İHD Adana Şube Sekreteri Ethem Açıkalın, "Rapordaki işkence ile ilgi ifadeler bölgemizdeki somut gerçeklik ve yaşananları yansıtmıyor. Sistematik işkencenin azalmasına karşın devam ettiğini Verhuegen'e de ziyaretinde iletmiştik" dedi.
"İşkence ve hak ihlalleriyle ilgili, belgelere dayanarak konuşuyoruz. Tespitlerimizi bir çok kez Başbakan'a ilettik ancak yanıt alamadık. İşkence iddialarını dile getirenlere düşmanca bakılıyor. AB'ye karşı ideolojik bir karşıtlığımız ya da başka bir amacımız yok."
İHD İzmir Şube Başkanı Mustafa Rollas, ise Avrupa Birliği (AB) ve hükümetin, Türkiye'deki temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesine, "asgari hakların sağlanması" açısından bakma yaklaşımını eleştirdi.
Açıkalın: Adana'da ihlaller sürüyor
* İşkencenin tespitine karşın işkence davaları hala takipsizlikle sonuçlanıyor. 18 yıldan bu yana insan hakları ihlalleri ve mağdurlarla ilgileniyoruz. Devleti karalamak istediğimiz söyleniyor. Ellerimizde devletin verdiği somut deliller ve belgeler varken bunu nasıl yapabiliriz? Amacımız işkence yapanların korunduğunu bilinmesi, karakollarda yasal prosedürlerin uygulanmadığı. 15 Şubat'ta sokak ortasında polislerce dövülen Ülkede Özgür Gündem gazetesi muhabiri Yusuf Orak'ın davası takipsizlikle sonuçlandı. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
* Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasında tutarsızlıklar var. Türkiye kendi insanlarının yaşam haklarını korumak için işkenceyi önlemeye ve hakları genişletmeye ilişkin yasalar çıkarmalıdır. Uyum yasaları dışında buna ilişkin hiçbir adım görmüyoruz. Müzakereler başladıktan sonra AB'ye üye olamazsak, insan hakları ihlalleri artacak mıdır? Bu konuda hükümete ve devlet yetkililerine güvenmek istiyoruz.
* OHAL'in kalkmasına ve baskılar azalmasına karşın, koruculuk sistemi ve köy boşaltmalar sürüyor. Demokratikleşmenin gerçekten hayata geçebilmesi bu konuda objektif değerlendirmelerle olur. Hükümetin ve AB'nin bu konuda bakışını değiştirmesi gerekiyor. Bu konuda basında çıkan haberler de raporun ayrıntılı değerlendirmesini yapmaktan uzak.
Rollas: Uygulamaları takip edeceğiz
* İlerleme raporu, müzakere sürecinin demokratik hakların uygulamaya geçmemesi halinde üyelik sürecinin durabileceği yönünde çok önemli ve olumlu bir ifade var.
* Ancak Türkiye yurttaşları için asgari demokratik hakların hem AB hem de hükümet nezrinde baz alınması, temel hak ve özgürlükler konusundaki bakış açısı konusunda kuşkulara yol açıyor. Basit bir örnekle TCK'ya Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesindeki "örgütün amacının propagandası" gibi bir ifade girerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında demokratik rejim içinde ifade hakkını gibi bir hak göz ardı edilmiştir. Asgari haklar derken, seçim barajları, farklı dillerde propaganda yasağı, Yüksek Öğretim Kurulu'nun varlığı dile getirilmemesinden söz ediyorum.
* AB sürecini yurttaşların haklarının azami düzeyde kullanabilmesini savunmaya devam edeceğiz. Bu nedenle yasaların uygulamaya geçip geçmediğini de müzakerelerin kesilmesi tehlikesine karşı araştıracağız. Amacımız sadece Türkiye'nin üyeliği değil, yurttaşların her alanda yönetime katılabilmesi ve kendini ifade edebilmesi, temel hak ve özgürlüklerini kullanabilmesidir. (ÖG)