Ayşe Paşalı'nın eşi tarafından öldürülmesiyle ilgili Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşması, Ankara Kadın Platformu üyelerinin adliye önünde yaptığı kadın cinayetlerine yönelik protestoları altında gerçekleşti.
Dün (8 Şubat) gerçekleşen davanın ikinci duruşmasına, "tasarlayarak insan öldürmek" suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ayşe Paşalı'nın boşandığı kocası İstikbal Yetkin ile Ayşe Paşalı'nın babası Hüseyin, annesi Zeliha ve kardeşi Ahmet Paşalı ile avukatları katıldılar.
Duruşmada davaya müdahil olmak isteyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Nur Serter ve Canan Arıtman, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Ankara Barosu Kadın Hakları Kurulu ve Kadın Dayanışma Vakfı temsilcileri ile bazı baroların görevlendirdiği avukatlar katıldı.
Adliye önünde gerçekleştirilen Ankara Kadın Platformu'nun eyleminde, 'kadın cinayetlerinin Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın ifade ettiği gibi münferit olmadığını, her gün en az üç kadının erkeklerce öldürülmekte olduğunu ve bu durum karşısında da susulamayacağı açıklandı.
''Kadınların mezarını erkek devlet kazıyor'' ve "Erkek adalet değil gerçek adalet" gibi sloganlar eşliğinde yapılan eylemde, defalarca ölümle tehdit edildiği halde koruma altına alınmayan Paşalı'nın kocası tarafından sokak ortasında öldürüldüğü hatırlatıldı; "Bunun adı artık katliamdır ve bir cins kıyımı halini alan kadın cinayetleri sistematiktir" denildi.
Duruşmada savunmasını yapan sanık Yetkin, eşinin dayısının oğluyla bir düğünde dans etmesine kızdığı için Paşalı'yla tartıştıktan sonra ona vurduğunu, bir avukatın yanında çalışarak kazandığı bir maaşını dayısının oğluna göndermesine, ona evdeki bilgisayarı da göndermek istemesine kızdığını söyledi.
Yetkin, Paşalı ile barıştıktan sonra hakkında eşini darp etmekten dava açıldığını, birlikte gittikleri duruşmalarda Paşalı'nın hakime "Bu insanın cezalandırılmasını istiyorum" dediğini söyledi. Yetkin, Paşalı'nın kendisine çocuklarını göstermediği için öldürdüğünü iddia etti.
Duruşmada tanık olarak, Paşalı'nın kızları Burcu ve Buse Gül, sanığın arkadaşı Kubilay Koçak ve cinayet sonra Yetkin'i kaçarken gören Hasan Tokatlı dinlendi.
Burcu Yetkin, İstikbal Yetkin'in söylediği bir sözü annesinin kendisine aktardığını, İstikbal Yetkin'in telefondaki sesini kardeşlerinin de duyduğunu ifade ederek, ''Bu adam anneme telefonda 'İlk çocuğun doğduğu gün sana öyle bir acı yaşatacağım ki annenin ciğeri yanacak' demiş. Öldürüldüğü gün doğum günümdü'' dedi.
Boşanmalarının ardından kardeşlerinin zaman zaman İstikbal Yetkin'in yanında kaldığını kaydeden Burcu Yetkin, kardeşlerine kesici aletler gösteren İstikbal Yetkin'in, ''Bu bıçakla anneni, bu bıçakla ablanı, bu bıçakla dayını öldüreceğim'' dediğini kardeşlerinden duyduğunu ifade etti.
Duruşma savcısı, İstikbal Yetkin'in ceza ehliyetinin araştırılması için Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini, Paşalı'nın yakınlarının katılma taleplerinin kabulünü, "doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle diğer katılma taleplerinin reddini istedi. Savcı, Yetkin'in tutukluluk halinin devamını da talep etti.
Müşteki avukatları, Yetkin'in Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karşı çıkarken mahkemenin kararı, İstikbal Yetkin'in ceza ehliyeti olup olmadığının araştırılması için Ankara Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesi ve tutukluluğunun devamı yönünde oldu. (EÖ)