Orta görüş ise 'koordinasyonsuzluk' nedeniyle polisin hata yaptığı...
2 Haziran gecesi aynı eleştirileni alan polisin Mont-Blanc'daki gösteriye müdahalesi hükümette krizine neden oldu. Özellikle kendini yetersiz hisseden İsviçre polisine destek için 950 Alman polisinin gelmesi bu tartışmaların boyutunu değiştirdi.
"Polis göstericiyi köprüden düşürdü"
Pazar günü Cenevre'den ve Annemasse'dan Fransa-İsviçre sınırına düzenlenen 100 bin kişilik yürüyüş sırasında otoyolun üzerindeki bir köprüyü işgal edenlerden Britanyalı Martin Shaw ve arkadaşı bir halatın ucuna kendini köprüden 30 metre aşağıya sarkıtmıştı, polis trafiği açmak için polis halatı kesti ve Shaw köprüden aşağıya düşerek iki ayak bileğini ve leğen kemiğini kırarken, diğer aktivisti arkadaşları kurtardı..
Bir Alman polisi İsviçre polisinin "halat kesme komutunu" yetersiz Fransızca'sından dolayı "halat kes" olarak anladığını söyledi. Bu durum da polisler arasındaki koordinasyonsuzluğun göstergesi olarak değerlendirildi.
İşgal eylemi sırasında Black Block ve Türkiye İhtilalci Komünist Birliği üyeleri polise taş atmaya başlayınca, bazı aktivistler olayı yatıştırmaya çalıştı, ancak bu polisin göstericilerin üzerine 20-30 kadar ses bombası atmasını engelleyemedi.
Olaylar sırasında, yürüyüşten dönmekte olan, çocuk, yaşlı 'sakat' barışçıl göstericiler Alman polisinin saldırısına uğradı.
Göstericilere eşlik eden Britanya vatandaşı bir fotoğrafçı, Guy Smallman üzerine ateşlenen ses bombasıyla Smalman bacağından yaralandı. Oysa ses bombalarının üzerinde"havaya ateşlenmek içindir" yazıyor.
2 Haziran akşamı Usine'deki polis baskınını protesto amacıyla düzenlenen yürüyüşe 300-400 kişi katıldı.
Polis havaya birkaç ses bombası ateşledi. Eyleme destek için gelenlerin yolları kesildi
Polislerle yapılan görüşmelere rağmen eylemin başlamından dört saat sonra plastik mermi ve göz yaşartıcı bombalarla saldırı başladı.
Cenevre Emniyet Şefi Micheline Spoerri köprüde medyada yansıtıldığı gibi "denetimsiz" saldırı nedeniyle eleştirilerin hedefi durumunda.(BE/NK)