Fotoğraf: Ahmet Okur - Bitlis/AA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Muğla'da öldürülen Pınar Gültekin'in cenazesi, Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi.
Gültekin’in cenazesi Muğla Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin ardından ailesi ve yakınları tarafından Hizan'a götürüldü.
Burada araçtan indirilen Gültekin'in cenazesi, kadınlar tarafından Hizan Bediüzzaman Ulu Camisi önüne taşındı. İlçe Müftüsü Murat Demir tarafından cenaze namazının kıldırılmasının ardından Gültekin'in cenazesi, Hizan'ın Gayda köyündeki mezarlığa götürüldü.
Gültekin'in cenaze törenine, ailesi ve yakınlarının yanı sıra Hizan Belediye Başkanı Cezail Aktaş, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Hizan Kaymakamı Mustafa Köleoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
TIKLAYIN - Pınar Gültekin’in katil zanlısı tutuklandı
Baba Gültekin: Artık yeter
Pınar Gültekin’in babası Sıdık Gültekin, kızının cenazesinin defnedilmesinin ardından Anadolu Ajansı’na (AA) şöyle konuştu:
"Üniversiteyi bitirmişti ve beni bekliyordu. Bayramda gidip götürecektim ama götüremedim. Bir kemik parçası getirdim toprağa gömdüm.
“Artık bundan sonra gerçekten bu katliamlar dursun. Pınarlar ölmesin diyorum. Bütün Türkiye'nin başı sağ olsun.
“Kızımın bulunmasında çaba gösteren Muğla Jandarma Komutanlığına, emniyet teşkilatına ve basına teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu kızcağız belki 20-30 yıl, belki ömür boyu bulunamazdı.
“Buradan bütün Türkiye'ye sesleniyorum. Artık yeter. Türkiye'de her kız öğrencinin başına bir nöbetçi mi dikmek lazım? Bir kız öğrenci gidip istediği şehirde okuyamayacak mı? Bu bir vahşettir. Buna söyleyecek söz de bulamıyorum. Gerçekten de yok.
"Dünyanın hangi ucuna gidersem gideyim burası memleketim, toprağım. Burada gördükleriniz akrabam. O yüzden kızımı buraya getirdim. Memleketim olduğu için kızımı burada defnetmeye karar verdim.
“Kıza yapabilecek tek şey dua etmek. Maalesef kızım hunharca öldürüldü. Kızımı koruyamadım.
"Okulu bitirir bitirmez Amerika ya da İngiltere'ye göndermeyi düşünüyordum. Borç harç edip illa ki kızımı staj için gönderecektim. Hedefleri çok büyüktü. Hep bana 'Senin oğulların sana bakmaz ama ben sana ve anneme ömür boyu bakacağım' diyordu.
“Çok neşe dolu bir kızdı. 3. sınıftayken okuldan aldım. Gidip beni arkadaşıma şikayet etmiş. Arkadaşım gelip 'Sen bu kızı okutmazsan arkadaşlığımız biter' dedi. Onun üzerine okuttum." (EKN)