklik yaşanmadığı gibi, bu sayın halen çok yüksek.
200 gazetecinin siyasi parti, din ve mafya temsilcisinin saldırı veya tehdidine maruz kaldığı Bangladeş'te bu konuda bir iyileşme görülmedi. Yükseliş gösteren şiddete yetkililerin kayıtsız kalması, saldırganlara cesaret veriyor.
Afganistan'da, laiklik yanlısı yazılar kaleme alan ve haklarında ölüm fetvası çıkarılan iki gazeteci ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
İnternet denetim altında
Kurduğu İnternet sitesiyle Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Ben Ali'yi eleştiren Tunuslu genç Züheyir Yahyavi, bir yıldan fazla hapiste kaldıktan sonra serbest kaldı. 2003, Çin'de tartışma forumlarında "oksitlenmez kare" olarak bilinen Çinli genç kadın Liu Di de 2003'te tahliye olan İnternet muhalifleri arasında yer alıyor. Di'nin tahliyesine rağmen, halen 48 kişinin cezaevinde bulunduğu Çin, İnternet muhalifleri için en büyük hapishane durumunda. Bu ülkede İnterneti denetleyen 30 bin polis görev yapıyor.
Basın özgürlüğü açısından 2003 yılının bilançosunu çıkaran RSF'nin açıklamasına www.rsf.org sitesinden ulaşabilirsiniz. Sitede, son 5 yılda tutuklanan, gözaltına alınan, tehdit edilen gazetecilerin ve sansür edilen yayın kuruluşlarının sayısına ilişkin tablolar da yer alıyor. (EÖ/BB)