Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd), İnsan Hakları Derneği (İHD), İstanbul Tabib Odası (İTO) , Mazlumlar ve İnsan Hakları İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü'nde ortak açıklama yaptı.
Gözaltında ölümler
MAZLUMDER kayıtlarına göre 2007'de 2, TİHV'ye göre 6 gözaltında ölüm gerçekleşti. MAZLUMDER bu yıl içinde 3, TİHV 2 gözaltında ölüm saptamış durumda.
Örgütlerin işkence istatistikleri
Açıklamaya göre 2007'de İHD'ye 687, MAZLUMDER'e 163, TİHV'ye 452i, TOHAV'A 116 işkence başvurusu yapıldı. 2008'in ilk beş ayındaysa, TOHAV'a 114, MAZLUMDER'e 67, TİHV'ye 112 işkence başvurusu oldu.
Altı örgüt, hiçbir devletin işkence yasağına karşı çıkmadığını ancak işkenceyi artık kapalı kapılar ardında insanlık dışı bir cezalandırma ve yıldırma aracı olarak kullandığını vurguladı.
BM Genel Kurulu'nun 1997'de aldığı bir kararla, "İşkenceye Karşı Sözleşme"nin yürürlüğe girdiği gün, "İşkence Görenlerle Dayanışma Günü" olarak belirlenmişti.
İşkence artık açık alanlarda...
İHD Genel Sekreteri Sevim Salihoğlu'nun Taksim Gezi Parkı'nda okuduğu açıklamada şu noktalara dikkat çekiliyor.
Açıklamada dikkat çekilen bazı noktalar şöyle.
İşkence hâlâ sistematik: "Türkiye’de ise işkence sistematik bir hak ihlali olma özelliğini devam ettiriyor. Özellikle Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında sıradan polis karakollarında, jandarma birimlerinde, açık alan ve sokaklarda, gösteri ve yürüyüşlere müdahale sırasında işkence ve kötü muamele uygulamalarının nicelik ve şiddetinde ciddi bir artış gözlemleniyor.
"Bunun başlıca nedeni bir yandan AB kriterlerine uyum amacıyla yapılmaya çalışılan göreli ve kısmi iyileştirmelere son verilmesi iken diğer yandan tüm ülkede muhafazakar ve otoriter yönelimlerde bir tırmanışın yaşanıyor olması."
Cezasızlık işkencecilere cesaret veriyor: "Cezasızlık, sistematik işkencenin hem bir sonucu hem de işkence yapılmasını mümkün kılmanın araçlarından birisi. Çünkü işkence failleri ve sorumluları, hukuki ve fiili açıdan cezaya karşı korundukları oranda, yeniden işkence yapma cesareti bulmakta ve yığınlar üzerindeki işkence tehdidi sürekli kılınıyor."
Tıbbi raporlandırmalar hâlâ eksik ve yetersiz
İşkencenin belgelenmesi sorunlu: "İşkencenin soruşturulması ve sorumluların yargılanmasında en önemli delil olarak kabul edilen tıbbi raporlandırmalar, hala eksik ve yetersiz ya da yanlış olabiliyor."
Yargı ilgisiz: "Mahkemeler ise, yargılama sırasında işkence iddiası ya da bulgusu ile karşılaştıklarında, olaya ilgisiz kalmakta, işkence ile ilgili olarak savcılıklara suç duyurusunda bulunma gereği duymuyor."
İşkence diyene dava açılıyor: "İşkencenin cezasız bırakılması yönünde son zamanlarda sık başvurulan bir başka uygulama ise, her işkence iddiası sonrasında mağdurlara yönelik olarak polise mukavemet ettikleri gerekçesiyle karşı davalar açılması. Böylelikle mağdurun, maruz kaldığı uygulamalara karşı sesini çıkarması ve hak araması engelleniyor."
Zaman aşımı: "Buna karşın işkence yaptığı ve aşırı güç kullandığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri hakkında çok az dava açılmakta açılan davalar da zaman aşımı, iyi hal indirimi, sicil affı vb. gerekçeler ile cezasızlıkla sonuçlanmakta."
Örgütler işkenceye karşı mücadelede asıl payın maruz kaldıkları insanlık dışı uygulamalara karşın "Ben işkence gördüm!" diyebilenlere ait olduğunu vurguladı. (BÇ-NZ/EZÖ/TK)