Dicle Üniversitesi (DÜ) İlahiyat Fakültesi'nin girişimleri ve Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın destekleriyle Diyarbakır'in 300 yıllık tarihi gün yüzüne çıkıyor.
Proje kapsamında birçoğu Osmanlıca ve Arapça olan belgeler Latin alfabesiyle günümüz Türkçesine çevrilerek Diyarbakır'ın sosyal, ekonomik, dini ve kültürel hayatına ışık tutulacak. Osmanlı Devleti tarafından kayıt altına alınan sicil ve ahkam defterleri, başta Diyarbakır olmak üzere bölgenin tarihi hakkında çok önemli bir kaynak niteliği oluşturacak.
Projenin koordinatörü ve yürütücüsü DÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkerim Ünalan, şu an itibariyle proje kapsamında çalışmalarını sürdüren 10-12 kişilik bir ekip olduğunu belirtirken, ekipten bir grubun İstanbul'da diğer grubun da Diyarbakır'da faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.
Ünalan projenin kapsamı ve detayları hakkında ise şöyle konuştu:
"Osmanlı döneminde tutulan bu sicil ve ahkam defterlerinin orijinalleri İstanbul Cağaloğlu'ndaki Osmanlı Arşivi'nde. Osmanlıca ve Arapça dillerinde el yazısı olarak yazılan bu belgelerin, Türkiye'de yaygın bir şekilde okunabilmesi ve anlaşılabilmesi mümkün değil. Bu yüzden çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu kaynaklardan hiç kimse yararlanamıyor. Bizim de amacımız bunları herkesin yararlanabileceği bir hale getirebilmek.
"Şu an itibariyle İstanbul'da çalışan arkadaşlarımız 10 veya 11 defterin transkripsiyonunu bitirmiş durumda. Belgelerin hem orijinal hallerini hem de Türkçeye çevrilmiş hallerini kitaplaştıracağız. Aynı zamanda sicillerin ve ahkam defterlerinin mikrofilmleri de çekilerek CD'lere aktarılacak."
Sicillerin toplam 34 bin 471 sayfa, ahkam defterlerinin (mahkeme kararlarının) ise 2 bin 300 sayfa olduğunu ifade eden Ünalan, bu belgelerin basıldığı zaman sayfa sayısının da üçe katlanacağını belirtti. Ünalan verdiği örnekte 200 sayfalık bir bölümün Latin alfabesiyle Türkçe'ye aktarıldığında 600 sayfa olduğuna dikkat çekti. Bu belgelerde Ulu Cami'nin tuvaletine bakan adamın görevini bırakıp onun yerine başkasının alınmasına kadar birçok meselenin yer aldığını ifade etti.
Projenin destekçilerinden biri olan Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın Program Yönetim Birimi Başkanı Adnan Tuzcu, DÜ'den bir ekibin kendilerine yaptığı başvurudan sonra gerçekleştirdikleri değerlendirme toplantıları sonucunda bu faaliyeti destekleme kararı aldıklarını ifade etti.
Bu proje sonucunda Diyarbakır'ın 17. ve 20. yüzyıllar arasındaki sosyo-ekonomik durumunun en geniş resminin ortaya çıkacağını söyleyen Tuzcu, sözlerine şöyle devam etti: "Ticaretten aile kavramına, kültür ve sanattan en küçük toplumsal olaylara kadar birçok tarihi meselenin gün yüzüne çıkacak olması çok sevindirici. Diyarbakır'ın tarihi ile ilgili her konuda bir fikir sahibi olabileceğiz." (SA/ÇT)
* Fotoğraf: Ezgi Turan