200 kadın sivil toplum kuruluşunu temsilen Rio+20'ye katılan The Women's Major Group (WMG), yayınladığı bir bildiriyle konferansının sonuçlarından dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. "Biz, dünya hükümetlerinin kadınları ve gelecek nesilleri tamamen görmezden geldiğini düşünüyoruz" dedi.
Rio+20'ye kadar süren iki yıllık müzakereler sonucu sürdürebilir gelişme çerçevesinde kadınların ve gelecek nesillerin hakları konusunda neredeyse hiçbir gelişme kaydedilmediğini söyleyen WMG, Rio+20 Sonuç Bildirgesi'nde de toplumsal cinsiyet eşitliği ve üreme sağlığı haklarının gözardı edildiğini belirtti.
"Sürdürülebilir kalkınma ve üreme sağlığı hakları arasında ilişki Agenda 21'de ve ardından 1994 Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) Eylem Planı'nda tanınmış ve onaylanmıştı. Rio+20 Konferansı'nın çift yönlü değil çok yönlü olacağı düşünüldüğünde 20 yıl önce tanınmasını sağladığımız ve kazandığımız üreme sağlığı haklarımızın yeniden müzakere edilip sonuç dokümanında yeniden onaylanmaması kabul edilemez."
WMG'yi destekleyen ICPD ve Beijing Eylem Platformu da Rio+20 sonuçlarını benzer şekilde eleştirdi, tüm hükümetleri toplumsal cinsiyet eşitliği için verilen taahhütleri, özellikle de üreme sağlığı ve cinsel sağlık hakları konusunda, yeniden onaylamaya çağırdı. Rio+20'de kadınların arazi, mülk, miras haklarına da vurgu yapılmadığı belirtildi.
Sağlıklı Bir Çevre Hakkı Yok
WMG, binlerce insanın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğini söylerken, Rio+20 sonuç bildirgesinin kabul edilemez boyuttaki nükleer kirlilik riskini ve nükleer enerji üretiminin yüksek maliyetini göz ardı etmemesi gerektiği belirtti.
İklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet arasındaki kritik ilişkinin de vurgulanmadığı ifade eden WMG, bunun kadınların günlük deneyimini göz ardı etmek anlamına geldiğini söyledi. İklim değişikliğinden en çok etkilenen grup olan kadınların buna engel olmak ve duruma adapte olmak açısından önemli potansiyellerinin gözardı edildiğini belirtti.
Pek çok ülkede kadınların besin üretiminin yüzde 80'ini sağladığının, kendilerine ait olmayan ve üzerinde hak idddia edemedikleri toprağı işlediklerinin ifade edildiği bildiride, "Kadınların doğal kaynaklara ulaşımını ve bu kaynakları kontrolünü güvence altına alan somut önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Oysa bu haklar kadınların yaşantılarının temelini oluşturuyor" dendi.
Yeşil Ekonomi = Yeşil Yıkım
"Kadınlar, 'Yeşil Ekonomi'den etkilenen toplumlar için özgür, kıdemli ve bilgilendirilmiş izinlerin Rio+20 sonuç raporu ile garantiye alınmamasından rahatsız" denirken, kadınların yerel toplulukların ve yerli halkın su kaynaklarına ulaşımını ve bu kaynakları kontrolünü sağlamak için su kaynaklarının özelleştirilmesnie karşı çıktığı, hukuki bağlayıcılığı olan uygulamalar olmadan "yeşil ekonomi"nin "yeşil yıkıma" dönüşeceği söylendi.
Bildiride son olarak şu ifadelere yer verildi:
"Rio +20 sonuç bildirgesi sürdürülebilir ve eşitlikçi olmayan enerji sistemlere sermaye üretmekten vazgeçip yenilenebilir enerji sistemlerine yatırım yapması gereken hükümetlere bu konuda acil bir değişikliğe gitmelerini önermiyor. Gelişmekte olan ülkelerde yatırımlar kırsal bölgelerde güvenli ve temiz enerjiye ulaşım, kadın ve ev enerji tüketimi konularına önem verecek şekilde yapılıyor. The Women's Major Group bu konuda açık taahhütler olmamasından endişe duyuyor." (EK/ÇT)
*- Women's Major Group'un Rio+20 ile ilgili sonuç bildirisinin Türkçesi için tıklayın.