Şu an yaşanan toplumsal huzursuzluk büyük ölçüde sosyo-ekonomik sorunlardan kaynaklanıyor fakat baskı ortamı İslamcı bir tepki dalgası yaratabilir diyorlar.
London School of Economics'den (LSE) Prof. Margot Light, "Özbekistan'da şu ana kadar, diğer tüm muhalefete yapıldığı gibi, bastırılmış küçük bir İslamcı hareket var" diyor ve ekliyor:
"Fakat İslami kökten dinciliği odağına alan siyasi baskının uzun bir tarihsel geçmişi var".
Light, "Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un yönetimi şu an ortaya çıkan huzursuzluğu kolaylıkla bastırabilecek güce sahip ama tamamen ortadan kaldıramaz. Huzursuzluk tekrar yükselecek büyük ihtimalle" dedi.
Afganistan'ın bundan sonraki gelişmelerde önemli bir rol oynayacağını belirten Light, "Özbekistan'da daha önce yasaklanan İslamcı militanlar Afganistan'a sığınmış ve Tacikistan ve Kırgızistan üzerinden saldırılar gerçekleştirmişlerdi. Afganistan'ın işgali sonrasında bu İslamcıların ortadan kaldırıldığı söylendi ama sahip oldukları toplumsal destek duruyor" dedi.
"Baskılar radikal İslamı güçlendiriyor"
Light'a göre huzursuzluğun tekrar canlanacak olmasının bir diğer göstergesi de "eski Sovyetler Birliği ülkelerinde yaşanan şablonun tekrar ediyor olması".
"Bu tip toplumsal huzursuzluklar yasal partilerin yasaklandıkları her yerde yaşanabilir. Radikal hareketler bu gibi ortamlarda çok daha kolay toplumsal destek sağlayabiliyorlar. Bu durum büyük bir tehlikeye işaret ediyor çünkü rejime muhalif olanların radikal hareketler haricinde gidecek hiçbir yeri olmuyor".
Light, Rusya'nın Kerimov'a desteğini büyük ihtimalle sürdüreceğini çünkü "İslami köktenciliğin Rusya ve diğer Orta Asya cumhuriyetlerini kaygılandırdığını" söyledi: "Fakat muhtemelen daha şiddetsiz bir tepki için talepte bulunacaklardır".
Yoksulluk huzursuzluğu besliyor
Şiddet oldukça yayılmış durumda ve birçok kişi daha da yaygınlaşacağından korkuyor.
Foreign Policy Centre (Dış Politika Merkezi) adlı düşünce kuruluşundan Jennifer Moll, "Durum iyileşmeye başlamadan önce daha da kötüleşecek. Yoksulluk, işsizlik ve diğer sosyal problemlerin yarattığı uzun dönemdir süren bir kızgınlık var" dedi.
Alım gücüne orantılı olarak kişi başına düşen milli gelir Özbekistan'da bin 800 dolar civarında. Fakat büyük ölçüde devlet kontrolünde yürütülen ekonomi eşitsizliklerin derinleşmesine yol açtı.
28 milyonluk ülkenin en yoksul kesimi nüfusun yüzde 88'ini oluşturan Sünni Müslümanlar. Rus kökenli Özbeklerse zengin azınlığı oluşturuyor.
Özbekistan zengin petrol ve pamuk kaynaklarına sahip fakat Sovyetler yönetimi sırasında 24 Mart 1990'da başkanlığa getirilen Kerimov yönetimi altında Müslüman halk bu zenginlikten çok az yararlanabildi.
Şu an yaşanan huzursuzluk radikal İslamcıların hapse atılmalarıyla su yüzüne çıktı.
Moll, "Kerimov, yaşananları onların üzerine yıkmaya çalıştı ama sıradan insanlar yoksulluk yüzünden zaten yeterince huzursuzdu. Yaşam standartları çoğu insanı radikal İslamcılara doğru itti" dedi.
Moll'a göre Kerimov sosyal durumdan kaynaklanan kızgınlığı hesaplayamadı: "Kendini daha ve daha fazla yalıttı".
Özbekistan'da yaşananlar Kırgızistan'ı da etkileyecek Moll'a göre: "Kimi bölgelerde Özbek yetkililer sınırı kontrol edemedi ve binlerce insan Kırgızistan'a iltica etti". (EÜ)
* Sanjay Suri'nin haberini Erhan Üstündağ Türkçeleştirdi.