Öndül, Ağustos ayı içinde ölüm orucu eyleminde üç kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, Adalet Bakanlığı'nın tutumunu eleştirdi.
Ölümler ve standartlar
"Ölüyorlar Sessizce..." başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Gülnihal Yılmaz da öldü. Sessizce. Kütahya Cezaevi'nde.
Bir küçük haber oldu.
Ağustos ayı ölümlerine eklendi.
30 Temmuz'u gösteriyordu takvim. Sema Başyiğit ölmüştü. Ardından 10 Ağustos'ta Fatma Bilgin, 22 Ağustos'ta Melek Birsen Hoşver...
Gülnihal Yılmaz da uzun yürüyüşünü, 34 yaşında tamamladı.
Her ölümden sonra karşı atağa geçti Adalet Bakanlığı. F tiplerinin ne denli "standartlara uygun" cezaevleri olduğunu açıkladı. Unutulan insandı. Fiziki koşullar mı belirleyecekti insani ilişkileri ve insan onuruna uygun muameleyi; yoksa fiziki koşulların değiştirilmesi de dahil o koşullar mı uyumlu hale getirilecekti insanı temel alan yaklaşıma?..
Mahpus, salt muhafaza edilmesi gerekli bir nesne olarak mı muamele görecekti; yoksa bulunduğu koşullarda da hakları ve özgürlüklerine saygı gösterilen bir canlı varlık, İNSAN olarak mı?..
Sorun budur.
Tecrit, nesne bakış açısının uygun gördüğü muameledir. (BB)