Sosyolog ve yazar Pınar Selek'in üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davasının ara duruşması bugün görüldü.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma saat 11.30'da başladı. Pınar Selek'in avukatlarından babası Alp Selek, kız kardeşi Seyda Selek, Hala Tanığız Platformu üyeleri, Selek'in arkadaşları, bazı gazeteci ve yazarlar da duruşma salonundaydı.
Duruşmaya tutuksuz sanık Abdülmecit Öztürk ve başka bir suç nedeniyle tutuklu bulunan Maşallah Yağan katılırken, Pınar Selek ve diğer iki sanık duruşmaya gelmedi.
Duruşma, görevi değiştirilerek soruşturma savcısı olarak atanan Nuri Ahmet Saraç'ın yerine Samandağ Cumhuriyet Savcılığı, adalet müfettişliği, ardından da Şişli Cumhuriyet Savcılığı yapan Mehmet Ali Uysal'ın katıldığı ilk duruşma olma özelliğini taşıyordu.
Mahkeme başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu'nun sorusu üzerine sanık Öztürk'ün, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına karşı beyanı alındı. Abdülmecit Öztürk, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararının haklı olmadığını düşündüğünü belirtti; beraatına karar verilmesini istedi.
Maşallah Yağan'da mahkeme başlanının sorusu üzerine, "Yargıtay'ın kararı neye dayanarak bozduğunu anlayamadım ve merak ediyorum" dedi. Bunun üzerine, mahkeme başkanı ''Kararı okudun mu? Avukatlarına bir danış. Eski karar senin lehine'' dedi.
Mahkeme başkanı ayrıca, sanık Yağan'ın karar aşamasına kadar duruşmaya gelmesine gerek olmadığına karar verdi.
Duruşma, tutuksuz sanıklardan, duruşmaya katılmamış olan Kadriye Kübra Sevgi'nin Yargıtay'ın bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması için 7 Mart 2012'ye ertelendi.
Neler olmuştu?
22 Haziran 2011'de görülen bir önceki duruşmada, mahkeme diğer sanıkların Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararına karşı diyeceklerini bildirmek üzere ifadelerinin alınmasına karar vermiş ve duruşmayı 28 Eylül 2011'e ertelemişti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Mısır Çarşısı'na bomba koyduğu iddia edilen Selek için müebbet hapis istemişti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat kararı vermiş, Yargıtay 9. Ceza Dairesi de kararı bozmuştu.
9. Daire, beraat kararını bozarak Selek'ın eski Ceza Yasası'nın (TCK) 125. maddesi uyarınca müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti.
Bunun karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı patlamanın tüp patlamasından kaynaklanmış olabileceğini ortaya koyan bilirkişi raporlarını dikkate alarak beraat kararının onanmasını istemişti.
Mısır Çarşısı Davası
9 Temmuz 1998'de Mısır Çarşısı girişindeki "Ünlüoğlu Büfe"de patlama meydana geldi. Yedi kişi öldü, 127 kişi de yaralandı.
Selek, patlama sonrası gözaltına alındı. 15 kişiyle birlikte tutuklandı. 2,5 yıl sonra tahliye edildi.
2006'da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, "patlama nedeninin bomba mı LPG mi olduğu anlaşılamadığından ceza verilmesine gerek olmadığı"na karar verdi.
İtiraz üzerine Yargıtay 9. Ceza Daresi, yerel mahkemenin kararın esasına girmeden "usül yönünden" yaptığı inceleme sonucunda bozmuştu. Daire 2007 yılında verdiği kararda "hüküm kurulması" gerektiğine işaret ederek bozmuştu.
9. Daire'nin kararı sonrasında davayı 2008'de yeniden görüşen yerel mahkeme, "patlamaya bombanın mı, gaz kaçağının mı neden olduğunun tespit edilememesi, kesin delil bulunmaması gerekçesiyle" beraat kararı verdi.
Mahkeme, Selek hakkında, örgüte yardım yataklık suçunun ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar vermişti. Yerel mahkemenin kararı üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki temyiz incelemesini 10 Mart 2009 tarihinde tamamladı.
Daire, yerel mahkemenin Selek, Kadriye Fikret Sevgi, Abdülmecit Öztürk, Maşallah Yağan ve Heval Öztürk yönünden "bozma kararı" verirken, Alaattin Öget ve İsa Kaya yönünden ise "onanma" karar verdi.
Kararda, Selek'in "sosyolojik araştırma yapma adı altında silahlı terör örgütü üyeleriyle irtibata geçip Fransa ve Romanya'ya giderek burada siyasi eğitim aldığı ve kod adıyla, İstanbul'da Azat kod adlı örgüt mensubu ile irtibat kurup Yurtseverler Birliği adı ile askeri kanat oluşturarak bomba imal ettiği, diğer sanık Abdülmecit Öztürk ile beraber Mısır Çarşısı'ndaki Ünlüoğlu Büfesi'ne bomba koydukları" iddia ediliyordu.
4 Mayıs 2009'da Yargıtay Başsavcılığı, "bomba patlaması olup olmadığının maddi bulgularla ve bilimsel olarak kanıtlanmadığını ve patlama nedeninin tespit edilmediği yönünde uzman raporlar var" tespitiyle 9. Dairenin kararına itiraz etmiş ve beraat kararının bu nedenle onanmasını istemişti. (IC)