İlköğretim öğrencilerinin okumaları tavsiye edilen kitapları belirlemek amacıyla kurulan komisyon, yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü çalışmalarını tamamladı ve "liste" geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Listede, Mevlana'nın "Mesnevi"sinden çocuklara göre hikayeler, Dede Korkut Hikayeleri'nin çocuklara yönelik seçkisi, Karagöz-Hacivat, Halikarnas Balıkçısı'nın "Uluç Reis", Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Damla Damla", Nâzım Hikmet'in "Sevdalı Bulut", Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Akın" ve Kemalettin Tuğcu'nun "Kukla" başlıklı yapıtları yer alıyor.
Önerilen yapıtlar içinde masallara özel önem verilirken bilmece, ninni, atasözleri kitapları da 100 Temel Eser arasında yerini alıyor. Daha önceki listelerin aksine, Aziz Nesin'in kitaplarına ise listede yer verilmedi. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Radikal gazetesine yaptığı açıklamada, Küçük Prens'in listeden çıkarıldığını, yerine Necip Fazıl Kısakürek'in eklendiğini belirtti.
Liste'yle ilgili olarak bianet'in sorunlarını yanıtlayan Serdar Değirmencioğlu, yıllardır süregelen liste uygulamasını doğru bulmadığını belirtirken, "madem böyle bir liste hazırlanıyor 'Neden 200 olmasın?' sorusunu sormanın önemli" olduğunu vurguluyor.
Böyle bir listenin hazırlanmasına karşı çıkan Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) ve Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) da bu konuda bir basın açıklaması yayınladı. Listenin yetersiz olduğunu ifade eden Eğitim-Sen Genel Sekreteri Emir Ali Şahin ise listenin birçok önemli eseri dışarıda bıraktığını belirtiyor.
"Neden 200 olmasın?"
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Serdar Değirmencioğlu, dünya edebiyatından listeye konulan eserlerin seçimini olumlu bulduğunu ancak 100 temel eser kapsamında böyle bir kısıtlamaya gidilmesini yanlış bulduğunu belirterek, "Asıl soru neden 100 temel eser olduğu değil, neden bu sayının 200 olmadığıdır " dedi.
Okunması gereken kitapların öğretmenlerin ve öğrencilerin seçimine bırakılması gerektiğini vurgulayan Değirmencioğlu, çok önemli eserlerin listenin dışında bırakılmaması gerektiğini belirterek "100 değil de 200 eser seçilebilir, okunacak kitaplar da listenin içinden çocuklar ve öğretmenler tarafından belirlenebilir" önerisinde bulundu.
Kitapların seçiminde, içerik açısından dikkat edilmesi gereken noktaların da altını çizen Değirmencioğlu'na göre "Şiddet ve zorlamanın, hamasetin, milliyetçiliği kışkırtan yayınların olmaması gerekiyor."
"Okuma pratiğe dökülmeli"
Çocuklara okuma alışkanlığının kazandırılması için okullarda okuma ve yazma pratiğinin önemine değinen Değirmencioğlu, çocukların sadece okumasının da yeterli olmadığını, okunulan eserlerin okullarda tartışılması ve bu doğrultuda uygun koşulların oluşturulması gerektiğini belirtti.
Yaşayan yazarlar da olmalı...
Çocuklara okuma zevkini kazandırma ve bunun bir yaşam biçimi olmasını sağlama sorumluluğunun sadece okula ve Türkçe derslerine bırakılması açısından da eleştirilere hedef olan 'liste', içeriği açısından da tepki görüyor.
TYB ve TYS, Daniel de Foe, Homeros, Refik Halid Karay, Evliya Çelebi gibi yazarların listenin dışında bırakılmasına itiraz ederken, Eğitim Sen Genel Sekreteri Emir Ali Şimşek de yaptığı açıklamada, "Temel eserler" kapsamında böyle bir sınırlandırma yapılmasını doğru bulmadıklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Rant temin edildiği eleştirisine muhatap olmak istemedikleri" için yaşayan yazarlara listede yer verilmediği yönündeki açıklamasına değinen Şimşek, eserlerin seçilirken, evrensel kriterlerin temel alınması gerektiğini vurguladı: "Başta dünyaca kabul görmüş yazarlar öne çıkmalı. Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Atilla İlhan, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ahmet Arif ve Mehmet Uzun bunlardan bazıları.
"Bu bakımdan listeye sadece ölmüş yazarların eserlerinin dahil edilmesi yanlış bir uygulamadır ".
Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırma amacıyla hazırlanan listenin, uygulama açısından önemine de değinen Şimşek, okuma alışkanlığının Edebiyat ve Türkçe dersleriyle de yoğun bir biçimde desteklenmesi gerektiğini, sadece listenin hazırlanmasının çocuklara okuma alışkanlığı kazandıramayacağını söyledi.
Uygulama, haksız rekabet yaratır
MEB tarafından hazırlanan listeye ilişkin olarak bir basın açıklaması yapan TYB ve TYS, 100 Temel Eser listesine giren kitapları yayımlayan yayınevlerinin ekonomik avantaj sağladığını, yüzlerce yayınevinin ve kitapları listede yer almayan yazarlarınsa mağdur edildiğini belirtti. Bu durumun zor koşullar altında ayakta kalmaya çalışan yayın sektöründe ciddi bir bunalıma neden olacağı ve yayıncılar arasında haksız bir rekabet ortamı yaratacağına dikkat çekti.
Açıklama, "Liste"nin, öğretmenleri, sınırlı sayıdaki kitaplar arasından seçim yapmak zorunda bıraktığını, değişik kitap ve yazar arayışına girmeyeceğini bunun sonucu olarak da sınırlı listelerle yetiştirilmeye çalışılan çocukların düşünce üretiminin olumsuz yönde etkileneceği ileri sürüyor:
"Öğretmene, öğrenciye ve ebeveynlere özgürlük vermeyen, onun seçme ve sorgulama hakkını elinden alan bir anlayışın çağdaş bir yaklaşım olmadığı görüşündeyiz..."
MEB tarafından yapılan bu sınırlama sonucunda, çocuk edebiyatı yazarları için de olumsuz bir sürecin başlayacağına da değinilen açıklamada, bu sürecin sonucunda "Kitap yazma, yazdırma istek ve talepleri azalacak, dolayısıyla yayın sektörü de ciddi bir şekilde kan kaybedecektir" denildi.
"Çocuklarımızın çağdaş yazarlarımızı tanımaları, edebiyatın estetik değerleriyle buluşmaları, kendi kültürlerinin güzelliklerinden zevk almaları, onlarla bütünleşmeleri isteniyorsa, bu tür sınırlamalar getirilmemeli; bu görev öğretmenlerimizin sorumluluğunda olmalıdır." (NG/EK)