Alternatif sahnenin üretken isimlerinden Barış Çapkın, son şarkısı “Bil İstedim”de, hayat memat konusunda, sırf kolay olduğu için alınan kararların ceremesini çeken birini anlattığı son şarkısı “Bil İstedim”i On Air Music etiketiyle yayınladı.
Hayatı boyunca zor olanla mücadele edip az buçuk yüzünün gülmesini sağlamak yerine kolayı seçip anlık karar veren ve ceremesini de iş işten geçtikten, yitip gittikten sonra anlayan birinin hikâyesini anlatan, söz ve müziği kendine ait olan “Bil İstedim” ile ilgili Barış Çapkın’la söyleştik.
En son “Ağladım İçime” şarkınız çıktığında konuşmuştuk. Neler oldu, bitti sizin tarafta o zamandan bu yana?
Takip eden dönemde sırası ile; “Görsen üzülürsün”, “Deli Kral", “Gözlerin mi kaldı”, "Bulutlar Arası Yolculuk”, “Meydanlar” Akustik ve yeni şarkım “Bil İstedim” yayımlandı. Kafamda dönen melodileri şarkılara dönüştürerek; hem hayatımın dengesini sağlıyorum hem de hislerimi dinleyicilere aktarmak bana huzur veriyor. Sürekli kayıt yapıyorum yani özetle…
O zamanki röportajımızda, “Aslında hep üretkendim. Ama ürettiklerimi paylaşmak konusunda kendimi daha iyi anladığım ve anlatabildiğim dönemi beklediğimi söyleyebilirim,” demiştiniz. Üretkenliğinize bakarsak o “dönemin” içine çoktan girmişsiniz gibi görünüyor…
Evet. O “dönemin” içerisinde olduğumu düşünüyorum. Büyülü olan şey ise plansız bir şekilde o “dönemin” kendiliğinden başlaması. Bu büyüye inanıyor ve hissettiğim müziği yapıyorum.
Bahsettiğiniz “hazır olma hali” tam olarak ne zaman ve nasıl ortaya çıkıyor?
Siz fark etmeden içine çekiliyorsunuz. Enerjinin gücüne inanırım. Sizi alıyor ve gözlerinizi açtığınızda içinde buluyorsunuz kendinizi. Size de yalnızca kaydetmek kalıyor…
Serkan Selingil’e verdiğiniz röportajda, “Bu şarkı tutar mı?” kaygısı ile müzik yapmadığınızı söylüyorsunuz. Ben sanatçılarda bunun bıçak sırtı bir soru olduğunu düşündüm hep. Zira “ürettiklerinizi paylaşmak konusunda” kavuşturulmasını bekleyen anın gelmesi aslında bir anlamda “karşılık bulmaya” tekabül etmiyor mu?
Popüler olmanın peşinde koşup, hangi tarz tutuyorsa kopyala yapıştır yaparak, müzisyenlikten uzak bir bakış açısı ile müzik üretmek bana göre değil. Her şeyden önce kendim olabilmeliyim, kendimi ifade edebilmeliyim. Hissettiğim neyse onu kaydediyorum. Ben kendi hikâyemi anlatmanın peşindeyim. Bu hikâyede bana eşlik eden dinleyiciler olduğunda ve bu kitle büyüdüğünde de elbette mutlu oluyorum.
Hissederek yaptığınız müziğe karşılık bulmak güzel. Ama karşılık bulmak için müzik yapmakla ayrı konular olduğunu düşünüyorum. Ben ilkini tercih ediyorum.
Son şarkınız “Bil İstedim”in bir hikâyesi var mı?
Elbette. Çocukluk dönemimde çok yakınımda olan ve yaşadıkları ile hayatımda iz bırakan ve onun yaşadıklarından neyin nasıl olmaması gerektiğini öğrendiğim bir insanın hikâyesini anlatıyor şarkı. Yanlış seçimler, hayata tutunamama ve sonuçlarının ne denli kötü olduğunun hikâyesi…
Şarkıda içinde bulunduğu zaman veya durumla yaşayan, ötesini önemsemeyen biri var. Sonunda da kaybolup gidiyor. Geç alınmış bir karar ya da geç yapılmış bir seçimin sonucu diyebiliriz. Bu seçimlerin ve kararların alınmasını içinde yaşadığımız zamana ve genele vurduğumuzda çok fazla bağımsız olduğumuzu düşünmüyorum. Yani hata sadece bizde değil galiba etrafta bu kadar ses varken. Katılır mısınız bu görüşüme?
Belirli konularda evet. Belirli konularda hayır. Hayat içerisinde kişisel yolumuzu çizerken bireyselliğimize yön veren konulardan bahsediyorum. Bazı alışkanlıkların dozunu kaçırmak kişisel bir tercihtir. Ya da yaptığımız hatalardan ders almadan tekrar tekrar aynı şeyleri denemek ve farklı sonuçlar beklemek de yine kişisel bir tercihtir ve hatta hatadır. Bahsettiğim şey aslında tam olarak bu.
Bahsettiğim şey çevresel koşullardan ve seçeneklerimizin bu çevresel koşullara göre şekillenmesinden dolayı tercihlerimizin kısıtlı olması değil. Bahsettiğim şey kişisel olarak alışkanlıklarımızı şekillendirme şeklimiz… Alışkanlık haline getirdiğimiz hatalar geleceğimize yön veriyor.
“Hayatın zorluklarıyla başa çıkmayı değil de hep içerisinde bulunduğu günün kolay olan taraflarını tercih eden bir adamın hikâyesi…” diyorsunuz siz de şarkı için. Bunu hepimiz bir şekilde yaşamıyor muyuz sizce? Özellikle pandemiden bu yana yaşadıklarımızı düşününce insanlardaki bıkkınlık onları bu tercihe yöneltmiyor mu?
Kişiye göre değişir. Ben hep savaşmayı tercih ederim/ettim… Kolayıma geleni yapmak beni hedefimden uzaklaştırır diye düşünüyorum. Hedefe ulaşmak için gereken şey ne? Belki de bu yolda yara alırım. Ama geçmişe dönüp baktığımda pişmanlık duymam. Çünkü gereken mücadeleyi vermişimdir. Kolay olanı herkes yapar/seçer. Önemli olan insanın kendini zorlaması ve bir mücadele içerisinde yer almasıdır diye düşünüyorum.
Sizin sorunlarla, hayatın zor taraflarıyla başa çıkma yöntemleriniz var mı? Nasıl mücadele ediyorsunuz?
Meşgul olmak. Sürekli yeni bir şeyler üzerinde çalışmak. Sadece müzik alanında değil her alanda. Bildiğiniz üzere aynı zamanda mühendisim. Bu alanda da hedeflerim ve meşgul olduğum konular çok fazla. Siz kendinize hedefler belirledikçe ve bu hedeflere ulaşmak için meşgul olunca aslında birçok şey ile mücadele etmiş de oluyorsunuz.
Son olarak ajandanızda neler var? Canlı izleyebilecek miyiz sizi?
Yeni şarkımın kayıtları üzerinde çalışıyorum şu sıralar. Kafamda dönen planlar ve projeler çok fazla. Fırsat buldukça hayata geçirmeye çalışıyorum. Bahar aylarının gelmesi ile ve çok sık olmamak ile birlikte şarkılarımı canlı olarak dinleyenlere seslendireceğim konserler planlamayı düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz… (BS/AS)