"Roman Haklarının Geliştirilmesi, Korunması ve İzlenmesi Konusunda Avukatların ve Baroların Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi" kapsamında Romani Godi Derneği ve Gaziantep Barosu işbirliğiyle "Romanların Adalet Erişimi” atölyesi düzenlendi.
10 Şubat’ta Antep'de düzenlenen ve avukatlar ile sivil toplum örgütü temsilcilerin katıldığı etkinlikte Romanların (Abdal, Dom, Rom ve Lom), maruz kaldıkları kronikleşen ayrımcılık ve yaşadıkları derin yoksulluk nedeniyle adalete erişimde yaşadıkları engeller konuşuldu.
Romani Godi Derneği’nden Zuhal Gezicier, avukat Göktan Yıldırım ve Suzan Vargün ile Gaziantep Barosu'ndan Emine Sevil Koyuncu’nun konuşmacı olduğu toplantıda avukatlara hak ihlallerine uğrayan Roman topluluklarına verilecek hukuki destekler anlatıldı.
Mahalle barvali* peki Meclis?
Temel insan hakları
Roman topluluklarının Antep’te 70-100 bin arasında nüfusa sahip olduğunu belirten Zühal Gezicier, Romanların genellikle en yoksul mahallelerde yaşadığını ve bu mahallelerin ‘damgalı’ mahalleler haline getirildiğini söyledi.
Yoksulluğu en çok yaşayan Dom ve Abdal topluluklarının temel haklara erişimde zorluk yaşadığını ve ayrımcılığa uğradıklarını belirten Gezicier, Romanların istihdam ve konut sorunları başta olmak üzere, erken yaşta evlilik ve çocuk işçiliği, eğitime ve temiz suya erişim engellerinin olduğunu kaydetti.
Özellikle Suriyeli Dom ve Abdal topluluklarının kimlik sorunları olduğunu aktaran Gezicier, “Sınır dışı edilme olayları var. Kimlik güncelleme, yeni kimlik alma gibi işlemler göç ofisi tarafından durduruldu. Romanlar, var olan kimliklerin de aniden askıya alınması gibi durumlarla sık sık karşılıyor” dedi.
Adalete erişim
“Hukuki mekanizmaların herkes için erişilebilir olması ve bu erişilebilirliğin güvence altına alınması, adalete erişim yaklaşımının temel felsefesidir” diyen Romani Godi Derneği’nden avukat Göktan Yıldırım ise şunlara dikkat çekti:
“Romanlar, maruz kaldıkları kronikleşen ayrımcılık ve yaşadıkları derin yoksulluk nedeniyle adalete erişimde çeşitli engellerle karşılaşan grupların başında geliyor. Ancak Türkiye'de ulusal bir ayrımcılık mevzuatının olmaması ve spesifik ayrımcılık türü olan Antigypyisizm (Roman/Çingene karşıtlığı) kavramının Türkiye'de yeterince bilinmemesi, Romanların adalete erişimde yaşadığı sorunların nedeninin tam anlamıyla anlaşılamamasına neden oluyor.
“Bu eksikliği gidermek için Romanların adalete erişimde yaşadığı sorunlara yönelik hak arama sürecinde kilit rol oynayan avukatlarla buluştuk. Özellikle yargı giderlerinin arttığı günümüzde ücretsiz başvuru yolları olan ve ayrımcılıkla mücadelede belgeleme imkânı yaratabilecek ulusal mekanizmalara nitelikli başvuruları ele alan bir atölyede bir araya gelmeye karar verdik. İlk aşamada Ankara, İstanbul ve Gaziantep barolarında buluşmalar gerçekleştirdik.
“Bu atölyede eşitlik mekanizmalarını hazırlarken yararlanabileceğimiz hem uluslararası insan hakları belgelerinin önemini hem de Antigypyisizmin uluslararası alandaki tanımlarını veya Romanlara yönelik her türlü ayrımcılığa atıf yapan tavsiye kararlarını katılımcı avukatlarla birlikte inceleme şansı yakaladık.”
6 Şubat depremleri Rom, Dom, Lom ve Abdal toplulukları nasıl etkiledi?
Cezasızlık kültürü ile mücadele
Romanlara karşı linçlerin mahallelerde başladığını ve bu olayların devamında cezasızlık kültürünün beslendiğinin altını çizen Romani Godi Derneği’nden avukat Suzan Vargün de şu bilgileri paylaştı:
“Romanlara yönelik hak ihlalleri ve ırksal profillemenin varlığından dolayı Romani Godi Derneği aracılığıyla hukuki destek sağlıyoruz. Romanların adalete erişimde yaşadıkları zorlukları ele alarak, bu konuda yapılan başvurulara hukuki destek sunmak, toplumda eşitlik ve adaletin sağlanması için çalışmalar yürütüyoruz. Roman hakları konusunda deneyimli avukatlarla işbirliği yaparak, hak ihlallerine hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmek amacıyla bir avukat ağı oluşturduk.
"Avukatlar, mahkeme süreçlerinde Romanların savunmasını üstlenebilirler. Roman hak ihlalleriyle ilgili detaylı bir hukuki dokümantasyon oluşturarak, bu verileri rapor ve beyanlar halinde toplumla paylaşacağız. Roman hakları konusundaki durumu uluslararası arenada gündeme getirerek, uluslararası destek ve dayanışmayı sağlayabiliriz. Bu tür bir avukat ağı, Romanlara yönelik hak ihlallerine karşı daha etkili bir mücadele yürütmemize olanak tanıyabilir.”
Atölyede söz alan son konuşmacı avukat Emine Sevil Koyuncu ise Türkiye’deki eşitlik kurumları olan Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun görev ve yetkileri ile ayrımcılığa, insan hakları ihlallerine uğrayanların bu kurumlara etkili başvuru usul ve esasları üzerinde durdu.
Romani Godi hakkında
Romaneste "Roman aklı" anlamına geliyor. Açılımı Roman Hafıza Çalışmaları Derneği.
Romanların eşitsizlik, ayrımcılık, hak ihlalleri, Roman dilinin ve kültürünün yaşadığı yok olma tehlikesini dert eden bir grup genç aktivistin "Opre Roma" sloganı ile yola çıkmasıyla 2022 yılı başında kuruldu.
Dernek, Romanların dillerini, tarihlerini, kültürlerini, yaşadıkları eşitsizlikleri ve maruz kaldıkları her türlü tarihsel eylemleri; bir bütün olarak toplumsal hafıza olarak kabul ediyor.
Romanların toplumsal hafızasının güçlendirilmesi ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması için hak temelli çözümler üretilmesi amacıyla izleme, araştırma ve raporlama çalışmaları yürütüyor. (CÖ/TY)