Gezi direnişi sırasında Kabataş’taki saldırı iddiasıyla ilgili soruşturma kapsamında polisin yaptığı araştırma sonucu yazılan rapor yayınlandı. Raporda, olayın olduğu iddia edilen 1 Haziran 2013’te Kabataş’ta yarı çıplak, deri eldivenli saldırganlara rastlanmadığı belirtildi.
Polis “üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar erkeğin, yanında bebeği olan bir kadına saldırdıkları” iddiasını araştırdı ve yüzlerce sayfa yazı, görüntü, fotoğraftan oluşan raporu yazdı.
Raporda ne var? |
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, rapordaki tespitler şöyle: Sekiz şube, iki ilçeSoruşturma, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü, Güven Timleri Şube Müdürlüğü, Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçe emniyet müdürlükleri, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğü, Olay Yeri İncelenme Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce koordineli olarak yürütüldü. 151 kameraOlay yeri ve güzergâhında bulunan Karaköy – Taksim - Ortaköy arasında kalan yaklaşık 8 kilometrekarelik bölgede bulanan tüm işyerleri ve kamu kurumları ile görüşüldü. Buralara ait güvenlik kameralarının olup olmadığının tespiti yapıldı. Yapılan çalışmalar neticesinde 151 farklı yere ait MOBESE ve güvenlik kameralarının bulunduğu tespit edildi. Tespit edilen her kameranın olaydan önce ve sonrasını kapsayan 6 saatlik görüntü kaydı talep edildi. 2 bin 560 saatlik kayıtElde edilen 81 farklı işyeri ve MOBESE kameralarına ait olan yaklaşık 1800 saatlik kamera kaydı, Radyo TV ve Foto Film Şube Müdürlüğü görevlilerince kayıt edilen 200 saatlik kamera kaydı, Güvenlik Şube Müdürlüğü'nden alınan 50 saatlik kamera kaydı, TEM Şube Müdürlüğü'nden alınan 450 saatlik kamera kaydı ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı TOMA araçlarındaki kameralardan elde edilen 60 saatlik kamera kaydı birleştirilip kare kare incelendi. Polis toplam 2 bin 560 saatlik kayıt izledi. Bu incelemede Karaköy'den Salıpazarı tarafından Kabataş'a, Beşiktaş tarafından Kabataş'a, Gümüşssuyu yönünden Kabataş'a kısaca olayın gerçekleştiği yere her alandan gelenler kare kare izlenip tespit edildi. Sosyal medya1 Haziran 2013 gününe ait olan görsel medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde yer alan görüntü ve fotoğraflar da tarandı. Esnaf sorgulandıOlay günü veya genel olarak olay yeri çevresinde seyyar satıcılık yapanlar, esnaf, güvenlik görevlisi, tezgâh açtığı belirlenen 24 kişiyle görüşüldü, yazılı beyanları alındı. Görüşülen şahıslar söz konusu olaya tanık olmadıklarını beyan ettiler. Güven Timleri Şube Müdürlüğü'ne bağlı 20 tim olay yeri civarında tanık bulmaya yönelik sokak sokak çalıştı. Direnişçilerin fotoğraflarıBeşiktaş ve Beyoğlu ilçe emniyet müdürlükleri ile TEM Şube Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğü, Olay Yeri İncelenme Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce yapılan çalışmalar sonucu Gezi Parkı eylemlerine katıldığı belirlenen şahıslara ait fotoğraflar teşhis işleminde kullanılmak üzere temin edildi. 161 kişi incelendiRapora göre polis, 161 kişiyi yakın incelemeye aldı. Polis bu kişilerin Facebook adreslerinden özel hayatlarına telefonlaştıkları kişilere kadar her detayı inceledi. İncelemeye alınan kişilerden olay günü görüntüsünde, "üstü çıplak, eli deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlar olan" kimse bulunamadı. Görgü tanığıGörüntülerde Develioğlu'nun Kabataş'ta eşini beklediği yere geldiği 19:43:57'den bölgeden ayrılana kadar geçen yaklaşık 15 dakikalık süreçte; etrafta yüzlerce kişinin geçtiği izlenebiliyor. Olayın olduğuna dair etraftaki hiç kimsede bir hareket yok. Saldırıya uğradığını iddia eden kadın da görüntülerden kimseyi teşhis edemedi. |
Ne olmuştu?
1 Haziran 2013’te, başörtülü bir kadının Kabataş’ta Gezi direnişçileri tarafından saldırıya uğradığı iddia edilmişti.
Bu iddiaya karşı, 7 Haziran’da Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar’ın çağrısıyla feminist ve sosyalist kadınlar Kabataş Vapur İskelesi’nde bir araya gelmiş, böyle bir olayın olabilme ihtimaline karşı dayanışma içinde olduklarını söyleyerek hep beraber Gezi Parkı’na yürümüşlerdi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Haziran’da bu iddiaları “Bu olaylarda, çok önemli bir yakınımın gelinini, Başbakanlık Ofisi'nin yakınında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler. Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler” diyerek kamuoyuyla paylaşmıştı.
Erdoğan bu iddiaları sık sık gündeme getirirken, Elif Çakır da kadınla röportaj yapmış ve kadının belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 80-100 kişilik grup tarafından saldırıya uğradığını hatta üstüne çiş yapıldığını öne sürmüştü.
Abdülkadir Selvi, Yeni Şafak’taki köşesinde kadının başörtüsünün başka kadınlar tarafından çekildiğini, bebek arabasını parçaladıklarını, saldırganların “devrim yapıyoruz, Tayyip’i asacağız’ diyerek öfke nöbetine tutulduklarını” iddia etmişti.
Gazeteci İsmet Berkan, görüntüleri izlediğini söylemiş, “Çok ama çok acı bir öykü… Maalesef gerçek” demişti.
Gazeteci Balçiçek İlter de kadınla bir söyleşi yapmıştı.
13 Şubat 2014’te olayla ilgili MOBESE görüntüleri Kanal D Haber’de yayınlandı. Görüntülerde, iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı.
Kabataş’ta MOBESE görüntüleriyle yalanan saldırı iddiası, gazeteci Elif Çakır’ın avukatı Fidel Okan’ın “Kabataş saldırısı kurgu ve düzmeceydi” sözleriyle 1,5 yıl sonra geçtiğimiz hafta tekrar gündeme geldi. (AS)