Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) ve buna bağlı İngiliz Yazarlar Birliği Gezi direnişi sırasında ve ardından ifade özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getirildiğini belirtti.
İki kurumun ortak raporunda, “uygulanan baskıları takip eden bu dönemde gazeteciler, eylemciler ve sosyal medya kullanıcıları halen yasal takibat altında bulunmaktadır” denildi.
“Gezi Parkı Eylemleri: Eylemlerin Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumu üzerindeki etkileri” başlıklı raporda, Gezi sürecinde ifade ve toplanma özgürlüğünün ihlali değerlendirildi.
Raporda Türkiye makamlarının, yazar ve gazetecilere yıldırma, yargı aracılığıyla taciz ve şiddet uyguladığı örneklere işaret edildi.
PEN’in kaygıları
Berkin Elvan’ın ölümünün ardından insanların sokağa dökülmesine ve polisle eylemciler arasındaki çatışmalara değinilen raporda, son eylemlerin polisin dokunulmazlığını belirginleştirdiği ifade edildi.
“Türkiye makamlarının barışçıl toplanma hakkına saygı gösterme hususunda geçtiğimiz aylarda hiçbir ilerleme kaydetmediği noktasının altını çizmiştir” denildi.
Ölümlerin sürmesi karşısında PEN’in kaygılı olduğunu belirtilirken Türkiye polisi “barışçıl eylemlere katılan vatandaşların haklarına saygı göstermeye” çağrıldı.
Raporda sadece eylemler sürerken işlenen insan hakları ihlallerinin ele alınması gerektiğine değil, hukukta ve medyada düzenlemeler yapılması gerektiği noktasına da dikkat çekildi.
Acil düzenleme ihtiyacı
PEN İngiltere yöneticisi Jo Glanville raporun “gazetecilerin, eylemcilerin ve hükümet aleyhtarlarının Gezi eylemleri süresince karşı karşıya kaldıkları yoğun baskıya ilk elden tanıklık ettiğini ve acil düzenlemeler yapılması gerektiğini” vurguladı.
“PEN, ilgili makamları hem geçen yıl meydana gelmiş olan ifade özgürlüğü ihlâllerini soruşturmaya, hem de ifade özgürlüğünü uluslararası kıstaslara uygun, daha sağlam bir şekilde güvence altına almaya çağırıyor.”
İhlaller cezasız kalmamalı
PEN çağrısında Türkiye makamlarının şu adımları atması gerektiğini belirtti.
* İfade ile toplanma özgürlüklerinin devlet görevlilerince ihlâl edildiği tüm vakalar soruşturulmalı, sorumlular adalet önüne çıkarılmalıdır.
* Yaşam hakkının ihlalinin cezasız kalmaması sağlanmalıdır.
* Polisin gazetecileri yeterince korumamış olması, bağımsız bir incelemeye tabi tutulmalıdır.
* Hakaret suçu acilen kaldırılmalı, başbakanın aleyhtarlarına açılan davalar düşürülmelidir.
* Yeni internet yasasının getirdiği internet yasakları ve gözetlemeler son bulmalıdır.
Birincil kanıtlar
PEN’den yapılan açıklamada, rapor için birinci dereceden kanıtlar toplandığı, yayın dünyasında, basılı ve sanal medyadaki gazetecilerle ve insan hakları alanında uzman sivil toplum kuruluşlarıyla, araştırmacılarla, meclis üyeleriyle, hukukçularla, eylemcilerle, sanatçılarla ve uluslararası sosyal medya şirketlerinden temsilcilerle görüşüldüğü açıklandı.
Rapora buradan ulaşabilirsiniz.