Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 828. haftasında, 37 yıl önce gözaltında işkence yapılan ve kaybedilen öğretmen Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri 828. haftanın açılış konuşmasını yapan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu Üyesi Sebla Arcan, Türkiye’de gözaltında kaybetmelerle ilgili yürütülen mücadelede karşılaşılan en önemli engellerden birini zamanaşımı uygulaması olduğunu söyledi. Arcan, 1980 yılında polis kurşunuyla vurulan ve bir daha kendisinden haber alınamayan öğretmen Maksut Tepeli için yetkilileri göreve çağırdı.
828. haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Hepgül Bozoğlu, yaptı. Bozoğlu, Tepeli'nin dosyasının zamanaşımına uğradığını söyledi ve ekledi: "Bu uygulama ile hukuki girişimlerimiz sonuçsuz bırakılıyor, adaletin tecellisi engelleniyor. Oysa uluslararası hukuka göre hangi tarihte işlenmiş olursa olsun, insanlığa karşı suçlar yönünden zamanaşımı süresi uygulanamaz.
"İnsanlığa karşı suçları teşvik eden, suça katılan, suçların işlenmesine hoşgörü gösteren kamu görevlileri zamanaşımı uygulamasıyla cezasız bırakılamaz.
"Yıllardır ısrarla altını çiziyoruz: zamanaşımı; devletin suça ceza yaptırımı ile müdahalesinin artık gerekli olmadığı düşüncesinden doğar ve suçtan sorumlu olanların kovuşturulmasını ve cezalandırılmasını engeller. Zamanaşımı; unutmaya, affetmeye, vazgeçmeye dairdir. Biz kuşaktan kuşağa aktardığımız mücadelemizle çeyrek asırdır haykırıyoruz: unutmuyoruz, affetmiyoruz, vazgeçmiyoruz."
Nasıl kaybedildi?
Bozoğlu, Maksut Tepeli'nin kayıp hikayesini ve süren adalet mücadelesiyle şu bilgileri paylaştı:
"28 yaşındaki Maksut Tepeli, öğretmendi. Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği ( TÖB-DER) üyesiydi. 04 Şubat 1980 tarihinde görev yaptığı Erzincan'da tutuklandı, 4 ay hapishanede kaldı. Hapisten çıktıktan sonra İstanbul'a taşındı.
"2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul/Küçükbakkalköy’deki arkadaşının evine giden Maksut, eve yaklaştığında kapının kırık olduğunu fark etti. Oradan uzaklaşmaya çalışırken içeride karakol kuran polislerin açtığı ateş sonucu yaralandı. Yoğun kan kaybetmesine rağmen hastaneye değil, bir battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü.
"Koma halinde askeri hastaneye kaldırıldı"
"Aynı dönemde gözaltında bulunan üç tanığın beyanlarına göre Tepeli, 5 Şubat 1984 tarihinde Gayrettepe Siyasi Şube’de gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı.
"Gözaltına alındığı inkar edilen Maksut’un izini süren ailesi ve avukatları, olaydan 22 yıl sonra onun 6 Şubat 1984 tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğü bilgisine ulaştı. Üç yıllık ısrarlı girişimler sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini açıkladı. Ancak defin yeri bilgisi açıklanmadığı için Maksut Tepeli’nin mezarı hala bulunamadı.
"Hukuki bir süreç işletilmedi"
"Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesi ile ilgili bugüne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi. Tanıklara rağmen, belgelere rağmen ailenin şikayeti üzerine açılan üç soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. Maksut Tepeli’nin yaralanması ve sorgulanmasında görevli polisler Rahmi Kaya, Servet Bozkurt, Hasip Dönmez, Zafer Elemen, Şeyhmuz Altın, İlhami Öztürk ve Hikmet Taşdelen hakkında hukuki bir süreç işletilmedi.
"AYM'ye başvuruldu"
"2015 yılında aile, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM, 2017 yılında başvuru ile ilgili zaman bakımından kabul edilemezlik kararı verdi. İç hukuktan sonuç alınamayınca dava AİHM’e taşındı. 828. haftamızda adli makamları bir kez daha göreve çağırıyoruz. Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesi insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamındadır.
"Bu nedenle zamanaşımı kurallarını devreye sokarak adaleti engellemek, uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. 37 yıl önce Gayrettepe Siyasi Şube’de kaybedilen Maksut Tepeli için hukuku işletin; onun akıbetini açığa çıkartma, fail ve sorumlularını yargılama yükümlülüğünüzü yerine getirin.” (RT)