"11'e 10 Kala"
İstanbul Modern Sinema, farklı kuşaklardan yönetmenleri ağırladığı "Yönetmenlerle Buluşma" programının yedincisinde Pelin Esmer'i ağırlıyor. 6-16 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek programda, Esmer'in tüm filmlerinin yanı sıra yönetmenle söyleşi de yer alıyor.
"Kraliçe Lear"
Yönetmen sinemasına odaklanarak onların gözünden üretim süreçlerine ve günümüz sinemasının dinamiklerine odaklanan program dahilinde Esmer'in filmografisindeki altı yapım haricinde, ilk filmi olan kısa metraj "Kar" (2000) ve Z1 Film Atölyesi'nde aldığı eğitimden sonra ekibinde yer aldığı, Yavuz Özkan imzalı "Bir Erkeğin Anatomisi" (1997), yapımcılığını, yönetmenliğini ve kameramanlığını üstlendiği ilk belgeseli "Koleksiyoncu" (2002) gibi yönetmenin kariyerinde yer etmiş bazı özel gösterimler de gerçekleşiyor.
13 Şubat'ta yönetmenle söyleşi
Film ekiplerinin katılımıyla yapılacak gösterimlerin yanı sıra 13 Şubat Perşembe günü İstanbul Modern Sinema Programları Danışmanı Müge Turan ile Pelin Esmer bir söyleşi gerçekleştirecek.
Pelin Esmer hakkında
Sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra Yavuz Özkan'ın Z1 Film Atölyesi'ne katıldı. Sinema sektöründeki ilk görevini Ziya Öztan'ın yönettiği "Cumhuriyet" (1998) filminde yönetmen yardımcısı olarak aldı. Yapımcılığını, yönetmenliğini ve kameramanlığını üstlendiği 46 dakikalık ilk belgeseli "Koleksiyoncu" (2002) ile her şeyin koleksiyonunu yapan kendi öz amcası Mithat Esmer'i filme aldı. Yedi yıl sonra bu kişisel hikâye aynı koleksiyoncunun (Mithat Esmer) oturduğu apartmanın kapıcısıyla (Nejat İşler) kesiştiği kurmaca bir film olan "11'e 10 Kala"ya (2009) evrildi. 2007'de davet edildiği Cannes Festivali Cinefondation'da yazmaya başladığı filmin uluslararası prömiyeri San Sebastian Film Festivali'nde gerçekleşti.
İlk uzun metrajı ise bir belgeseldi: Toros dağlarında bir köyde yaşayan, günlerini tarlada, inşaatta veya evde çalışarak geçiren dokuz kadının yazdığı ve oynadığı tiyatro oyunu "Kadının Feryadı!"nın yaratım ve sahnelenme sürecini izleyen "Oyun" (2005). Yönetmen 14 yıl sonra bu kadınlarla yeniden buluştu ve "Oyun"un bir bakıma devamı olan "Kraliçe Lear"ı (2019) çekti.
Belgesel ile kurmaca arasında zikzak çizen yönetmenlik kariyerindeki ikinci uzun metraj filmi "Gözetleme Kulesi" (2012) yine iki farklı karakterin karşılaşması üzerinden bir vicdan hikâyesiydi. Film uluslararası galalarını Toronto ve Rotterdam'da yaptıktan sonra Adana Altın Koza'da "En İyi Yönetmen" dahil beş ödül kazandı. Ardından Barış Bıçakçı ile beraber yazdığı "İşe Yarar Bir Şey" (2017) iki kadının karşılaştığı bir tren yolcuğunda geçen, edebiyat ve ölüm üzerine bir film oldu. (AÖ)
Programın tamamına ulaşmak için burayı tıklayın.