*Fotoğraflar: SANA
Suriye Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Rusya'dan gelen gönüllü grupların işbirliğiyle, IŞİD'in bölgeden çekilmeden önce saldırıları sonucu yıkılan Palmira Antik Tiyatrosu'nda restorasyon/rekonstrüksiyon çalışmaları yürütüyor.
Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre, ikinci etap çalışmaları kapsamında molozun yönetilmesi, sistematik olarak sınıflandırılması ve tüm taş parçalarının 3D görüntüleme kullanılarak belgelenmesinden oluşuyor. Bu aşama aynı zamanda cephenin tahrip olan kısımlarının uluslararası standartlara uygun olarak yeniden inşa edildiği üçüncü aşamada kullanılabilecek ses taşlarının belirlenmesini de içeriyor.
Suriye Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Hammam Saad, SANA muhabirine yaptığı açıklamada, Palmira Antik Tiyatrosu'nun cephe restorasyonu ve rehabilitasyonunun ikinci aşamasının, yıkılan taşların molozlarının ayıklanmasını içerdiğini belirtti.
Saad ayrıca, Palmira taş ocaklarından kaynaklanan eksikliğin giderilmesi için yardım yapılacağını, ardından çalışmaların son aşamasına hazırlık yapmak ve tiyatronun cephesinin tamamen restore edilmesi amacıyla sanal maketinin yapılacağını söyledi.
Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün Mühendislik bölümünün başında bulunan Eymen Hammuk da benzer bir açıklama yaparak bu aşamada tam olarak yıkılan taş parçalarının molozlarının incelenmesine odaklanılacağını vurguladı.
Rus arkeolog Basio Yurlenov ise tiyatronun cephesinin eski haline getirilmesi ve onarılması çalışmalarının sadece Suriye için değil dünya mirası açısından da çok önemli olduğunu belirterek, IŞİD'in arkeolojik eserlere saldırarak yaptığının "kültürel medeniyeti yok etmeye yönelik bir saldırı" olduğunu kaydetti.
Ne olmuştu?Suriye çölünün ortasında, kervanların geçiş noktasında olması sebebiyle "Çölün Gelini" olarak da adlandırılan kentin tarihi MÖ 19. yüzyıla kadar gidiyor. Tarih boyunca birçok antik imparatorluğun kontrolünde olan Palmira, 3. yüzyılın ikinci yarısında kurulan aynı isimli imparatorluğa da başkentlik yaptı. Palmira İmparatorluğu, Kraliçe Zenobia'nın döneminde (267-272) Roma İmpartorluğu'nun kontrolüne girdi. Ardından kent imparatorluk tarafından Romalı lejyonların kalacağı askeri bir üsse çevrildi. Palmira, Roma döneminden sonra da önemini korudu. Palmira Antik Kenti, 1980 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alındı. Ancak binlerce yıllık geçmişi olan bu kent, en talihsiz dönemini 2015-2017 yılları arasında yaşadı. Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı cihatçı örgüt, Mayıs 2015'te Humus vilayetine bağlı Tedmur kentini ele geçirdi, birkaç gün sonra da Tedmur sınırları içindeki Palmira Antik Kenti kalıntılarına ulaştı. 27 Mayıs 2015 tarihinde kentte bulunan Suriyeli askerler, Palmira Antik Tiyatrosu sahnesinde IŞİD tarafından infaz edildi. Ardından Palmira Antk Kenti'ni hedef alan örgüt, ilk olarak 2 bin yıllık "El-Lat Aslanı" heykelini parçaladı. 50 yılı aşkın süre Palmira Antik Kenti'nden sorumlu olan ve IŞİD'in kenti işgali öncesi yüzlerce tarihi eseri güvenli bir yerde saklayan arkeolog Halid Esad, yaklaşık dört hafta boyunca sorguya çekildi ve 18 Ağustos'ta infaz edildi. 23 Ağustos'ta, 1. yüzyılın başlarında "Fenike fırtına ve yağmur tanrısına" ithaf edilerek yapılan Baalşamin Tapınağı havaya uçuruldu, 30 Ağustos'ta da çok sayıda patlayıcı ile Palmira'nın en önemli simgelerinden olan ve Roma döneminden kalan yaklaşık 2 bin yıllık Bel (Baal) Tapınağı'nı tahrip edildi. Rusya destekli Suriye ordusu, Mart 2016'da Tedmur'u tekrar kontrol altına alsa da kent çevresindeki çatışmalar Mart 2017'ye kadar devam etti. IŞİD, 26 Aralık 2016 ile 10 Ocak 2017 tarihleri arasında Palmira Antik Kenti'nin en ünlü yapılarından Dört Kapı (Tetrapylon) ile antik tiyatronun cephesini yıktı. |
(VC)