Basın açıklaması yapıldıktan sonra geri çekilen kitleden bir grubun geri gelerek molotof kokteyliyle saldırıya geçtiğini söyleyen İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Senar Yıldız, eylemcilerin darbelerinden dengesini kaybederek şehir merkezindeki Nehil Deresi'ne düştüğünü açıkladı.
"Zor şartlarda çalışıyoruz, sahip çıkan yok"
Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) yaptığı basın açıklamasından sonra çıkan olaylarda, 8 kişi yaralanmış, bir polis aracı ateşe verilmişti. Çatışma, gazetecilerin toplumsal eylemleri izlerken yaşadıkları zorlukları bir kez daha ortaya koydu.
Yaşadıklarını bianet'e anlatan gazeteci Yıldız, "Güvenlik kuvvetleri tarafından saldırıdan kaçarken, sırtına ve başına darbeler aldım. Zaten biber gazından sersemletmişti bizi. Darbelerle üç metre yüksekliğindeki köprünün korkuluklarını da aşarak aşağıya düştüm" dedi.
Saldırıdan sonra Yüksekova Devlet Hastanesi'nde 8 saat süreyle tedavi edildiğini aktaran gazetecinin kafası, sırtı ve ayağında yaralar var.
Kamerasının kullanılamaz hale geldiğini, fotoğraf makinesinin de nehirden bulunamadığını ifade eden Yıldız, "Bölgede çalışma alanımız daraldı. Çok zor şartlarda görev yapıyoruz. Meslek örgütlerimizden bize sahip çıkan yok. Bir haber, 50 milyon için canımızı tehlikeye atıyoruz ama görev aşkıyla da çalışıyoruz" diye konuştu.
Polis ve eylemciler "tanık" istemedi
Gazetecinin verdiği bilgiye göre, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Necip Çapraz'ın fotoğraf makinesine el koyan polis, ancak görüntüleri sildikten sonra makineyi iade etti.
"Yüksekova Haber" gazetesi muhabiri Erkan Çapraz'ın kaydettiği iki kasetten birine polis tarafından el kondu; diğerine ise eylemciler zorla alınarak ateşe verdikleri polis otosunun içine attılar. (EÖ)