Başkaya'nın avukatı Aydın Erdoğan, Anayasa değişikliği uyarınca, "düşünce açıklamanın suç olmaktan çıkarıldığını"; Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 8. maddesinin ise "düşünce açıklamayı suç saydığını" ve Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtiyor. Avukat Engin, "mahkemenin 10 Mayıs günkü duruşmada bu gerçeği dikkate almasını" istiyor.
333 gündür hapiste
Özgür Bakış gazetesi yazarı ve Türkiye Ortadoğu Forumu Başkanı Fikret Başkaya, gazetenin 1 Haziran 1999 tarihli sayısında çıkan "Tarihi Dava mı?" başlıklı yazısında "bölücülük propagandası" yaptığı gerekçesiyle yargılandı.
İstanbul 2 No'lu DGM, TMY 8. maddesi uyarınca gazeteciyi 1 yıl 4 ay hapse ve para cezasına mahkum etti. Avukatının başvurusu üzerine dört aylık yasal ertelemeden yararlanan Başkaya, 29 Haziran 2001'de Kalecik Cezaevi savcılığına teslim oldu.
Yasal düzenlemeler
Başkaya'nın cezaevinde bulunduğu sırada, Anayasa değişikliğiyle düşüncenin ifadesi suç olmaktan çıkarıldı. Bu arada, Başkaya'yı mahkum eden TMY 8. maddede, ayrıca TMY 7., Türk Ceza Kanunu (TCK) 312 ve 159. maddelerde yeni düzenlemeler getiren 4744 sayılı yasa da uygulamaya konuldu. Aynı dönemde, basın kanununun yazı işleri müdürlerinin sorumluluğunu düzenleyen bölümlerinde değişiklik içeren 4748 sayılı yasa da yürürlüğe girdi.
Girişimler 6 aydır sürüyor
Yasalardaki yeni düzenlemeler ile Anayasa'nın 14. maddesindeki ve TMY 8. maddesindeki değişikliğin Başkaya'nın infazını etkileyeceğini savunan avukatı Erdoğan, gazetecinin infazının durdurulması ve yeniden yargılanması İstanbul 2 No'lu DGM'ye başvurdu. Talebi reddedilen Erdoğan bu kez de dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
Kaybolan dava dosyası
Ancak, Adalet Bakanlığı da, avukat Erdoğan'ın bu talebini reddetti ve gazeteci Başkaya'nın dosyasını davanın görüldüğü mahkemeye geri gönderdi. Aradan geçen 50 güne rağmen dosya mahkemeye ulaşmayınca avukat Erdoğan yeniden devreye girdi ve bu kez de, "kayıp dava dosyası"nın bulunması için girişimler başladı. Uzun süren arayışın sonunda, Başkaya'nın dava dosyasının yanlışlıkla 2 No'lu DGM yerine 3 No'lu DGM'ye gönderildiği ortaya çıktı.
Başkaya'nın dosyasını inceleyen 2 No'lu DGM de avukat Erdoğan'ın taleplerini reddetti ve duruşma için 10 Mayıs'a gün verdi. Avukat Erdoğan şimdi, mahkemenin Anayasa'da yapılan değişikliği ve yasal düzenlemeleri dikkate alarak karar vermesini istiyor. Müvekkilinin 11 aydır cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Erdoğan, yakında zaten tutukluluk süresinin biteceğine dikkat çekiyor.
"TMY 8. madde Anayasaya aykırı"
Erdoğan, dava ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
* Anayasa "sadece düşünce açıklamayı" suç olmaktan çıkarmıştır.
* TMY 8. maddesi ise değişikliğe rağmen, "sadece düşünceyi açıklamayı" suç saymaktadır.
* Halbuki, Anayasa, suçun oluşabilmesi için "bir dizi faaliyet, eylem ve çalışmadan" söz etmektedir.
* Bu anlamda, TMY 8. maddesi, Anayasa'nın 14. maddesindeki düzenlemeye aykırıdır.
"Karar Anayasaya göre verilmelidir"
* Bize göre, mahkeme 10 Mayıs günü, Anayasadaki bu son düzenlemeye göre karar vermelidir.
* Anayasa'nın üstünlüğü ilkesi bunu gerektirir.
* TMY 8. maddenin Anayasa'ya aykırılık tespitlerimizi ve taleplerimizi mahkemeye sunacağız.
* Kabul edilmez ise, dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız.
Sonuçsuz hukuk mücadelesi
Gazeteci Fikret Başkaya'nın serbest bırakılması için 6 aydır sürdürülen sonuçsuz hukuk mücadelesi, Avukat Aydın Erdoğan'ın ağzından şöyle:
* İstanbul 2 No'lu DGM'ye infazın durdurulması için 15 Kasım 2001'de başvurduk. Mahkeme talebimizi 21 Kasım'da reddetti.
* İstanbul 3 No'lu DGM'ye itirazda bulunduk. Bu mahkeme de, 28 Aralık 2001'de itirazın yersizliğine karar verdi.
* 14 Ocak 2002'de, Adalet Bakanlığı'na yazılı emir yoluyla başvuruldu. Başvuru ile dosyanın Yargıtay'a taşınması ve orada ele alınmasını amaçlandı. Adalet Bakanlığı bu talebi de reddetti.
Yasalar geldi Başkaya'ya özgürlük gelmedi
* Bu arada, Fikret Başkaya'nın mahkum edildiği Terörle Mücadele Yasası 8. maddesinde değişiklik öngören "4744 Sayılı Bazı Yasaların Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", Şubat ortasında yasalaşarak yürürlüğe girdi.
* Birinci Uyum Yasası olarak da bilinen bu yasa çerçevesinde sanık lehine yapılan düzenlemeler ışığında, dosyanın yeniden ele alınması ve Başkaya'nın serbest bırakılması için İstanbul 2 No'lu DGM'ye başvurulması düşünüldü.
Dosya "postada kayıp"
* Ancak Adalet Bakanlığı'ndan 28 Şubat'ta gönderilen dosyanın bir buçuk aydır ilgili mahkemeye ulaşmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, başvuru yapılamadı.
* Ardından, dosyanın Adalet Bakanlığı'ndan yanlışlıkla İstanbul 3 No'lu DGM'ye gönderildiği anlaşıldı.
* Dosya yeniden İstanbul 2 No'lu DGM'ye gönderildikten sonra ele alınabildi: Gazetecinin tahliyesi reddedilerek duruşma için 10 Mayıs'a gün verildi.
RSF ve Basın Konseyi "Özgürlük istiyor"
Merkezi Paris'te bulunan uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, gazeteci Fikret Başkaya'nın da aralarında bulunduğu Türkiye'den 5 gazetecinin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için çağrı yapıyor.
1 Ocak 2002 itibariyle hapiste bulunan gazetecilerle ilgili raporunu açıklayan Basın Konseyi, hapishanede bulunan tek gazetecinin Fikret Başkaya olduğunu açıkladı.
Kutlular tahliye edildi
Gazeteci Mehmet Kutlular, 4744 Sayılı Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da sanık lehine yapılan iyileştirici düzenlemeler çerçevesinde, avukatların Şubat 2002'deki başvurusu üzerine, tutuklu bulunduğu Kırklareli Vize Cezaevi'nden (21 Şubat'ta ) tahliye edilmişti.
Ayrıca, Yeni Asya gazetesi sahibi Kutlular, yeniden yargılanma talebine olumlu yanıt veren Ankara 1 No'lu DGM'ce beraat edildi. Ankara savcılığı beraat kararını temyiz etti.
Konuşmaya 2 yıl 1 gün hapis
Ankara Kocatepe Camii'nde Said-i Nursi'nin 39. ölüm yıldönümü dolayısıyla 10 Ekim 1999'da düzenlenen mevlit sırasında "Deprem ilahi ikazdır" dediği için yargılanan Kutlular'ı, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi 9 Mayıs 2000'de, 2 yıl 1 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, verilen cezayı 16 Ocak 2001'de onamıştı.
"Halkı din farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla mahkum edilen Kutlular, İstanbul İhlas Marmara Evleri'nde jandarma tarafından gözaltına alınarak 22 Mayıs 2001'de Metris Cezaevi'ne gönderilmişti.