Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özdemir Aktan, akademisyen ve hekim meslektaşları ile öğrencilerince fakülteden “geçici olarak” uğurlandı.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan uğurlamada Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, Ünivresite Öğretim Üyeleri Derneği “Akademi Susturulamaz, Geri döneceğiz”, öğrencileri “Hekimlik ihraç edilemez”, “Hocama dokunma” pankartları açtı.
Özdemir Aktan, “Bunu geçici bir ayrılık olarak alıyorum” dedi.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 7 Şubat tarihli 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 48 üniversiteden 330 akademisyen kamu görevinden ihraç edildi. 23'ü Marmara Üniversitesi'nde görevliydi.
Tükel: Hocalarımızın yanındayız
TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel, KHK’lar ile 4811 akademik personel ve 2723 hekimin kamu görevinden ihraç edildiğini söyledi. İhraçların sağlık hizmeti verilmesinde ve eğitim alanında ciddi tahribata yol açtığını belirtti.
Barış İçin akademisyenler’in Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisi imzacılarının u süreçte özellikle hedef alındığını ifade eden Tükel, akademisyenlerin ihraçlarındaki hukuksuzluklara dikkat çekti.
“Hocalarımız ait oldukları yere, akademiye geri döneceklerdir. Hocalarımızla birlikteyiz. Bugün onları geçici olarak uğurlarken de yanlarındayız, yarın geri dönerlerken de onlarla birlikte bu kapıdan gireceğiz. Emek, demokrasi, toplumsal barış için verdiğimiz mücadeleyi birlikte yükselteceğiz.”
Aktan: Bu ülke çok daha iyisine layık
“Ben bu yıl meslekte 40. yılımı dolduruyorum. 40 yılın son 29 yılı burada Marmara Tıp Fakültesi çatısında geçti. Kuruluşundan itibaren her adımında yer aldım. Binlerce öğrencinin yetişmesine katkıda bulundum. Yüzlerce asistanın mezun olmasında katkıda bulundum. Bundan da çok gurur duydum.
“Maalesef bu çatıdan isteğim dışında uzaklaştırılmış bulunuyorum. Niçin uzaklaştırıldığımı da bilmiyorum. Gözüken o ki bir belgeye imza attığım için uzaklaştırıldım gibi duruyor. Benimle beraber binlerce kişi de aynı gerekçeyle üniversiteden uzaklaştırıldı.
“Bu belgeyi bir kez daha olsa, on kez daha olsa gene imzalarım. Bu belge barış istiyor. İnsanlara saygı istiyor. Demokrasi ve özgürlük istiyor. Bunun için mücadele gerekiyorsa, bedel ödememiz gerekiyorsa ödeyelim. Bu ülke çok daha iyisine layık.
“Buradan ayrılmam burada eksiklik yaratmayacaktır. Benim bulunduğum genel cerrahi kliniğini ağırlıkla buradan yetişen arkadaşlarımız oluşturuyor, hepsinin yetişmesine bir şekilde dokunmuşluğum var, onlar bir şekilde işleyişi mükemmel götürür, daha iyisini de yaparlar ama üniversite için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
“Üniversite özgürlük alanı olmalı. Demokrasinin, ifade özgürlüğünün savunulduğu bir alan olmalı. Şu anda maalesef rektörlerimiz, dekanlarımız ihbarcı kimlikleriyle öne çıkıyor. Bu yöneticilerimizden ifade özgürlüğünü savunan, en azından çaba beklerdik. Bu çabayı görmüyoruz.
“Ama umudumuzu yitirmiyoruz, yitirmeyeceğiz. Bu ülke çok daha iyisine layık, bu ülke çok daha iyisine bir gün ulaşacak.
“O aradığımız üniversite, demokratik ortam, barış, özgürlük bu ülkeye mutlaka gelecek. Bunun için katkılarımızı sunmaya devam edeceğiz. Bu arada öğrencilerimi, asistanlarımı, hastalarımı çok çok özleyeceğim. Onlarla bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekleyeceğiz.
Meslektaşlarından dayanışma
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İncilay Erdoğan’ın okuduğu basın açıklamasında Aktan’ın 2006-2010 dönemi İstanbul Tabip Odası Başkanı, 2010-2014 dönemi TTB Merkez Konseyi II. ve sonrasında TTB Başkanı olarak görev yaptığı hatırlatıldı.
"Özdemir Aktan hocamız, Taksim Gezi Parkı'na AVM yapılmasına ve ağaçların kesilmesine karşı çıkarken yaralananları tedavi eden hekimler üzerinden Türk Tabipleri Birliği'ne yapılan baskılara karşı, Gezi Parkı merdivenlerinde yaptığı tarihi konuşmada;
‘Sağlık Bakanı mesleğimizi yaptığımız için bizi suçlamaya çalışıyor. Biz bu suçu işlemek üzere yemin ettik. Her koşulda, acil durumda ihtiyacı olanlara bakacağız dedik. Suçsa, daha önce de işledik bundan sonra da işlemeye devam edeceğiz’ diyerek Sağlık Bakanı'na seslenmişti.
“Yine, akademinin ilk koşulu olan düşünme ve düşünceyi özgürce ifade edebilme ilkesine dayanarak açıklama yapan ya da imza vererek tepki gösteren akademisyenlerin üniversitelerinden ihraç edilmesi karşısında;
“Varlık nedeni insanı yaşatmak olan hekimliği ve hekim örgütünün başkanlığını yapmış bir akademisyen olarak, güncel siyaset kavgasında kime yarayıp kime oy kaybettireceğinden bağımsız her şartta ve her ortamda barışı savunmak görevim ve sorumluluğum. Hiçbir araştırma, soruşturma ve yargılama yapmadan sadece bu gerekçeyle beni üniversiteden ihraç ederlerse bu onların ayıbı ve utancı olur’ diye açıklama yapan Prof. Dr. Özdemir Aktan, açıklamasının mürekkebi daha kurumadan üniversitesinden ihraç edildi.
“Bu durum sadece hocamıza değil, İstanbul Tabip Odası üyelerine, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarına ve en önemlisi hocamızın yetiştirdiği binlerce tıp öğrencisi ve yüzlerce asistana yönelen saygısız, hürmetsiz ve hukuksuz bir saldırıdır.
“On binlerce hekimin demokratik iradesiyle TTB Başkanı seçilerek hekimleri temsil eden Prof. Dr. Özdemir Aktan’ı, ‘İyi Hekimlik/Sağlıklı Toplum’ mücadelesini şiar edinmiş, adları kalplerimizde mahfuz onlarca TTB yöneticisi, aktivisti ve üyelerini ‘ihraç’ edenler bilsinler ki:
“Prof. Dr. Özdemir Aktan ve kürsülerinden, hastanelerinden, ameliyathanelerinden, polikliniklerinden uzaklaştırılan bütün dostlarımızla yan yana, omuz omuza olmak, sadece burada değil ülkemizin her bir yanında üniversitenin ayaklar altına alınıp çiğnenen onuruna sahip çıkmak; lamu kurumlarında gerçekleştirilen haksız, hukuksuz tasfiyelere, istibdat heveslilerine “HAYIR” demek için buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.
“ Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası, hiçbir soruşturmaya ya da mahkeme kararına dayanmadan ‘OHAL Kararnameleri’ üzerinden yapılan ihraçların bu ülkeye yakışmadığını hatırlatmaya; başta hocamız Prof.Dr. Özdemir Aktan olmak üzere iyi ve onurlu hekimliği temsil eden meslektaşlarımız ve akademinin yüz akı tüm dostlarımız geri dönünceye kadar demokrasiyi, hukuku ve adaleti herkes için savunmaya kararlıdır." (BK)