Çiçek "Ama en çok yalanın söylendiği bir konuda konuşulduğunun farkında olmalıyız. İnsan haklarına hep vurgu yapılacak ama terör kol gezecek. Çünkü terörden en fazla sıkıntı çeken bir ülkenin bakanı olarak ifade ediyorum; ölen insana bu hakların hiçbirisi lazım değil. O nedenle bütün dünya insan hak ve özgürlükleri konusunda samimiyse, yalan söylemiyorsa, iki yüzlü davranmıyorsa, terörle mücadele konusunda adam gibi bir tavır sergilemek mecburiyetindedir" demişti.
Öndül "Dünyanın dörtte üçünü otoriter totaliter sistemler idare ediyor. Kalan dörttre biri de çıkarı söz konusu olduğunda insan haklarını ihmal edebiliyor" dedi.
Yargısız infazla öldürülenlerin hakları
Çiçek "İnsan haklarının, yaşayan insanlar için söz konusu olduğuna" dair de bir açıklama yaptı: "Ölülerin ne seyahat özgürlüğüne, ne konut dokunulmazlığına, ne ifade özgürlüğüne, ne başka türlü özgürlüklere ihtiyaçları vardır".
Öndül bu açıklamanın da "üstü örtülü" olduğuna işaret etti; "Çiçek eğer silahlı çatışmalarda ölen insanlardan söz ediyorsa, 'Bu koşullarda insanların ölmesi durumunda insan haklarından sözetmenin olanağı yok, ölenlerin hakları geri getirilemez' demek istiyor herhalde. İnsan öldüğü zaman da cenazesine saygı gösterilmesi gerekir. Yakınlarının hakları vardır. Yakınları ölen ya da öldürülen insanların haklarını ararlar" dedi.
Öndül "Kamu görevlilerin yargısız infazlarla öldürdüğü insanların hakları aranmayacak mı?" diye sordu. (NZ/TK)