İstanbul'da yapılan protesto eylemi, yıkılması planlanan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde devlet tiyatroları çalışanlarının yanı sıra, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları, İzmit Şehir Tiyatrosu ve özel tiyatrolarda oyunculuk yapan sanatçıların katılımıyla gerçekleşti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) tüm birimleriyle destek verdiği protesto eylemini Halkevleri, Nazım Hikmet Vakfı, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği başta olmak üzere birçok sivil toplum örgütü de destekledi.
İstanbul Devlet Tiyatrosu Çalışanları'nın protesto bildirisini Can Gürzap okudu.
"Değerli Seyircilerimiz" başlığıyla basına da dağıtılan bildiride şöyle denildi:
"Devlet Tiyatroları'nda yaşanan deprem, cumhuriyetimizin en büyük sanat kurumlarından birini daha bitirme operasyonudur. Hedefi, ülkemizdeki kültür-sanat ortamını çölleştirmek ve ortaçağ anlayışına sürüklemektir! Bu girişim, kendine Devlet Tiyatroları'nın 'fikri ve vicdanı hür' çalışanları arasından işbirlikçiler bulamayacaktır.İzmit Şehir Tiyatrosu çalışanları adına yapılan açıklamada, Devlet Tiyatrosu'nun tiyatro camiasının ağabeyi ve en sert sütunu olduğuna işaret edildi.Biz devlet tiyatroları çalışanları, halkın tiyatrosunun tüzel kişiliğinin keyfi atamalarla çiğnenmesine izin vermeyecek, kurumumuz özerk bir yapıya kavuşturulana kadar direneceğiz. Alkışlarınız bizimle olsun."
DT'yi yerel yönetimlere devretme isteğinin bir sonucu olup olmadığı sorusuna yanıt arandı. "Bu uygulama DT'yi yerel yönetimlere devretme isteğinin iyi düşünülmüş planının ilk aşaması mı?" denilerek "Özerk, kendini yöneten tiyatroya olan tüm inancımızla DT çalışanlarıyla birlikteyiz" açıklaması yapıldı.
Tiyatro Yazarları Derneği de bir açıklama yaparak, Devlet Tiyatroları'ndaki gelişmeleri değerlendirdi.
Tiyatro Yazarları Derneğinin açıklamasında, tiyatro sezonunun açılmasına kısa bir süre kala, repertuarını açıklayan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Doç. Lemi Bilgin'in görevden alınması ve istifaların kaygıyla izlendiği, belirtildi. Açıklamada, derneğin ne görevden alınanlarla ne de istifa edenlerle bir sorunu olduğu belirtildi.
Açıklamada, "çağdaş değerleri benimsemiş olan derneğimizin üyeleri, sanatın özerk ve demokratik ortamlarda daha güçlü yeşereceğine inanmaktadır. Bu nedenle, sanat ortamlarındaki çalışma barışını, sanat kurumlarındaki özerkliği ve sanatsal özgürlüğü zedeleyici her türlü siyasi müdahalenin karşısındadır."denildi.
Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı'ndan (TOBAV) yapılan açıklamada ise "Kehanet değil, siyaset" başlığı kullanıldı. Açıklamada, "AKM'yi yıkacaklarını söyleyerek rant çevrelerinden övgü alanlar, yıkıma ödenekli tiyatrolardan başladılar" ifadesi kullanıldı.
Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB)İstanbul Şubesi ise, "DT'de Kara Bulutlar" başlığı altında DT'nin gerici zihniyetlere teslim edilmeyerek özgür, özerk ve demokratik bir işleyişe mutlaka kavuşacağına gönderme yapıldı.
Vecdi Sayar'ın okuduğu Özerk Sanat Konseyi açıklamasında da, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı sanat kurumlarının özerkliği ilkesi doğrultusunda yasal düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz" denildi.
İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) da "Devlet Tiyatrosu Geleceğini Savunuyor" başlığıyla yaptığı açıklama da, "Gücünü tarihi birikiminden ve sanatsal üretimlerinden alan sanat kurumları üzerinde oynanacak siyasi ve bürokratik oyunlar, bilinmelidir ki, hiçbir zaman seyirci bulamayacaktır" ifadesi kullanıldı.
Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS) adına açıklama yapan Mehmet Ege ise, altı maddelik açıklamada, "DT'ye genel müdür atanması, DT sanatçılarının katılacağı eğilim yoklamasıyla saptanacak adaylar arasından yapılmalıdır" denilerek özerk ve demokratik tiyatro özlemine olan inanç vurgulandı.(AD)