Sinan Şenyer, 36 kişinin öldüğü, yüzlercesinin de yaralandığı 1 Mayıs 1977 katliamında Taksim'deki Sular İdaresi duvarından ve Intercontinental Oteli'nden atılan kurşunlardan kaçmak için Kazancı yokuşuna yönelenlerden biri...
Şenyer, o günü şöyle anlatıyor:
"Bir arkadaşım ile birlikte Dev-Genç kortejiyle İzmit'ten İstanbul'a geldik. Yıldız yokuşunda 6 saat bekledikten sonra Taksim Meydanına girdik. Geldiğimizde Kemal Türkler konuşmasını bitirmek üzereydi. Daha sonra miting alanı tam dağılmaya başlamıştı ki silah ve bomba sesleriyle kalabalıkla birlikte sürüklenmeye başladık. Ben de kendimi bir anda Kazancı yokuşunda yerde yatarken buldum ve ayaklarımdan tutulduğumu hissettim. Tam kendimi sıyırıp gitmek üzereyken arkama dönüp baktım. İnsanları o sokakta kat kat sıkışmış halde gördüm. Geriye gitmeleri gerekiyordu. Ama silahlar sıkılmaya devam ediyordu ve akın akın insanlar gelmeye devam etti. Yardım etmeye çalıştık. Epeyce kişi kurtardık. Ama yapacak bir şey kalmayınca çaresiz kaldım."
"Solcular karşılık versin istendi"
"Düşünmek için uzun bir süre" dediği '33 yıl' sonra Şenyer ikinci kez geldiği Kazancı yokuşuna karanfillerini bıraktı. Şimdinin 49 yaşındaki kendi deyimiyle "1 Mayıs'ın ihtiyarı" o katliam gününe dair şunları anlatıyor:
"Ben o gün yanımda bir çakı getirmiştim. Ne olur ne olmaz diye. Delikanlıyız ya. Ama şimdi düşünüyorum da o gün hiç polis araması yapılmadı. Bence kurşunlar üzerimize geldiğinde solcuların da karşılık vermesi istendi."
İki 1 Mayıs arasında nasıl bir hava değişimi olduğu sorusuna ise Şenyer, şu yanıtı veriyor:
"1977'nin 1 Mayıs'ı ile bugünün 1 Mayıs'ı aynı değil tabi ki. O dönem Lenin'in, Mao'nun, Stalin'in dev posterleri açılırdı. Bugün hiçbir sol liderin resmini göremedim. 1977 çok kalabalıktı. Çünkü o gün tüm Türkiye'deki emekçiler ile birlikte halkın da katılımı çok fazlaydı. Ama bugün 1 Mayıs Türkiye'nin her yerinde kutlanıyor. O yüzden bu sayı da çok iyi. Şimdi bu alandaki yan yana duran iki grup o zamanlar birbirine düşmandı."
Demirden kafes Taksim
Taksim onun için bugün demir bir kafes gibi...
Ölümlerin yaşandığı Kazancı yokuşunun miting alanı dışında bırakılması için "Barikatlarla sanki 'Anılarınıza da barikat çekiyoruz' demek istiyorlar" diyen Şenyer, polis barikatlarını göstererek sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bugün bu barikatların yapılması aslında hiçbir olay olmayacağını gösteriyor. Çünkü burada bir olay çıksa katliam olur. Kimse de hiçbir yere kaçamaz. Hiçbir illegal kuvvet bu kadar büyük olayı göze alamaz.
"İlk aşkımdı. Gözü kapalı sevmiştim" dediği 1 Mayıs 1977'nin ardından ideolojik olarak kendini daha fazla yetiştirdiğini, olayları anlamaya çalıştığını anlatan Şenyer, "İkinci aşkım da bugündür" diyor.
Şenyer şimdi İzmit'te ticaretle uğraşıyor. Evli ve Ekin adında bir kız çocuğu var. Önümüzdeki yıl 1 Mayıs'a kızıyla katılacak. (BT)