Ermeni Soykırımı’na ilişkin “Perinçek-İsviçre” davasında ilk duruşma bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülecek.
AİHM 2. Daire’nin İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek lehine verdiği karara İsviçre hükümeti itiraz etmiş, dava yeniden görülmek üzere Büyük Daire’ye taşınmıştı. Ermenistan, insan hakları savunucusu hukukçu Amal Alamuddin Clooney’in de dahil olduğu bir heyet tarafından temsil edileceği davada müdahil olarak yer alacak.
Duruşmayı İstanbul milletvekili ve eski AB bakanı Egemen Bağış ile CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal yan yana takip ediyor.
İnsan hakları örgütlerinden görüş bildirim dosyası
İnsan Hakları Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi ile Toronto merkezli Uluslararası Soykırım ve İnsan Hakları Çalışmaları Enstitüsü, Büyük Daire’ye görüş bildirim dosyası sunacak.
Türkiye’nin de müdahil olduğu davanın ilk duruşması için, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Perinçek hakkındaki yurt dışı çıkış yasağını kaldırmıştı.
AİHM neden lehte karar vermişti?
Agos’un haberine göre AİHM 2. Daire, 17 Aralık 2013’te verdiği ilk kararda, oy çokluğuyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “İfade Özgürlüğü” başlıklı 10. maddesinin İsviçre mahkemeleri tarafından ihlal edildiğine hükmetmiş, başvurunun, Ermeni halkını hedef alan eylemlerin gerçek olup olmadığına veya hukuken soykırım olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin olmadığını açıklamıştı.
Karar metninde “soykırım” ayrıntılı bir şekilde tanımlanarak, hukuki bir kavram olduğuna dikkat çekilmiş ve karara gerekçe olarak da 1915 olaylarının hukuki tanımıyla ilgili akademik camiada genel bir uzlaşma olmadığı belirtilmişti.
Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği, açık mektup yayınlayarak, Ermeni Soykırımı’na ilişkin akademik camiada herhangi bir tartışmanın olmadığını, alınan kararın ifade özgürlüğüne değil, inkarcılığa hizmet ettiğini ifade etmişti.
Ne olmuştu?
İsviçre'deki Lozan Sulh Ceza Mahkemesi, 2007 yılında Ermeni Soykırımı'nı "uluslararası bir yalan" olarak nitelendirdiği için İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek'i "ırk temelinde ayrımcılık" suçunu düzenleyen İsviçre Ceza Yasası'nın 261. maddesi uyarınca cezalandırmıştı.
İsviçre’de Vaud Temyiz Mahkemesi de, Perinçek hakkında Lozan Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği karara itirazı reddetmişti. Perinçek’in avukatı Federal Mahkemeden sonuç alayınca AİHM’e başvurmuştu.
AİHM 2013'te verdiği kararda İsviçre'nin, Perinçek'in ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermişti.
AİHM, oyçokluğuyla alınan kararında, İsviçre Mahkemesi'nin Perinçek’i mahkum etmesindeki gerekçeleri yetersiz bulmuş; ortak kanaat bulunmayan bu gibi meselelerde farklı görüşlerin cezalandırılmasının “caydırıcı etki” yapacağını ifade etmişti.
Yasalar ne diyor?
1 Ocak 2005'ten beri yürürlükte olan İsvriçre Ceza Yasası'nın 261. maddesinin 3. cümlesi şu şekilde:
"Her kim, söz, yazı, görüntü, hareket ve başka tüm yollarla insan onuruna saldırı oluşturacak şekilde bir kişi veya gruba yönelik ırkları, etnik aidiyetleri veya dinleri nedeniyle alçaltır veya ayrımcılık yaparsa; aynı nedenle, soykırım veya insanlığı karşı işlenen diğer suçları kaba bir şekilde inkar ederse, hafife alırsa veya haklılığını savunursa üç yıla kadar özgürlükten mahrum bırakılma veya para cezasına mahkum edilir."
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10. Madde:
1. Herkes görüþlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüðü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.
2. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir. (EA)
Manşet fotoğrafı: Ahmet Dumanlı, AA