Haberin Kürtçesi için tıklayın
Kuş pazarı iki bölümden oluşuyor. Güvercinlerin bulunduğu büyük alanın yanında horozların, tavukların, kanaryaların ve yakalanması yasak olan saka kuşlarının satıldığı bir bölüm var.
Tarihi çok eski zamanlara uzanan kuşbazlığın kökeni haber ileten kuşları eğitme marifetiymiş. Osmanlı’da padişahların gözde posta güvercinleri olan hünkarilerin eğitimiyle özel görevliler ilgilenirmiş. Bugün de Edirnekapı Kuş Pazarı’nda hemen her tezgahta bulunan posta güvercinleri özel itibar görüyor.
Tezgah sahiplerinin neredeyse hepsi kuşbazlığın tarihini biliyor ve mesleklerini “iyi bir hastalık" olarak nitelendiriyor. “Hem kahvede vakit geçirmiyoruz hem de psikoloğa gitme ihtiyacı duymuyoruz" diyorlar.
Kuşları çok sevdiklerinden bahseden kuşbazlar, güvercinleri gerek pazara taşırken gerekse kötü koşullarda gün boyu teşhir ederek satmaya çalışırken sevgilerini pek göstermiyorlar. Dünyada ve ülkemizde hayvan nakli ve ticaretinin bir tür köle ticareti olduğu konusunda tartışmalar yükselirken Edirnekapı Kuş Pazarı’ndaki hayvanlar dar kafeslerin ve karton kutuların içinde sergileniyor ve satılıyor.
Müşterileri cezbetmek için sık sık havaya atılarak gösteri yapmaları beklenen taklacı güvercinler kendilerini özgürlüğe en yakın hissettikleri anda ayaklarına bağlı iple tekrar esarete çekiliyor.
Pazar tezgâhında sergilenecek güvercin karton kolide bekletiliyor.
Bir satıcı pazar yerine güvercin getiriyor.
Kuşpazarı hafta sonları Edirnekapı'da sur dibine kuruluyor.
Kuşun sağlıklı olup olmadığını anlamak isteyen bir alıcı, gözlerini ve gagasını kontrol ediyor.
Yetiştirdikleri kuşları satmak üzere pazara getiren çocuklar giriş parasını denkleştiremedikleri için dışarıda bekliyor.
Alıcı ile satıcı pazarlığı tamamlamak üzere el sıkışıyor.
Satılan bir güvercin gazete kağıdına paketlenerek taşınıyor.
Tezgah sahiplerinden biri, güvercinleri çok sevdiği için boynuna kuş dövmesi yaptırdığını söylüyor.
Kuş pazarında simitçilerle birlikte çaycılar ve seyyar satıcılar da gün boyu çalışıyor.
Pazar tezgahında sergilenen güvercin tek ayak üstünde durarak dinleniyor.
Ayağından iple bağlanan taklacı güvercin hünerlerini sergilemesi için havaya atılıyor.
* Fotoğraflar: Derya Balkan, Emine Sezgin, Ammar Ovacı, Ayça Gül Han
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in AtölyeBia adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakülteleri gazetecilik, radyo ve televizyon bölümlerinin öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye programları "Gazeteciliğe Giriş, Haber Fotoğrafçılığı, Hak Odaklı Habercilik, Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik, Barış Gazeteciliği, Yargı Haberciliği, Araştırmacı Gazetecilik, Habercilikte Yeni Medya, Gazeteciler için Görselleştirme Araçları, Dijital Güvenlik, Haber Fotoğrafçılığı, Çevre Haberciliği, Çocuk Odaklı Habercilik " gibi konuları kapsayacak. Haziran ayında başlayan program kapsamında Gazeteciler için Yeni Medya Atölyesi, Gazeteciler için Haber Atölyesi, Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi, Kürtçe Habercilik ve Çeviri Yapmak Atölyesi, Çevre ve Kent Haberciliği Atölyeleri gerçekleştirildi. Yargı Haberciliği atölyesi 8 Ekim'e kadar devam edecek. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.