İstanbul Üniversitesi'nde bir yıl boyunca polis tarafından arama yapılmasına ilişkin izni kaldıran üst mahkeme "İstanbul'da olağanüstü hal ya da sıkıyönetim uygulanmadığını" hatırlatarak iznin özel hayatın gizliliği ve masumiyet karinesinin ihlali olacağını söyledi.
İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi, öğrencilerin itirazı üzerine verdiği kararda "somut bir suçun şüphelisi olmayan kişiler hakkında bir yıl süreli genel arama kararı"nın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirtti.
Mahkeme önleme aramasının ölçülü ve sınırlı olması gerektiğini belirtti.
"Herhangi bir ceza soruşturma aşamasında bile şüphelilerin ev ve aracında bir defaya mahsus arama izni verilip arama dahi sınırlı ve belirli bir zamanda yapılırken, somut bir suçun şüphelisi olmayan, sadece önleme aramasına maruz bırakılan kişiler hakkında bir yıl gibi uzunca sayılabilecek bir süre ile onların herhalde aranabileceklerine ilişkin bir kararın verilmesi hakimin karar verme yetkisinin devri anlamına gelebileceği gibi Anayasa ile yasaların özüne de uygun düşmeyecektir."
Mahkeme ayrıca Adli Önleme Arama Yönetmeliği'nde yasa ve Anayasada belirtilenden daha fazla gerekçe sayıldığına dikkat çekti ve "temel hak ve özgürlüklerin yasalar ve Anayasa aksine yönetmelikle sınırlandırılması" gibi bir uygulamanın ortaya çıkabileceğini de vurguladı.
Öğrencilere bir de soruşturma
Arama kararı üniversite rektörlüğünün savcılığa başvurusu üzerine, emniyet tarafından mahkemeye başvurularak alınmıştı. Kararla üniversitenin Fatih ilçesi sınırları içerisinde yer alan binalarında polise herkesin çantasını, üstünü, paketlerini vb. arama izni verildi. Kararı İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi verdi.
Karardan üniversite içinde panolara asılmasıyla haberdar olan bazı öğrenciler itiraz başvurusunda bulundu.
Bu arada karara tepki gösteren ve çantalarını aratmayan öğrenciler hakkında soruşturma başlatıldı.
Rektör Yunus Söylet, olayın medyaya yansımasının ardından kararların 2005'ten bu yana uygulandığını, ancak durumu gözden geçireceklerini belirtmişti. (EÜ)