Türk Ceza Kanununun (TCK) tasarıdan kanun olarak kabulü sürecine geçişte yaşanan sıkıntılar, çok daha hızlı bir biçimde bu Tasarı için yaşanacak. Bazı maddeleri öne çıkacak, bazı tartışmalar ise yapılamadan bu tasarı kanunlaşacak.
Sonra da uygulamada meydana gelen ve öngörülmeyen sorunların giderilmesi için kanunlaşan bu tasarının bazı maddelerinin değişikliği için yeniden kanun tasarıları yazılmaya başlanacak.
1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 5. maddesine göre; TCK'nin genel hükümleri özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.
Dolayısıyla TCK'nin genel hükümleri diğer kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağından, bu hükümle, söz konusu kanunların TCK'nin birinci kitabında yer alan düzenlemelere aykırı olan hükümleri dolaylı olarak yürürlükten kaldırılmış sayılıyordu.
Ancak daha sonra 11.05.2005 tarihinde 5252 sayılı TCK'nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen bir hükümle; bu maddenin yürürlüğü 31.12.2006 tarihine kadar ertelenmişti.
5252 sayılı Yasanının Geçici 1. maddesinde; " Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda değişiklikler yapılıncaya kadar ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır" hükmü yer almaktaydı.
Maddeye göre; TCK'nin birinci kitabında yer alan; TCK'nin temel ilkeleri, tanımları ve uygulama alanı, ceza sorumluluğunun esasları ve yaptırımlar yani cezalar ile ilgili genel hükümlerine aykırı düzenlemeler içeren kanunların en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar değiştirilmesi, yeni çıkarılan ya da çıkarılacak olan kanunların da TCK'nin genel hükümlerine uygun düzenlemeler içermesi gerekiyordu.
Ancak 31.12.2006 tarihine kadar böyle bir düzenleme yapılamamıştır. Örneğin yeniden gözden geçirilmesi zorunlu olan 5187 sayılı Basın Kanununda yer alan ceza hükümleri yeniden düzenlenmemiştir. Zaten gerek kalmamıştır.
Çünkü; yasa koyucu yeni bir kanunla yeniden süreyi uzatmıştır. TBMM, 6.12.2006 tarihinde 5560 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"u kabul etmiştir.
Bu kanunun 15. maddesine göre; "5252 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde yer alan "31 Aralık 2006" ibaresi "31 Aralık 2008" olarak değiştirilmiştir.
Bu yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren; özel ceza kanunları ile TCK'nin genel hükümleri arasındaki "uyum" iki yıl içinde yeniden düzenlenecektir. Madde gerekçesi çok basittir; ilgili kanunlarda gerekli değişiklikleri yapmak için imkan sağlamak... Bu ikinci "erteleme" ortada duruyor.
TCK ile diğer özel ceza kanunları arasındaki uyumsuzluklar daha çözümlenmemiş durumda. Hani TCK tek ve asıl kanun olacak ve bundan sonra özel ceza kanunları çok daha az çıkarılacaktı?
Bütün bu olup bitenlere rağmen ortaya atılan ve tartışılmaktan kaçınılan bir diğer özel kanun bilişim alanı ile ilgili. "Bilişim Ağı Hizmetlerinin Düzenlenmesi ve Bilişim Suçları Hakkında Kanun Tasarısı" hem Türk Ceza Kanununu ve hem de diğer özel ceza yasalarını ilgilendirdiği gibi, özel borç ilişkilerini düzenleyen kanunları bile ilgilendiriyor.
Bu alandaki sorumluluk sisteminin yeniden düzenlenmesi 2000'li yılların başından beri sorun olarak ortada duruyor...
Tasarının "Beşinci Bölüm"ü "İçerik Bağlantılı Suçlar ve İdarî Yaptırımlar" başlığını taşıyor. Tasarıda "Devletin güvenliğine ve kamu barışına karşı işlenen suçlar" hakkındaki 27. maddesi Türk Ceza Kanununa atıf yapıyor. Maddenin düzenlemesine göre;
"(1) Bilişim ortamında;
" a) Türk Ceza Kanununun 222, 258, 299, 300, 301, 304, 306, 307, 308, 313, 316, 319, 320, 323, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337, 338 ve 339. maddelerinde,
" b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda, yer alan ve bilişim sistemi veya bilişim ağı kullanılarak işlenen suçlara ilişkin içeriği üreten, tanıtan veya sunanlar hakkında hükmedilecek cezalar yarı oranında arttırılır."
Bu düzenlemeye göre; Türk Ceza Kanunundaki suçlardan; (Madde 222) Şapka ve Türk Harfleri kanunlarının koyduğu yasak ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere iki aydan altı aya kadar hapis, (Madde 258) göreve ilişkin sırrın açıklanması bir yıldan dört yıla kadar hapis, (Madde 299) Cumhurbaşkanına hakaret bir yıldan dört yıla kadar hapis, (Madde 300) devletin egemenlik aletlerini aşağılama bir yıldan üç yıla kadar hapis, (Madde 301) Türklüğü, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama altı aydan üç yıla kadar hapis, (Madde 304 ) devlete karşı savaşa tahrik on yıldan yirmi yıla kadar hapis, (Madde 306) yabancı devlet aleyhine asker toplama beş yıldan on yıla kadar hapis, (Madde 307) Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma altı yıldan on iki yıla kadar hapis, (Madde 308) düşman devlete maddi ve mali yardım, (Madde 313) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis, isyan gerçekleştiğinde yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis, (Madde 316) suç için anlaşma üç yıldan on iki yıla kadar hapis, (Madde 319) askeri itaatsizliğe teşvik bir yıldan üç yıla kadar hapis, (Madde 320) yabancı hizmetine asker yazılma üç yıldan altı aya kadar hapis, (Madde 323) savaşta yalan haber yayma beş yıldan on yıla kadar hapis, (Madde 326) devletin güvenliğine ilişkin belgeler, (Madde 327) devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme üç yıldan sekiz yıla kadar hapis, (Madde 328) siyasal ve askeri casusluk on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis, (Madde 329) devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama beş yıldan on yıla kadar hapis, (Madde 330) gizli kalması gereken bilgileri açıklama, (Madde 331) uluslar arası casusluk bir yıldan dört yıla kadar hapis, (Madde 333) devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik, (Madde 334) yasaklanan bilgileri temin bir yıldan üç yıla kadar hapis, (Madde 335) yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis, (Madde 336) yasaklanan bilgileri açıklama üç yıldan beş yıla kadar hapis, (Madde 337) yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk nedeniyle açıklama on yıldan on beş yıla kadar hapis, (Madde 338) taksir sonucu casusluk fiilinin işlenmesi altı aydan üç yıla kadar hapis ve (Madde 339) devletin güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma bir yıldan beş yıla kadar verilecek hapis cezaları, Taslak düzenlemesine göre yarı oranında artırılarak uygulanacaktır.
Yine "Tehdit, şantaj, hakaret veya iftira suçları" bilişim ağı üzerinden işlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranda artırılarak uygulanacaktır. (Madde 28) Bu suçlardan dolayı verilecek en az ceza bir yıl olacak ve altı yıla kadar çıkabilecektir.
Bilişim ağı ve hizmetleri ile ilgili kanun tasarısı galiba gereği gibi tartışılmadan kanun haline getirilecek.
"Biz yaptık oldu" mantığı ile tasarı kanunlaşacak. TCK ile özel ceza kanunları arasındaki uyum daha sağlanamadan, bu kanun uygulamada yeni sorunlar üretecek.
Bu durumda tasarının kanunlaştırılmasında gösterilecek bu acelecilik, ortaya çıkan sorunu hemen çözmek için "yap kanun", eğer kanunun kendisi sorun çıkarırsa "boz kanun" ve yeniden "yap kanun" şeklindeki zihniyetin örneklerinden birini oluşturacak. (Fİ/BA)