Paris'teki ünlü anıt Panthéon, şehre iki yüzyılı aşkın bir süredir renk veren neoklasik bir şaheser. Birkaç hafta önce gerçekleşen bir dava açığa çıkmasaydı, Panthéon anıtının, çok daha ilginç bir olaylar zincirine ev sahipliği yaptığı kimsenin aklına gelmezdi.
Kültürel gerilla hareketinin bir parçası olan ve Fransa'nın kültürel mirasını korumak adına 18. yüzyıldan kalma bir binaya zorla girmekten yargılanan Unthergunther'ın dört üyesi, mahkeme kararıyla aklandı.
Eylül 2005'ten itibaren bir yıl boyunca, Panthéon'un ünlü kubbesinin altında, güvenlik görevlilerinin burnunun dibinde, “Kanunsuz Koruyucular” adı altında atölye düzenleyen grubun denetleyicisi, profesyonel saatçilik yapan Jean Baptiste Viot.
Jean Baptiste'in gözetmenliğinde, 1960'dan beri çürümeye terkedilen antika saat, tek tek parçalarına ayrılarak tamir edildi. Dört kişi ancak saat tam olarak tamir olduktan sonra kendilerini ele verdi.
Yetkililerin ruhu duymadı
Grup üyelerinden Lazar Klausmann, “yenileme” görevlerini bitirdikten sonra, aralarında, yaptıklarını Panthéon yetkililerine söyleyip söylememek konusunda çok tartıştıklarını belirtti. Saatin çalışmaya devam etmesi için kurulması lazım olduğunu göz önüne alarak, saatin çalışmaya devam edebilmesi için yetkililere haber vermeye karar verdiklerini belirtti.
Klausmann, "Panthéon yöneticisine saati tamir ettiklerini söylediklerinde, yöneticinin önce şaka sandığını, saatin tamir edildiğini gözleriyle görünce de çok şaşırdığını" söyledi. Ulusal Anıtlar Merkezi bir anıta bu kadar rahat girilebildiği için utanarak, konu hakkında yasal işlem başlatıp, Panthéon'a hemen yeni bir yönetici atadı.
Klausmann'ın dediğine göre binaya girmek zaten işin en kolay kısmı. Ekip bir gece Panthéon'da kilitli kalmayı becererek, o gece içinde binanın yan girişini ve saklanacakları yeri tespit ettiler. Klausmann, “Kilit açmak, profesyonel bir saatçi için en kolay iştir” dedi.
Kapıda bilet satan görevli ise, o binada yıllarca çalışmış olduğunu, her köşesini bildiği halde, ekibin orda çalıştığına dair hiç birşeyin dikkatini çekmediğini belirtti.
Klausmann ve ekibi, Paris yeraltı dünyasının erbaplarından. 1990'dan beri, anıtlarda tiyatro ve okuma saatleri düzenliyor. Polis 2004 yılında Seine'nın altında gizlice açılmış olan bar, restoran ve sinemayı keşfedene kadar, bu ekipten haberdar değildi. Bu bulgudan sonra bu ekibi yakalamak için kolları sıvadı ancak.
Unthergunther'in içinde bulunduğu organizasyon aslında daha büyük olan UX adlı organizasyonun yeniden yapılanma ekibi. UX'un değişik alanlarda uzmanlaşmış 150'ye yakın üyesi var. Bu üyeler Paris'in her köşesini çok iyi tanıyorlar. Üyelerin çoğu Paris'teki Latin Caddesi'nde (Cartier Latin) 80'li ve 90'lı yıllarda öğrenci olmuş, o yıllarda çok popüler olan, tünellerde gizlice yapılan partilere çokça katılmışlar.
Kariyer sahibi "yeraltı ekibi"...
Şimdilerde kariyer sahibi olmuş bu insanlar, şehrin yeraltı dünyası için birşeyler yapıyorlar, üstelik bu sefer sadece parti değil.
“Devletin kısır kaldığı yerlerde, biz onun yerine geçmek istiyoruz” diyen Klausmann, bunu yapabilmek için gereçlerinin kısıtlı olduğunu ve yapılması gereken şeylerin ancak küçük bir kısmını yapabildiklerini belirtti ve ekledi: “Paris'te yapılacak o kadar çok şey var ki, bizim ömrümüz buna yetmez."
Aklandıktan sonra, hemen yeni bir restorasyon projesi için kolları sıvayan Unthergunther, nereyi yeniden yapılandıracaklarını bir sır gibi saklıyorlar doğal olarak. Panthéon'daki saati onarmak ise altlarına imza atmış oldukları başarıların en büyüklerinden biri.
Lausmann ayrıca sözlerine şunu da ekledi: “Latin Caddesi (Cartier Latin) insan hakları kavramının ilk ortaya çıktığı yer, bu yüzden tam anlamıyla bir merkez. Panthéon saati de bu kavramın tam ortasına oturtulmuş gibi, bu yüzden de aslında bu saat herşeyin merkezinde” (EBK/NY/NZ)
* Yazının orijinali için.
*Metni orijinalinden Nilsu Yürür Türkçe'ye çevirdi.