Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, müzakere süreci ile ilgili medya ve sivil toplumdan gerekli desteği alamadıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, temel amacın, örgütün silah bırakması olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, Gabon, Nijer ve Senegal'i kapsayan Afrika turu kapsamında Gabon'un başkenti Libreville'ye hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde, dün basın toplantısı düzenledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Cezaevi'nde yürütülen görüşmelerle ilgili şunları söyledi:
"Daha önce 'Oslo olayı' oldu ancak şu anda gündemimizde Oslo bulunmuyor. Gelecekte buna benzer farklı gelişmeler olabilir mi? Olabilir. Önünü kapamanın da bir anlamı yok. Oslo olmaz da başka bir yer olur."
"4. Yargı Paketi ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalar çerçevesinde de en kısa zamanda 4. Yargı Paketi'ni de Meclis gündemine getirmek suretiyle çıkarmanın gayreti içerisindeyiz. Fakat şunu çok açık net söyleyeyim; teröre bulaşmış olanları bağışlayan böyle genel bir af asla söz konusu değildir. Bunun da bilinmesini istiyorum. Örneğin İmralı için ev hapsi gibi şeyler uydurulup duruluyor. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yani AK Parti'nin iktidarında böyle bir şey olamaz."
Erdoğan, "İmralı'dan gelen somut talepler var mı" sorusuna da "Arkadaşlar her şeyi ben sizinle paylaşamam. Birçoğunu da uygulamada görürsünüz" cevabını verdi.
Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarından Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan da Kanal 7'de katıldığı bir programda İmralı görüşmesinin ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Akdoğan, İmralı ile görüşmenin temel amacının örgütün silah bırakması olduğunu belirterek, "Karayılan'ın açıklamalarını afaki gördüm. Abdullah Öcalan'ın iradesine karşı bir tavır sergiliyor. Öcalan'a racon kesiyor. Kandil'den gelen açıklamalar ben de negatif bir etki uyandırdı" ifadesini kullandı.
Ana muhalefet partisinin çözüme katkı sağlaması için net bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade eden Akdoğan, CHP kadar BDP'nin takınacağı tavrın da önemli olduğunu belirtti.
"Oslo sürecinde hükümet yalnız bırakıldı. Terör gibi çok boyutlu, ulusal ve uluslararasılaşmış bir sorun, siyasi ve toplumsal destek tam olmadan çözülemez. Dünyada böyle meseleler muhalefetin de içinde olduğu bir süreçle çözülür. Ama dediğim gibi farklı sabotajların yaşanabileceği zor bir süreç. Çok fazla iyimserlik pompalamak da sürece zarar verir, gerçekçi olmalı ama iyi niyetle süreci devam ettirmeliyiz."
"Kalıcı barış için herkes üzerine düşeni yapmalı"
Özgür Gündem gazetesinin haberine göre, İstanbul'da BDP'nin Çekmeköy'deki halk şöleninde ve Esenyurt'ta ilçe temsilciliği açılışında konuşan BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, PKK Lideri Öcalan ile devletin İmralı'da yaptığı görüşmelere değindi:
"Biz mücadelemizle Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırdık. Şimdi direne direne Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü sağlayacağız."
Tuncel, kalıcı barış için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar da şunları söyledi:
"Yıllardır 'Muhatap başkan Apo'dur' diyoruz. Bu açıdan başkanımızla başlatılan diyalog, bizim talebimizdir. Buna karşı olmamız düşünülemez. Bu örgütte şu veya bu isimle farklı kanatlar yoktur. Örgüt bir bütündür ve Önderliğinin arkasındadır. Örgütü tanıyanlar bunu çok iyi bilirler. Bunun dışındaki her değerlendirme psikolojik savaş merkezinin manipülasyonlarıdır."
DTK'nın daimi Meclis toplantısında konuşan DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Kürt sorununun şiddet olgusundan çıkarılması gerektiğine inandıklarını belirterek, "40 yıldır karşılıklı acılar yaşanıyor. Bu acılar herkese çok şey öğretti ve olgunlaştırdı" dedi.
Görüşmelerin önemli olduğunu belirten Tuğluk, "Bu görüşmelerden sonra sanki medyada Kürt sorunu barışçıl yönde çözülmüş gibi bir hava yaratılıyor. Bu yanılgılı bir durumdur. Bu konuda temkinli olmamız gerekiyor" diye konuştu.
BDP Mersin Milletvekili ve HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ertuğrul Kürkçü de "Bu sürece dışarıdan bakan, şu aşamada müzakere sürecinin merkezinde bulunmayan sosyalistler, devrimciler ve BDP'nin içinde ittifak olarak yer alanlar bu süreci kollarını kavuşturarak izlememeli. Açılmış olan görüşme aralığının 'hakiki barışa' dönüşebilmesi için inisiyatif almalı" dedi. (AS)