Sokak röportajındaki konuşmasıyla TCK 216/1 maddesi kapsamında “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve TCK 216/2 maddesi kapsamında “Halkın bir kesimini alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılanan ve 216/2'ye göre İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinde 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Dilruba Kayserilioğlu için yeni bir ceza talebinde bulunuldu.
Mahkeme heyeti, TCK 216/1 maddesi kapsamında “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçlamasından Kayserilioğlu'nun beraatine hükmetmiş, TCK 216/2 maddesi kapsamındaki “Halkın bir kesimini alenen aşağılamak”tan ise 9 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme cezada 1/6 oranında indirime giderek Kayserilioğlu’nu 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmış hükmün açıklanmasını geri bırakrmış ve adli kontrol kararını da kaldırmıştı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından yeni dava
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Dilruba Kayserilioğlu hakkında aynı konuşmadan bir de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla iddianame hazırladı. Savcılık, Asliye Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamede Kayserilioğlu'nun 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Dilruba Kayserlioğlu yeni açılan davadan hüküm giydiği takdirde, açıklanması ertelenen ceza da alacağı cezaya eklenecek.
Özlem Zengin faktörü
AKP TBMM Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, Cumartesi günü CNNTürk'teki konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Dilruba Kayserilioğlu'nun ifade özgülüğünü savunmasını eleştirmiş ve Kayserilioğlu'nun pişmanlık dile getirmemesi nedeniyle ceza alması gerektiğini ileri sürmüştü. Özlem Zengin şöyle demişti:
"Buradaki konuda benim şahsi önerim tutuksuz yargılansın, yargılama olmasın değil. Söylediği hiçbir cümle doğruyu ifade etmiyor. Kullandığı ifadeler nezaketsiz ve yakışıksız. Çıktıktan sonra söylediği daha rahatsız edici, 'hiç pişman değilim' dedi. 'Üzgünüm' demesini beklerdim. Tahliyeden sonra ceza yaptırımı olmayacak diye bir şey yok."
Dilruba Kayserilioğlu ne demişti?
Zengin'in yargıyı Dilruba Kayserilioğlu'nu cezalandırmaya çağıran iddialarının aksine, görüşlerini açıkladığı için tutuklanan ve hapis cezasına çarptırılan Kayserilioğlu'nun Halk TV'de yayımlanan konuşmasının AKP TBMM Başkanvekili'nin iddialarını doğrular nitelikte olmadığı anlaşılıyor.
Kayserilioğlu serbest bırakılmasının ardından Halk TV'nin sorularını şöyle yanıtlamıştı:
Röportaj sonrasındaki ilerleyen süreç, yani çok şaşırdım mı? Aslında şaşırmadım. Çünkü az çok bunları kastetmiştim yaptığım röportajda da. Yine sonrasındaki ilerleyen süreçte verdiğim röportajın doğruluğu bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bunu da ben kanıtlamadım aslında -bunun böyle bu şekilde olduğunu, doğruluğunu. Süreç bu şekilde ilerlemiş oldu. Üzüldüm demek isterim, üzülmeyeceğim ama çok uzun yıllardır böyle olduğu için ve benim gibi aynı dertlerden bir sürü kişi olduğu için benden çok daha farklı şeyler yapıp da aynı şekilde çok daha ağırını yapıp da serbest olan kişilerin var olduğunu bildiğim için şunu çok iyi biliyorum, ne ilkim ne de son olacağım ama tabii ki çok isterim ki son olmayı.
'Küfür etti, hakaret etti diyenler" bana onun üstüne kataraktan çok daha ağır, çok daha böyle belden aşağı şekilde küfür edenler var ve çok ilginç bir şekilde ben şunu üstüne basa basa söylüyorum orada da demiştim "şahsa kişiye, kuruma, kuruluşa, belli bir kesime yapılmış bir şey yok." Hala daha bu fikrimin arkasındayım. Özgür bir toplumda yaşıyoruz. Eleştiri herkesin hakkıdır. Bir şeyler yanlışsa eğer ki tabii ki eleştireceğiz. Yanlışa yanlış diyeceğiz. Doğruya doğru diyeceğiz. Bu suç ünsuru teşkil etmemeli ki, zaten bu bir suç da değil.
(AEK)