Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Barış Akademisyeni Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkan Vekili ve Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Sözcüsü Fadime Çelebi’nin tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması yarın (19 Temmuz) görülecek.
İkisi tutuklu 11 siyasetçinin yargılandığı duruşma Ankara Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkeme Salonu’nda saat 10.00’da gerçekleşecek.
11 isim, Afrin operasyonunun ardından Ankara'da yapılan basın açıklaması nedeniyle "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alanen Tahrik Etme, Terör Örgütü Propagandası Yapmak" (Türk Ceza Kanunu 216/1, Terörle Mücadele Kanunu 7/2, TCK 53, 63) suçlamasıyla yargılanıyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 3. Olağan Kongresi öncesinde HDK bileşenlerine yönelik operasyonlarda, 9 Şubat’ta Çelebi ve Hamzaoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ev baskınlarıyla gözaltına alınmıştı. Hamzaoğlu ve Çelebi 17 Şubat 2018’de tutuklandı.
Davada yargılanan diğer isimler; Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Kezban Konukçu Kok, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanları Naci Sönmez ve Özlem Eylem Tuncaeli, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Devrimci Parti Genel Başkanı ve HDP İstanbul milletvkeili Musa Piroğlu.
Davaya katılım ve tahliye çağrıları
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), tutuklu Eş Sözcüleri Onur Hamzaoğlu, ESP Genel Başkanvekili Fadime Çelebi ile HDK bileşenleri sözcülerinin yargılandığı davanın duruşmasına ilişkin dün (17 Temmuz) Genel Merkez binasında basın açıklaması düzenledi.
Toplantıda "Bütün kamuoyunu eşitliğe, özgürlüğe ve barışa sahip çıkmaya Ankara Adliyesi'ne çağırıyoruz" diye seslendiler.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası (ATO) 17 Temmuz’da yaptıkları ortak basın açıklamasıyla Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu için özgürlük çağrısında bulundu.
Ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Barış imzacısı olmuş, savaş anında bebeklerin, yaşlıların, gebelerin, engellilerin yaşadığı sağlık sorunlarını çok somut olarak tartışmış ve yazılarına aktarmıştır.
“Bu savaş karşıtlığı ve barış tutkusu Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu üniversiteden atılmasına sebep olduğu gibi özgürlüğünün de elinden alınmasına neden olmuştur. Barış talebi hekimler için vazgeçilmez bir sorumluluk ve tutkudur, bu tutku cezalandırılamaz.
“TTB Merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odası olarak halkımızı, meslek örgütlerini, sendikaları 19 Temmuz 2018 tarihinde saat 10.00’da 11. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna davayı izlemeye ve barışa, özgürlüğe, Onur Hamzaoğlu’na sahip çıkmaya davet ediyoruz.”
Vekillerden çağrı
Milletvekilleri Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Ahmet Şık, 16 Temmuz 2018 tarihinde 16 Temmuz’da TTB’nde ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, “Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu serbest bırakılsın” çağrısında bulundular.
“Onur Hamzaoğlu dendiği zaman Dilovası akla gelir” diyen Kaboğlu “Onur Hamzaoğlu’nun barışa destek verdiği için tutuklanması, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve adil yargılama hakkına aykırıdır. Hamzaoğlu’nun duruşmanın akabinde serbest bırakılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Şık ise şöyle konuştu:
“Bu insanlar aynaya hiç mi bakmıyor? O yargı mensuplarından bahsediyorum. Çocuklarına iyi insan olmayı nasıl öğretiyorlar? Kendileriyle hiç mi yüzleşmiyorlar? Sadece kendileri gibi insanlarla mı bir araya geliyorlar? Sadece onlarla mı sosyalleşiyorlar? Gece ya da gündüz başlarını yastığa koyduklarında nasıl uyuyabiliyorlar? Bu ülke aklını kaybetti ama şimdi vicdanını da kaybetti. Vicdanını kaybeden insanda haysiyet olmaz.”
İddianameden
İddianamede Afrin harekatının ardından 4 Şubat 2018’de ise “Afrin halkının yanındayız” başlığı ile HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP bileşeni parti ve kurum sözcülerinin, HDK ve DTK temsilcilerinin “Afrin işgal girişimine” ilişkin bir basın açıklaması yaptıkları belirtildi.
Okunan metnin içeriğinde, “Afrin Suriye sınırı içinde Rojava’nın bir parçasıdır”, “Nereden atıldığı belli olmayan roketler”, “Afrin'i işgal girişimine son verilsin” ifadelerinin geçtiği belirtildi.
Bu ifadelerin “Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen suçlayıcı nitelikte olduğu”, “Zeytin Dalı operasyonunu itibarsızlaştırma amacı taşıdığı,” PKK/KCK’ye destek verildiği”, “halkın kin ve düşmanlığa tahrik edildiği” tespitiyle soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Fadime Çelebi basın açıklamasında okunan metnin “barış taraflı ve savaş karşıtı niteliğindeki bir belge olduğunu, asıl kastedilenin barış çağrısı olduğunu” söyledi.
“Partilerinin herhangi bir terör örgütüyle bir ilgisinin olmadığını, bu yüzden örgüt propagandası suçlamasını kabul etmediğini, açıklamada herhangi bir kesimin diğer kesime karşı kin ve düşmanlığa tahrik edici ibarelerde bulunmadığını, metnin ana tema olarak savaş karşıtlığı ve barış taraflı olduğunu, açıklamada bir suç unsurunun olmadığını” belirtti.
Onur Hamzaoğlu’nun ev adresinde yapılan aramada bulunan “Bir Savaşın Anatomisi Murat Karayılan”, Tuğçe Tatari’nin “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’da Değilim”, “101 Soruda Demorkatik Özerklik” kitapları ve telefonunda Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın fotoğrafının bulunduğu bilgisi de iddianamede yer aldı.
Hamzaoğlu sorgusunda “metnin barış ve savaş karşıtı niteliğindeki bir belge olduğunu, savaşın insan eli ile oluşturulan bir halk sağlığı sorunu olduğu ve bunun önlenebilir bir sorun olduğu belirtmek istediklerini” söyledi. (BK)