İstanbul Üniversitesi (İÜ) rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu almasına rağmen cumhurbaşkanının atamadığı Prof. Dr. Raşit Tükel “Sonucuna bağlı kalmayacaksınız, bir seçim niye yapılır?” diye sordu.
İÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Şükrü Aksel Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Tükel, “İkinci sırada olduğu için, seçilmemiş olan bir adayın rektör olarak atanmasını meşru olarak kabul etmeyeceğimizi bir kez daha burada sizlerle paylaşıyoruz” dedi.
“Atanıyorsanız özerk olamıyorsunuz”
Yükseköğretim Kurulu 1202 oy alan Prof. Dr. Raşit Tükel’i cumhurbaşkanına önerdiği listede ikinci sıraya düşürmüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı atamada seçimler 908 oy alıp YÖK listesinin ilk sırasında yer alan Prof. Dr. Mahmut Ak’ın atadı.
Tükel, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun antidemokratik olduğunu belirtti.
“Üniversiteyi devletin kontrolüne almak amacıyla yapılmış bir yasa. Aynı zamanda akademik özgürlükleri daraltan bir yasa. Bunun örneklerini de seçim süreçlerinde görüyoruz.
“Siz eğer bir iktidara bağımlı olarak seçiliyorsanız, daha doğrusu atanıyorsanız, onun dışında var olamıyorsunuz, bağımsız davranamıyorsunuz, özerk olamıyorsunuz. O yüzden seçimlere özel bir önem verdik. Seçimden sonraki oylarımızın takipçisi olacağımızı sözünü verdik.”
“Sıralama değiştirmenin gerekçesini öğrenemedik”
En yüksek oyu almasına rağmen sıralamayı değiştirmesi ile ilgili YÖK’ten yanıt alamadıklarını belirten Tükel, eş zamanlı seçim yapılan birçok üniversitede benzer sorunlar olduğunu söyledi.
““Bir seçimin sonucuna bağlı kalmayacaksınız, bir seçim niye yapılır? Sandığın iradesine oy verenlerin iradesine bağlı bir karar almayacaksanız, bir atama yapmayacaksanız, seçimi niye yaparsınız? Hangi gerekçeyle sıralamayı değiştirirsiniz? Biz bu soruları sorduk. Ve 25 Mart’ta da geniş bir katılımla, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Meydanı’nda bu görüşlerimiz kamuoyu ile paylaştık.”
“Sandığın iradesi yok sayıldı”
Tükel, Cumhurbaşkanının , üniversite seçimlerinde ikinci sırada olan adayı atamasını “sandığın iradesi bir kez yok sayıldı” yorumu yaptı.
“Sandığın iradesinin bir kez daha yok sayıldığı, şu ana kadar sadece oy verenlerin değil, bütün üniversite bileşenlerinin tüm duyarlı bizi destekleyen kamuoyunun beklentisine sandığın iradesine bir saldırı olarak bunu değerlendirdik. Burada da bunu bir kez daha ifade ediyoruz. Üniversitemiz yalnız değil. Bu süreçte bunu hissettik.
“Üniversiteler yalnız değil. Bundan sonraki süreçte bu mücadeleyi yükseltmemiz önümüzdeki görev. Bütün üniversitelerin akademik, özgür, demokratik katılımcı kurumlar olması için çalışmalarımızı her koşulda sürdürmemiz, önümüzdeki görev olarak duruyor. İkinci sırada olduğu için, seçilmemiş olan bir adayın rektör olarak atanmasını meşru olarak kabul etmeyeceğimizi bir kez daha burada sizlerle paylaşıyoruz.”
“Seçimlerde üniversite bileşenleri katılımı olmalı”
Tükel, 2012 rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu olan Yunus Söylet ile ilgili de “Yaptıklarına karşı olabiliriz, eleştirebiliriz ama en yüksek oyu almıştır. Meşru rektördür” dedi.
“Bu her koşulda her dönemde böyle olması gerekir. Buna inanıyoruz ve başından beri de bunu savunuyoruz. Demokrasinin gereğidir bu. Sandığın iradesi, oy verenlerin kararına saygı göstermek, demokrasinin gereğidir. Üniversitelerdeki seçimlerinde sadece öğretim üyelerinin değil, tüm üniversite bileşenlerinin katılımıyla olması gerekir." (BK)