Bu deklarasyon, İnternette, { www.seruv.org}> adresindeki sitede, "Red edecek cesaretimiz var" diyen İsrailli ihtiyat subay ve askerlerine ait.
14 Mart 2002 itibariyle, onbaşı, başçavuş, teğmen, yüzbaşı ve binbaşı rütbesinde, işgal edilmiş topraklarda savaşmayı reddeden ihtiyat askerlerinin sayısı 322. Onları destekleyen, dayanışmacıların sayısı da 7288.
Her gün, her an listeye yeni isimler ekleniyor. Onlar, İsrail'in 1967 sonrası işgal ettiği topraklarda çalışmayı, savaşmayı reddediyorlar.
İşte son iki örnek!
Yair Yefeth, 37 yaşında, savcı, evli 10 aylık kız bebek babası. Salı günü işgal edilmiş topraklarda hizmet etmeyi reddetti.
Itay Haviv, 29 yaşında, evli. Topçu subayı. Geçen hafta, işgal edilmiş topraklarda savaşmayı reddetti.
Retçilerin deklarasyonu, "Bizler, her zaman ön saflarda ve her misyonda ilk akla gelen, İsrail devletini güçlendirmek ve korumak için Siyonizmin temel prensipleriyle büyümüş İsrail savunma kuvvetlerinin ihtiyat subay ve askerleriyiz. İsrail halkı ve devleti için canımız pahasına fedakarlık ediyoruz" sözleriyle başlıyor.
"Reddedecek cesaretimiz var" diyen imzacılardan Amit Gal , Sharon Shmila ve A.M. hapis cezalarına çarptırıldılar. A.M. dışındaki iki kişinin kısa öyküsü şöyle:
Amit Gal, 31 yaşında, dört yaşında bir oğul babası, 1989'dan bu yana komando olarak hizmet yapıyor. Dayısı, 1968'de öldürüldüğünde komandoydu. Amcası ise, 1973'de öldürüldü. Babası askerlik hizmeti sırasında yaralandı, engelli oldu. Amit Gal, komutanlarından işgal edilmiş topraklar dışında bir yere tayin edilmesini istedi. Komutanı, ona küfretti, sonra da özür diledi. Askeri hapishanede 28 gün hapsedildi.
Sharon Shmila, 29 yaşında, evli. 10 aylık kız bebeği var. Golan tepelerinde, bir piyade birliğinde subay olarak hizmet veriyor. Son hizmet yerinden önce, komutanlarından işgal edilmiş topraklar dışında bir yere tayin edilmesini istedi. Bunun üzerine askeri hapishanede 28 gün hapsedildi.
Bize verilen değerleri mahvedeceğini hissettik
İsrail ordusu, halkı ve dünyaya seslenen deklarasyon şöyle sürüyor:
* Kişisel yaşamlarımızda maliyeti yüksek olduğu halde, İsrail devletine asker ve subay olarak her yıl haftalarca hizmet ettik. İşgal edilmiş topraklarda hizmet gördük. Ülkemizin güvenliğiyle hiçbir ilgisi olmayan ve tek amacı Filistin halkları üzerindeki kontrolü sürdürmek olan emirler aldık. Bizler, bu kanlı işgalin iki tarafını da gördük.
* Bizler, bize verilen emirlerin bu ülkede büyüdüğümüz sırada bize verilen değerleri mahvedeceğini hissettik.
* Anlıyoruz ki, işgalin bedeli, insan karakterinin ve bütün İsrail toplumunun bozulmasıdır.
* Bizler bu toprakların İsrail olmadığını biliyoruz. Ve bütün yerleşimlerin sonunda boşaltılmak zorunda olduğunu da biliyoruz.
* Bu yerleşimlerdeki savaşta savaşmayacağımızı deklare ediyoruz.
* Bizler, bütün halkı perişan eden, yerinden eden, açlıktan öldüren 1967 sınırları ötesindeki savaşa devam etmeyeceğiz.
* Burada, İsrail'in savunmasına hizmet edecek her görev için İsrail Savunma Kuvvetleri'nde hizmet vermeye devam edeceğiz.
* İşgal ve baskı bu misyona hizmet etmiyor. Biz bu işte yokuz. (NM)