HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Bütün marjinal kardeşlerime diyorum ki, biz bu yola birlikte çıktık, sonuna kadar da birlikte gideceğiz” diye konuştu.
CNN TÜRK'te "Ne Oluyor?" programında Şirin Payzın'ın sorularını Önder, çözüm sürecine, Lice’de Mahsum Korkmaz heykelinin yıkılmasına ve Cemil Bayık’ın “HDP marjinallerden kurtulmalı” sözlerini değerlendirdi.
Bayık’ın sözlerinin kendisini yaraladığını söyleyen Önder, şöyle konuştu:
“Cemil Bayık'ın 'HDP bazı marjinallerden kurtulmalıdır' sözleriyle beni kastetmiş olmasını dilerdim ama değil. Seçim sonuçları ortaya çıktı ki bu marjinaller sonuçları ikiye katlamış. Bayık'ın sözleri açıkçası beni yaralayan bir tespit oldu. Burdan kim kasdettiğini bilmiyorum. Beni kastetmiş olmasını dilerim.
“Ben marjinalliğe değil ama kurtulmak kelimesine takıldım. Bizim bileşenler için kullandığımız bir terim değildir. Ben bu partinin ilk dört kurucusundan biriyim. Herkesin burun kıvırdığı zaman buna inanan insanlardan birisiyim. Bütün bileşenlerimizi bu çatı altına çağırma girişimlerinde bulundum. Siyasi alt yapısını hazırlayanlardan biriyim. Emeğim var, bunu çürütmem.
“Son güne kadar emek verenlerle birlikte gideceğiz. Bütün marjinal kardeşlerime diyorum ki, biz bu yola birlikte çıktık, sonuna kadar da birlikte gideceğiz. En büyük marjinal olarak kendimi görüyorum. Siyaseti bırakırsam Cihangir'de muhtarlığa aday olurum. Cihangir'i kimseye yedirmem.”
“Çözüm sürecinde şafağa en yakın noktadayız”
Önder çözüm süreciyle ilgili de “Yürüttüğümüz süreç Meclis'in dört yıllık çalışma temposundan daha yoğun” dedi.
“Çözüm sürecinde şafağına en yakın noktada duruyoruz. Yapılan işler de çok kıymetsizleştiriyor. Az mesafe kaydedilmedi.
“Süreçte iki taraf da güven sorunun aşacak, aşmak zorunda. Heyet olarak süreçteki en büyük moral ve desteği İmralı'dan alıyoruz. Barışın en önemli teminatı İmralı'dır. İmralı ve Kandil arasında bir fikir ayrılığı yok.
“Çözüm süreci niye bitsin? Ya da biterse ne olur? Binlerce canımızı da yitiririz, zamanımızı da, kaynaklarımızı da yitiririz. Ama dönüp dolaşıp şu an oturmakta olduğumuz masanın etrafında oturacağız. Dönüşüp dolaşıp bu masaya oturacaksak neden bu masadan kolayca kalkalım. Ya da bu masayı niye kıralım, kırdıralım, tahrip edelim?” (ÇT)