İstanbul Kadıköy’de dün (26 Ekim) 11 Kürt gazeteci ve TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı’nın gözaltına alınmasını protesto eden kitleyi izlerken polisin darp edip boğazını sıktığı, telefonuna ve basın kartına el koyduğu Evrensel muhabiri Eylem Nazlıer yaşadıklarını anlattı.
“İlk defa bu şiddete maruz kalmadım, daha öncede yaşadım” diyen Nazlıer, polis şiddetinin son günlerde arttığını söyledi. Nazlıer “Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Nazlıer şöyle konuştu:
"Bir anda kadınlar çembere alındı ve basın alandan uzaklaştırıldı. Darbedilerek... Hiçbir şekilde görüntü çekmemize izin vermediler. Yaka paça alandan çıkarıldık, darbedilen meslektaşlarımız da oldu.
"Kadınların nasıl gözaltına alındığını görüntüleyemedim. Sadece kadınların çığlıklarını duyabildim. Çekim yapabileceğim nereye gittiysem polis tarafından engellendim. 'Güvenli alan' dedikleri, görüntü çekemeyeceğim bir alana sürüklendim. Zaten istedikleri de o. Yapılan muameleyi, insanlık dışı uygulamayı çekmemiz istenmiyor. Kamuoyunun görmesini, duymasını istemiyorlar. Bu yüzden de ilk biz engelleniyoruz"
"Gazeteciyim dememe rağmen"
"Polis müdahalesinde arada kaldım. Apartman boşluğuna geçerek görüntü çekmeye başladım. Beni biraz geç fark ettiler. Fark ettiklerinde de çok sert bir müdahaleye maruz kaldım. Kollarımda çekiştirmeye başladılar. O sırada kadın bir polis telefonuma ve basın kartıma el koydu. Bir taraftan da boğazımı sıktı. ‘Gazeteciyim’ dememe rağmen gözaltı yapmaya çalıştı. Savaş alanı gibiydi ortalık. Boğazımı sıktığında nefessiz kalabilirdim. Yapmak istediği de oydu. Çünkü düşmanca bir tavır içindeydi.”
"Bu gazeteci görüntü çekiyor"
O sırada polisin, amiri konumundaki bir polise, “Bu gazeteci görüntü çekiyor” dediğini aktaran Nazlıer, “Gazetecinin görevi nedir onu bile bilmiyorlar” dedi.
Son dönemde sahada çalışan gazeteciler üzerindeki baskının giderek ağırlaştığını vurgulayan Eylem Nazlıer şöyle devam etti:
"Görüntü çekmemize izin vermiyorlar, alanda ilk bize müdahale ediliyor. Suç işlediklerinin farkındalar. Bu yüzden biz gazetecilere bu kadar baskı uyguluyorlar. İlk defa bu şiddete maruz kalmadım. Daha öncede yaşadım. Ama bu şiddet, bu günlerde artmaya başladı. Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Halkın haber alma hakkını savunmaya ve halka gerçekleri ulaştırmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun gerçekleri görünür kılmayı sürdüreceğiz."
TIKLAYIN - Kadıköy'deki eylemlere polis saldırısı: En az 25 gözaltı
(HA)