Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan / AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sürerken basın toplantısı düzenledi.
Öztrak, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları, ekonomi, Covid-19 salgını, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın bakanlığa dezenfektan satması, Sedat Peker’in açıklamaları, Turizm Bakanlığı’nın turizm çalışanlarına “aşılandım” yazılı maske taktığı reklam filmi ve Covid-19 aşı süreci hakkında konuştu.
Öztrak’ın açıklamaları Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre özetle şöyle:
“Çözüm, 1967 sınırları”
“İsrail'in Filistinlilere yönelik şiddeti, Ramazan Bayramı boyunca dinmedi, Gazze'de yaşananlar dünyada haktan, hukuktan yana olan herkesin kalbini parçaladı. Bölgede yaşanan sivil can kayıpları, dehşet verici boyutlara ulaştı.
"Filistin, Orta Doğu'nun kanayan yarasıdır. Bu yaranın kapanmasının formülü bellidir. 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm. Bu sağlanmadan ne İsrail ve Filistin ne de bölge huzura kavuşabilir.
“İhvan hayalleri”
“Hükümet dış politikadan iç politikaya rant devşirmeye çabalıyor. 'Ümmet bizden liderlik bekler' diyen Dışişleri Bakanı'nın sözleri, hala ihvan hayalleri kurduklarını, gerçeklerden ne kadar kopuk olduklarını ortaya koyuyor.
“Oysa bu boş hayaller, Türkiye'yi bölgede bir başına bıraktı. 'Ümmete liderlik edeceğiz' diyerek, milleti perişan ettiler. Mısır'dan, Suudi Arabistan'a kadar, aynı ümmete mensup tüm ülkelerle ve sınır komşularımızla kavgalı olduk."
“Yandaş müteahhitlere bayram”
"Ülkede bayram, hükümetin yandaş müteahhitlerine geldi. Bugün nisan ayı bütçe rakamları açıklandı. Yılın ilk dört ayında, 'Milletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapıyoruz' dedikleri döviz garantili projeler için 10 milyar 297 milyon lira bu müteahhitlere ödenmiş. 'Hiç olmazsa bu son kapanmada, mücbir sebep nedeniyle bu garantileri ödemeyin, erteleyin, kapanmadan zarar gören vatandaşa, doğru düzgün destek verin' dedik. Ama sözümüzü dinletemedik.
“İstanbul Havalimanı'nda işletmeci konsorsiyumun devlete vereceği kira, mücbir sebep denerek, 2024'e ertelendi, üstüne iki yıl ilave işletme süresi verildi. Demek ki olağanüstü durumlarda bu gibi değişiklikler mümkün. Neden bu mücbir sebep sadece yandaş dara düşünce uygulanıyor? Yoksa dolarla, avroyla garanti verdiğiniz projelerin sözleşmelerine, devlet lehine mücbir sebep maddesi koymadınız mı? Bedelini milletin ödediği bu sözleşmeleri niye gizliyorsunuz?
“Millet hesaplaşmak için sandık bekliyor”
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milletten ‘helallik’ istedi. Millet helalleşmek için değil, hesaplaşmak için sandığı bekliyor.
“Türkiye 17 gün boyunca tekrar desteksiz kapatıldı, kademeli normalleşme genelgesiyle yarım yamalak iş yapıldı ve esnaf perişan edildi.
TIKLAYIN - '#HelalEtmiyorum' etiketi gündem oldu, siyasiler erken seçim çağrısı yaptı
“La Casa’sa da zaten no papel!”
“Hükümetin millete hak ettiği desteği vermedi, devleti borca batırdı. 128 milyar dolar döviz rezervimizi yok yere heba ederek, ekonomiyi bu hale getiren Erdoğan şahsım hükümetine, bu millet hakkını nasıl helal edecek?
“Ünlü İspanya dizisi La Casa de Papel’in Türkiye versiyonu çekilecek. O dizi Türkiye'de çoktan çekildi. Dizinin ismi de 'La Casa'da Zaten No Papel' kondu. Merkez Bankasının kasasına fare düşse kafası yarılır. 30 Nisan itibarıyla net rezervler eksi 45 milyar dolar. Merkez Bankası kasasını kurutanlar, 128 milyar doları yok yere eritenler, şimdi üç beş dolar için yüzlerce takla atıyorlar.
“Milleti damgaladılar”
“Hükümet turistten gelecek üç beş dolara bel bağladı. Kültür ve Turizm Bakanı çektirdiği filmle kendi vatandaşlarının yüzüne 'Keyfinize bakın, ben aşılandım' diye maske taktırıp milleti damgaladı.
"Milleti doğru dürüst aşılamayacaksınız ama milleti aşağılamaya cüret edeceksiniz. Emperyalizme diz çöktürerek kurulan bir ülkeye, bu onurlu mirasın sahibi asil bir millete, atanmış bir bakan, müstemleke vatandaşı muamelesi nasıl yapar? Millet sert tepki gösterince de daha önce yaptıkları çizgi filim gibi bu filmi de apar, topar kaldırdılar.
TIKLAYIN - "Güvenli turizm" atağı: Çalışanlara "Aşılandım" yazılı maske
“Ruhsar Pekcan hakkında araştırma önergesi”
"Kendi firmasından bakanlığına dezenfektan satan, bunu da açık açık kabul eden bir bakanı daha önce bu ülke görmedi.
"Biz bu bakan hakkında bu hafta bir araştırma önergesi vereceğiz. Ardından da Meclis soruşturması açılması için TBMM'de bir önergeyi imzaya açacağız. Bu önergeyi verebilmemiz için yeni Anayasa'ya göre 301 imzaya ulaşmamız gerekiyor. Buradan tekrar çağrıda bulunuyoruz. AKP'li ve MHP'li milletvekillerine sesleniyoruz. Gelin bu önergeye imzalarınızı atın. Bu önerge, milletvekillerimiz için ahlaki bir turnusol kağıdıdır.
TIKLAYIN - “Ticaret Bakanı, Bakanlığa satış yaptığını itiraf etti, istifa etsin”
TIKLAYIN - Görevden alınan Pekcan'ın yardımcısı da görevden alındı
“Günlük doz sayısı 53 bine düştü”
“Aşılama hızı giderek düştü. Günlük 1,5 milyon doz aşı yapabiliriz diye çıkılan yolda, tam kapanmada günde ancak 197 bin doz aşı yapılabildi. Geçen bunca zamana rağmen, nüfusun ancak sekizde biri çift doz aşı yaptırabildi.
“Şu tam kapanma dönemi, hem salgının sönmesi hem de hızlı aşılama için uygun fırsattı. Ama olmadı. 13 Mayıs'ta günlük doz sayısı 53 bine kadar düştü.
“Hani çeteler bitmişti?”
"Organize suç örgütü elebaşları, Cumhur İttifakı'nın üçüncü sacayağı olmuş. Cumhur İttifakı, cürüm ittifakına dönüşmüş. Mafya-siyaset-emniyet hattında patlayan kanalizasyondan ortaya lağım saçılıyor. Sayın Erdoğan, hani bu ülkede çeteler dönemi bitmişti? Mafya dönemi bitmişti? Yönetiminizde mafya elebaşları internet fenomeni oluyor. Saray ve şürekası, bu skandallar karşısında ezberlerini hiç bozmuyorlar. Ellerine yüzlerine bulaşan pisliği, utanmadan, sıkılmadan muhalefete sıçratmaya uğraşıyor. Arsızlığın bu kadarına da pes dedirtiyorlar.
“Hiç kusura bakmayın, 'Akademisyenlerin kanlarında duş alacağız' diyen, AKP için mitingler yapan, oy isteyen, Erdoğan'la fotoğraf karelerine giren, Erdoğan'a 'Tayyip abi' diye hitap eden, şerefli Türk polisini, kendisine koruma tahsis ettiğiniz suç örgütü elebaşıyla sorunlarınızı kendiniz halledin. Biz, suç örgütlerinin de onlarla iş tutanların da karşısındayız.
“Size bir tavsiyemiz var. Cumhuriyet savcılarını bir an önce göreve davet edin. Bizi dinlemiyorsanız, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Eski Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek'in sesine kulak verin. Ama bakıyoruz, AKP'li milletvekilleri ekranlarda 'Bu kişinin sözüyle nasıl harekete geçelim. Cumhurbaşkanımız gereğini yapar' diye savcılığın işini saraya havale etmeye kalkıyorlar.”
TIKLAYIN - Peker'den Soylu'ya: Sen benim jokerimdin
TIKLAYIN - Soylu'nun danışmanından Peker’e yanıt: Cami yaptırdık
TIKLAYIN - Soylu, Peker'in iddialarının araştırılmasını istedi
(EKN)