Bahreyn'de muhalefet grupları, veliaht presnsin askeri birlikleri çekmesi ve protestocuların İnci Meydanı'na yeniden yerleşmesinin ardından Kral'a bir talepler listesi vermeye hazırlanıyor.
"Artık ölümden korkmuyoruz, ordu gelsin ve bizi öldürsün ve dünyaya nasıl vahşiler olduklarını göstersin," diyor, siyah cübbeli öğretmen Umm Mohammed.
Silahlı Kuvvetler başkomutanı Veliaht Prens Şeyh Salman bin Hamad al-Hhalifa'nın muhaliflerle bir diyalog başlatması bekleniyor.
17 Şubat gecesi çevik kuvvet polislerinin İnci Maydanı'nda oturma eylemi yapan protestoculara gece yarısı saldırısı sonunda dört kişi hayatını kaybetti ve 231 kişi yaralandı.
Cuma günü gerçekleşen toplu cenaze törenindeki kitlesel katılım Bahreyn emirliği hanedanına yönelik öfkenin büyüklüğünün kanıtıydı.
Ana muhalefet partisi Al Vefak, uluslararası parlamenter birliklerini güvenlik güçlerinin Bahreyn halkına yönelik katliamını durdurmak için acil müdaheleye çağırdı.
İçişleri Bakanlığı sözcüsü Tuğgeneral Tarık Al Hassan 92 protestocunun ve 50 polisin yaralandığını söylüyor. Devlet televizyonu protestoculardan ele geçirildiği söylenen silahların film kayıtlarını gösterdi.
Tuğgeneral Al Hassan silahlar arasında tabanca ve kılıçlar bulunduğunu söyledi ve Lübnan'da üslenen politik İslamcı hareket Hizbullah'ı işaret etti. Al Vefak lideri Ali Salman ise iddiaları inandırıcı bulmuyor.
Tuğgeneral Tarık Al Hassan Sözcü, Hizbullah parmağından söz ederken bu minyatür Arap devletinde süre gelen Sünni ve Şii Müslümanlar arasındaki mezhepsel gerilimi vurguluyor. Sünni seçkinlerince yönetilen bu ülkede nüfusun çoğunluğu Şiiler'den oluşuyor. Hükümet huzursuzluklar için Şii grupları suçlamanın yolunu arıyor. Protestocular ise temel siyasal haklar ve insan haklarını peşinde olduklarında ısrarlılar.
Bahreyn hükümdarının amcası Başbakan Prens Halifa bin Salman Al Halifa 37 yıldır bu görevde. Protestocular halkın hanedan hükümdarlığına son verecek bir anayasa değişikliği istiyorlar.
Protestocular tek meclisli parlamentoya geçilmesini ve senatonun lağvedilmesini istiyorlar. Senato üyeleri hükümdar tarafından atanıyor.
Geçtiğimiz yıl Şubat'ta yapılan genel seçimlerden parlamentodaki 40 sandalyenin 18'ini alan Al Vefak güçlenerek çıktı. Protestocuların öldürülmesi üzerine partinin parlamentodan çekilmesi hükümetin işleyişinde, özellikle de yıllık bütçenin onayında sorun yarattı.
Parlamentoda muhalefet partisinin varlığı halkın öfkesini kanalize etmeye yeterli olmadı ve protestolar sokağa döküldü. 13 Şubat'ta Ulusal Hareket Bildirgesi'nin onuncu yıldönümü öncesinde çatışmalar başladı. Bu bildirge 2001Kral Hamad ibn Isa Al Halifah tarafından 1990'lardaki huzursuzluğu sona erdirmek amacıyla yürürlüğe konmuştu.
Bahreyn, bu bölgede, Kuveyt dışında, seçilmiş bir parlamentoya ve politik gruplar ve sendikaların belli haklara sahip olduğu tek ülke. Ancak Mısır'daki gelişmelerden sonra, bildirgede kayıt altına alınan haklar yeterli görünmüyor.
İlk protestolarda, Ali Mushama ve Fadhel Matrjuk adlı iki genç polis saldırılarında öldü. İkisi de Şii Müslüman olan bu gençler, internet ağlarında daha fazla reform için baskı kurmak üzere protesto gösterileri yapılması çağrısında bulunan pek çok kişi arasındaydı.
Bahreyn'de Şii Müslümanların protestoların hep ön saflarında yer alması, Bahreyn ile Mısır ve diğer ülkelerdeki protestolar arasındaki önemli, farklardan biri.
Kral Hamad protestocuların ölümünün araştırılması için bir heyet oluşturulduğunu duyurdu. Kral konuşmasında reformların devam edeceğini de söyledi - ancak onun verdiği güvenceler protestocuları ve muhalefeti yatıştırmaya yetmedi.
Dışişleri Bakanı Şeyh Halid Al Halifa protestollar karşısında reformların devam ettiğini duyurdu. Reformların temel insan hakları ilkelerini ve ifade özgürlüğünü güvence altına alacağını söyledi.
Protestoculara yönelik saldırılar gösterilerin ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olacağı korkusuyla emredildi. Protestocuların işgal ettiği meydan, başkent Manama'nın merkezindeki Bahreyn Serbest Limanı ile Dünya Ticaret Merkezi'inden sadece birkaç kilometre uzaklıkta.
Körfezdeki diğer komşularına kıyasla Bahreyn'in petrol kaynakları çok sınırlı. Devlet serbest piyasa politikalarına ve yatırım dostu iklimine dayanıyor. Bahreyn Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki en serbest ekonomi olarak görülüyor- ancak işsizlik oranı da oldukça yüksek. (SM/YÖ/EK)