Düşünce ve İfade Özgürlüğü 2005 Ödülleri, yayıncı Levent Erseven, yazar Herkül Milas, kitapçı İsmail Dönmez ve Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı yayıncı, yazar Ragıp Zarakolu'na verildi.
(TYB) Yayınlama Özgürlüğü Komitesi, raporunda, 2004 yılında ve 2005 yılının ilk altı ayında, 25 yayınevinin 37 yazarı ve 43 kitabın yargılandığını bildirdi.
Celal: Yayıncının beklentileri gerçekleşmedi
Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Metin Celal törenin açılışında yaptığı konuşmada, Toplumun genel olarak beklentisinin basın/yayın alanında ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların kaldırılması, yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılması doğrultusunda iken, ne yazık ki 2004 yılı ile 2005 yılının ilk yarısında da bu beklentiler tam anlamıyla gerçekleşmedi" dedi.
Celal, geçtiğimiz yıllarda yapılan anayasal ve yasal değişikliklerin nispi bir rahatlama ve iyimserlik sağlamasına karşın özellikle yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) düşünce özgürlüğü, basın yayın alanında yapılan iyileştirmeleri yok sayan yeni ve ağır hükümler içerdiğini söyledi.
Celal, düşünce ve ifade özgürlüğünün önünü tıkayan tüm yeni, eski engellerin bir an önce kaldırılması ve gerekli yasal değişikliklerin yapılması için başta hükümet ve meclis olmak üzere ilgili herkesi göreve çağırdı.
Zarakolu'ya şükran plaketi
Konuşmanın ardından Türkiye PEN Başkanı Vecdi Sayar tarafından Ragıp Zarakolu'na, yayınevinden çıkardığı kitaplarla Düşünce ve İfade özgürlüğü mücadelesine verdiği destekler ve yıllardır Türkiye Yayıncılar Birliği Yayınlama Komitesi içindeki çalışmaları nedeniyle şükran plaketi verildi.
Tüm olumsuz ekonomik koşullara karşın özveriyle yayıncılık yapan, kitapları toplatılan, mahkeme verilen ve bu nedenle baskı gören tüm yayıncıları temsilen ödüle layık görülen Stüdyo İmge Yayınları kurucusu ve editörü Levent Ersever'e plaketini Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç verdi.
Düşünce ve ifade özgürlüğü mücadelesine katkıda bulunan yazarlar adına, derlediği Göç adlı kitap nedeniyle yargılanan yazar Herkül Milas ise plaketini Yayıncılar Birliği Onur Üyesi Doğan Hızlan'ın elinden aldı.
Kitapçı dalında ödüle değer görülen, Balıkesir'de 23 yıldır kesintisiz kitapçılık yapan İsmail Dönmez'e ise ödülünü Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Enver Ercan verdi.
"Pratikte reform yok, yasakçılık arttı"
Ödül töreninden önce Yayınlama Özgürlüğü Komitesi'nin raporunu tanıtan Başkan Ragıp Zarakolu, geçen yıl Avrupa Birliği uyum yasaları ile önemli demokratik reformların yapıldığını ancak bunların pratikte yansımaları görülemediğini açıkladı.
"Hatta demokratikleşme sürecine yönelik, uygulamada belli bir dirençten söz etmek de mümkün" diyen Zarakolu, son günlerde ise eski yasakçı eğilimlerde artış gözlendiğini, yeni yasalarla düşünce ve ifade özgürlüğü açısından atılan olumlu adımların geri alınmaya başlandığını belirterek, törene katılan konuklara bununla mücadele edilmesi gerektiğini bildirdi.
Zarakolu, konuşmasında, yeni TCK'yı, Basın Kanunu'nu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu yasal engeller arasında örnek verirken pratikte kitap imha arzusunun bulunduğu ve yayıncılara tazminat davaları açıldığını savundu.
"305. madde 140. maddenin yerine geldi"
TCK'daki "Temel Milli Yararlar aleyhine eylemlerde bulunulması"na dair 305. maddenin 4. fıkradaki açılamalarıyla birlikte, ideolojik, dar yorumlara açık yeni bir suç yarattığını savunan Zarakolu, "Bu madde 1991 de kaldırılan 140. maddenin kanuna yeniden dahil edilmesi anlamına geliyor" dedi.
Geçen yıl, kitap yazar ve yayıncılarına karşı yasaklama ve yargılamaların sayısında bir düşme eğilimi gözlendiğini ifade eden Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Zarakolu, daha önce açılan davalarda daha fazla beraat kararına rastlanmasına karşın, sorunların devam ettiğini bildirdi.
Ayrıca, önemli yasal değişikler yapılmasına, yayıncılar açısından önemli bir sorun teşkil eden Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) "bölücülük propagandası"nı cezalandıran 8. maddesinin kaldırılmasına, "kin ve düşmanlığa tehlikeli tahrik" ile ilgili TCK 312 maddesinin yetersiz de olsa kısmi değişikliğe uğramasına rağmen yayınlama özgürlüğü alanındaki sorunların sürdüğüne dikkat çekildi.
"Devletten bandrol satın alma" eleştirildi
Değişik bir baskı ve kontrol mekanizması kurulmaya çalışıldığını savunan Zarakolu, buna "İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye" kitabının yazarı Prof. Dr. Cemal Anadol hakkında TCK'nın 312. maddesinden ve "kitabın bazı bölümlerinde halkın din farklılığı gözeterek düşmanlığa kışkırtıldığı" gerekçesiyle yargılanmaya başlamasını gösterdi.
Demokrasilerde, matbaaların bastıkları kitapları polise ve savcılığa getirme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını çünkü kitaba potansiyel bir suç unsuru olarak değil, kültürel bir ürün olarak bakıldığını hatırlatan Zarakolu, Basın Kanunu'nda düzenlemeleri ağır para cezaları ve yayıncılığa bakış açısından eleştirdi.
12 Mart 2004'te yürürlüğe giren Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda, korsan yayının önlemek gerekçesi ile süreli olmayan yayınların basımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ücretle sertifika alma zorunluluğu getirildiğini açıklayan Komite, korsan yayını önleme gerekçesiyle, "devletten satın alınacak bandrollerin kitaplar üzerine yapıştırılması zorunluluğu"na dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanmadığını bildirdi.
Komite, uygulamanın, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği "hiçbir ön izin almadan ve bedel ödemeden yayın yapma özgürlüğüne" aykırı olduğunu açıkladı.
Mizaha dava açıldı, renklere yasak devam etti
Yasalar kısıtlamaların dışında pratikte yaşanan sorunlara işaret eden Komite raporu, Başbakan Erdoğan'ın başta karikatüristler olmak üzere bir çok gazeteciye hakaret iddiasıyla açtığı davaları da ele alıyor.
"Penguen" dergisinin, ağır tazminatlar ödeme tehdidi altında bulunduğu ifade edilen raporda, Erdoğan'ın, Yalçın Küçük'ün "İsyan" adlı kitabı için ihtiyati tedbir yoluyla yayının durdurulması talebinde bulunduğu, 40 milyar lira (TL) da manevi tazminat istediği belirtildi.
Raporda, Ankara 14'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, kitap için istenen ihtiyati tedbir talebini kabul etmediği, böylelikle ilk kez bir hakaret davasında bir kitap için yayını durdurma talebinde de bulunulduğu savunuldu.
Raporda, ayrıca şu ifadelere yer verildi :
Hasan Baran'ın, "Ayağında Kundura" adlı kitabının, "kapağında bölücü renkler olduğu" gerekçesi ile toplatılarak, 8000 kitaba el konulması, neresinden bakılsa anlaşılabilecek bir olay değil.
Isparta'nın Sütçüler İlçesi Kaymakamı Mustafa Altınpınar'ın, Ermeni soykırımı iddialarına yönelik açıklamalarına kızdığı yazar Orhan Pamuk'un kütüphane ve kitaplıklardaki kitaplarının toplatılarak imha edilmesi için talimat verdiği ortaya çıktı.
İçişleri Bakanlığı Orhan Pamuk'un kitaplarının imha edilmesini isteyen Sütçüler Kaymakamı Mustafa Altınpınar'a kınama cezası verildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı bile böyle bir davranışın kınama cezası ile cezalandırılmasının yetersiz olduğunu söylemek durumunda kaldı.
Bu olaya Milas Kaymakamının Nazım Hikmet ile ilgili bir şiiri okuduğu için bir lise öğrencisini tutuklatmasını isteme olayı eklendi.
"İnsanlık dramında kutuplaşma olmamalıydı"
Türk Tarih Kurumu (TTK) başkanı Halaçoğlu hakkında, İsviçre'de Ermeni sorununa ilişkin verdiği bir konferans nedeniyle soruşturma başlatılmasına karşılık, Türkiye'de aynı konuda toplanacak olan akademik bir konferansın tehditler nedeni ile iptal edildiğini bildiren Komite,
"Bir insanlık dramına ilişkin konunun incelenmesi ve tartışılması çok daha derin bir sükuneti, birbirini anlama çabasını ve bu işi kutupsallaştırmamayı gerektiriyor" dedi.
Bu kutupsallaşma bazı marjinal ve aşırı grupların işine gelebilir, ama bunun engellenmesi gerekir. Orhan Pamuk'a karşı başlatılan kampanya, Halaçoğlu hakkında İsviçre'de başlatılan soruşturma, Osmanlı Ermenileri Konferansının iptali,
Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi için çabaları ile bilinen, bu nedenle iki taraflı aşırı grupların tepkisini çeken Agos gazetesi başyazarı Hrant Dink hakkında açılan iki dava, ne yazık ki, bir tırmanışa ve son derece nazik bir alanda düşünce, ifade ve bilgi edinme özgürlüklerinin tehdit altına girdiğine işaret ediyor.
Yürütmenin bu konudaki pasif tavrı, ne yazık ki söz konusu tırmanışın önünü açtı. Soğukkanlılıkla bu gidişin durdurulması gerektiğini düşünüyoruz."(EÖ/KÖ/EÜ)