Fotoğraf: AA
Emekliler Dayanışma Sendikası ve Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği ortak bir açıklama yayınlayarak "koronavirüs salgınıyla mücadelede sürecin yaşlılar üzerinden yürütülmesinin, yaşlıların hedefe konmasının, süreçlerin sorumlusu olarak görülmesinin yaşçılığın (yaş ayrımcılığının) en önemli göstergesi" olduğunu söyledi.
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
"Koronavirüs için tanımlanan ciddi sağlık risklerinin yaşla birlikte arttığı gerçektir. Ancak, 65 yaş üzerindeki bireyleri savunmasız, yük veya diğer insanlar için risk kabul etmek yanlış ve son derecede basit ve yanlı bir yaklaşımdır. Tüm Dünyada yaşlıları gereksiz ve topluma yük olarak gören, neoliberal yaklaşım, pandemi sürecinde yaşlıyı sorunların merkezine yerleştirmiştir.
"Dün ekonominin, toplumsal ve kültürel yaşamın aktif üyesi ve üretici gücü olan yaşlının, bugün tüm sorunların merkezine yerleştirilmesi vefa bilmezliktir. COVID-19'a neden olan virüs, her yaştan insanı enfekte eder. Ancak, bugüne kadarki yaklaşımlar yaşlılar ve kronik sağlık sorunu olanları daha fazla etkilediği yönündedir. Halbuki bu ikisine bir üçüncüsünü de eklemek gerekiyor, bu da düşük sosyoekonomik konumdaki yoksullardır. Araştırmalar yoksulluk sınırının çok üstünde olsalar bile, düşük gelirin diyabet, kalp hastalığı vb. kronik hastalıkları artırdığını, dolayısıyla bunlarda COVID-19'a yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir."
"Yaşa dayalı bu olumsuz yaklaşım"
"Pandemi bir yaş sorunu değil, bir toplum sorunu, küresel bir sorundur" denilen açıklama şöyle devam ediyor:
"Bu bakımdan yaşlıları izole etmeden, damgalamadan, güvensiz koşullarda bırakmadan gerekli her türlü önlemi almak gereklidir. Ancak keyfi yaş eşiklerine (65+ yaş) dayanan yasaklayıcı politikalar, eşiğin altındaki ve üzerindeki bireyler için tehlike oluşturur.
"Koronavirüse yakalanmak ve yayılmasından nasıl kaçınılacağına dair mesajlar, yaştan bağımsız olarak herkes için geçerlidir, yaşlılara özgü bir durum değildir. Yaşa dayalı bu olumsuz yaklaşım genç insanları yaşlı insanlara karşı ayrımcı davranışlarda bulunmaya yönlendirebilir.
"Sonuç olarak COVID-19 bir gerçektir. Birey olarak, toplum olarak, yönetimler olarak (merkezi yönetim, yerel yönetim, ilgili kurumlar) gerekli önlemleri almak, pandemiden daha az etkilenmek için gereklidir. Ancak yaşlıyı tamamen izole ederek, çelişkili kararlarla sorunların çözülemeyeceği açıktır. Toplumsal düzeyde sağlıklı önlemler alınabilmesi için yasaklar koymak yerine bireyi incitmeyen, ayrımcılığa neden olmayan, sağlık sorunlarını artırmayan rasyonel çözümlere ihtiyaç vardır. Yoksa salgının merkezine yaşlıları koyarak sorunlar çözülemez." (AÖ)