6 Nisan'da kararını açıklayan Lizbon Temyiz Mahkemesi, "sorgu savcısının habercilerin haber kaynaklarına saygı göstermesi ve 18 Şubat'ta el konulan taşınabilir bilgisayarların incelenmemesi" taleplerini reddetti.
Gazeteciler bilgisayarlarının açılmasını istemiyor
Gazeteciler, Hakim Alfredo Costa'nın bilgisayarların incelenmesi için aldığı kararın ertelenmesini sağlamışlardı. Gazetecilerin avukatları Barros Figueiredo yüksek mahkemenin bu son kararını temyiz edecek.
Gazetenin yazı işleri biriminde ve serbest gazeteci Jorge Van Krieken'ın evine yapılan polis aramalarını kınayan gazete yazı işleri müdürü Pedro Tadeu, iki habercinin yüksek mahkemeye ikinci bir başvuru yapmaya hazırlandıklarını açıkladı.
Çocuk istismarıyla ilgili "Zarf 9" adı verilen dosyayı soruşturan Savcı Souto Mora, adını gazetecilerin yayımladıkları haberden alınan dosya ile ilgili tahkikatın sonuçlanmak üzere olduğunu kaydederek, bir tek habercilerin elindeki bilgileri incelemeyi beklediklerini bildirdi.
Çocuk istismarı bir şoförün sözleriyle ortaya çıktı
Küçük yaşta çocuklar üzerinde cinsel taciz uyguladıkları iddiası, 2002'de haftalık "Expresso" dergisinin, bir şoförün sözlerini yayımlamasıyla ortaya çıkmıştı. Haberde şoför, 20 yıldır çocukları onları istismar eden müşterilerine götürdüğünü söylüyordu.
Ardından Portekiz basını, cinsel şiddete maruz kaldığını açıklayan 100'e yakın çocuğun ifadelerini yayımladı. Yargı, soruşturma dosyasına, o dönem adını yetim ve fakir çocukların yerleştirildikleri yuvalar olan "Casa Pia" adını verdi. Olaya el atan basında çok sayıda siyasinin de olaya karıştığı iddialarına yer verildi.
23 Eylül 2003'te açılan ilk davayı, 25 Kasım 2004'teki ikinci bir dava izledi. Dava kapsamında televizyon ve siyaset dünyasından bir çok kişi resmen suçlandı. Soruşturma halen devam ediyor.
Son dönem yüze yakın gazeteci, bir dilekçe yayımlayarak hükümetten, davanın zarar verdiği basın özgürlüğüne sahip çıkması için çağrı yaptı.
Avrupa ve Türkiye'de uygulamalar
ABD, Fransa, Belçika ve Danimarka gibi çeşitli batı ülkelerinde gazetecilerin haber kaynaklarını hedef alan uygulamalar yaşanıyor.
Türkiye'de 9 Haziran 2004'te kabul edilen Basın Kanunu'nun 12. maddesine göre, "Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya" zorlanamıyor.
Ancak, Kandil Dağı'nda Kongra-Gel militanları ile röportaj yaptığı için Ekim 2004'te evinde gözaltına alınan "Hürriyet" gazetesi muhabiri Sebati Karakurt'a polis, Kandil Dağında çektiği tüm fotoğrafları kendilerine vermezse, 48 saat gözaltında tutulabileceğini söylemişti.(EÖ/AD)