Af Örgütünün 10 Ekim Ölüm Cezalarına Karşı Dünya Eylem Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 2003de ölüm cezalarıyla ilgili gelişme ve örnekler şöyle sıralandı:
İran:
UAÖ, Yargıtayın Efsane Noruzinin ölüm cezasını onaylaması üzerine, Noruzinin kısa sürede infaz edilme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu öğrendi.
Noruzinin cezasını sadece İranın dini lideri Ayetullah Seyid Ali Khamenei affedebilir. Noruzi 1997de İranın güneyindeki Kiş kentinin Polis İstihbarat Şefini öldürmek suçundan tutuklanmıştı.
İddiaya göre, Noruzi, kendisini tecavüzden korumak amacıyla, meşru müdafaada bulunmuştu. Noruzi, kötü koşullarıyla ünlü Bandar Abbas Cezaevinde tutuluyor.
Bu yıl İranda 83 infaz yapıldı, gerçek rakam daha fazla olabilir.
Japonya:
67 yaşındaki Hakama Iwao, yaklaşık 37 yıldır cezaevinde ve 34 yıldır ölüm cezasının infazını bekliyor. Iwao, Tokyo Gözaltı Merkezinde tutuluyor. Uzun süreli hapislik nedeniyle akıl ve beden sağlığının kötü olduğu bildiriliyor.
Iwao, 30 Haziran 1966da Shimuzu kenti, Yokosunadaki Kogane Miso Fabrikasının yöneticisiyle karısını ve iki çocuğunu öldürmekle suçlanıyor.
Ağustos 1966 tutuklanan Iwao, 23 gün boyunca, defalarca günde yaklaşık 12 saati aşan sorgulamalara maruz kalmıştı. Iwao, ısrarla mahkumiyetine neden olan suçlamaları itiraf etmeye zorlandığını ifade ediyor.
Japonyada en az 118 kişi ölüm cezasına çarptırıldı, bunlardan yaklaşık ellisinin hükmü kesinleşti ve her an infaz edilebilir. Mahkumlara öldürülecekleri, 2 saat öncesinden bildiriliyor; aileler ve avukatlara ise asla karar bildirilmiyor. Ölüm cezası mahkumlarının çoğu yıllarca infazı bekliyor ve zihinsel eziyet çekiyor.
Nijerya:
Nijer Eyaleti Şeriat Mahkemesi, Ahmadu İbrahim ve Fatima Osmanı evlilik dışı ilişki suçundan mahkum etti ve gıyaben, Mayıs 2002de recm cezasına çarptırdı.
İlk duruşma sırasında yasal temsilcileri bulunmuyordu. Şimdi, dava üzerinde çalışan bir savunma avukatları var. Avukat kadınların insan hakları için çalışan Baobab adlı bir Nijeryalı sivil toplum kuruluşu tarafından destekleniyor. Temyizleri devam ediyor.
Geçen sene beş kişi yeni şeriat ceza yasaları uyarınca ölüm cezasına çarptırıldı. Bunlardan bir tanesi, recm cezasını 25 Eylül 2003de Katsina Eyaleti Şeriat Temyiz Mahkemesinin bozduğu Amina Lawal.
1999dan bu yana yeni Şeriat ceza yasası Nijeryanın 12 kuzey eyaletinde uygulamaya girdi. Bu yeni yasalara göre, karşılıklı rızaya dayalı evlilik dışı ilişki ve cinayet davaları için zorunlu ölüm cezası veriliyor.
Suudi Arabistan:
Suudi Arabistan vatandaşı Mesud bin Ali bin Muhammed bin Gimeşan al-Gahtani her an öldürülebilir. 1991de Müsfir bin Ogayim al-Dawsarinin öldürülmesiyle bağlantılı olarak tutuklandı. Adil olmayan bir yargılama yapıldı ve cezası hapiste geçirdiği sekizinci yılda kendisine bildirildi.
Suudi Arabistan çok çeşitli suçlar için ölüm cezası uyguluyor. Şiddet suçlarının yanı sıra, büyü, belli cinsel suçlar, uyuşturucu bağlantılı suçlar ve din değiştirme gibi ölümcül sonuçları olmayan suçlara da ölüm cezası uygulanabiliyor.
Ceza, uluslararası kabul görmüş standartlara uygun olmayan duruşmalar sonrası veriliyor: Duruşmalar kapalı kapılar ardında yapılıyor ve davalıların bir avukat tarafından resmi temsil hakkı bulunmuyor.
2003de en az 40 kişinin cezası infaz edildi.
ABD
John Clayton Smithin Missouride infazı için 29 Ekim 2003 tarihi belirlendi.
Smith, 1999da eski kız arkadaşı Brandie Kearnes ve üvey babası Wayne Hoewingi öldürdüğü gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıldı; mahkumiyet ve cezası için daha fazla temyize gitmemeye karar verdi.
Akıl hastası olduğu, psikotik özellikli çift kutuplu (bipolar) bozukluk, tespit edildi ve tedavisine cezaevinde devam ediliyor. Ağustos 1999da, bir intihar girişimi nedeniyle tedavi gördü ve halen intihar izleme programında tutuluyor.
ABD, 1977de yeniden başladığı infazlarda 900. infaza doğru hızla ilerliyor. 1990dan bu yana 700den fazla kadın ve erkek öldürüldü. Bu yıl neredeyse sayı 60a varıyor.
1977den beri infaz edilenler arasında çocuk suçlular, zihin özürlüler, yeterince temsil edilememişler, suçlu olduğu hala şüpheli olanlar ve yakalandıktan sonra elçilik hakları tanınmamış yabancı uyruklular bulunuyor. ABDde ölüm cezası keyfi, ayrımcı ve hataya eğilimli.
1977den beri yüzden fazla kişi, masum oldukları ortaya çıktığı için ölüm cezasından kurtuldu.
1977den bu yana infaz edilenlerin yüzde 80i beyazları öldürmekten dolayı infaz edildi; oysa ABDde cinayet kurbanı beyazlar ve siyahların oranı neredeyse eşit.
Özbekistan
UAÖye ulaşan bilgiye göre, Mayıs ayında Abror İsaev ve Nodirbek Kerimov cinayet suçuyla ölüm cezasına çarptırıldı.
Gelen bilgilere göre Isaev, Taşkent cezaevinin ölüm hücrelerinde kötü muameleye maruz kaldı. Bunun ardından intihara teşebbüs etti.
Isaevin infazı beklerken zihin sağlığının bozulduğuna dair güçlü belirtiler bulunuyor. Yetkililer bu belirtileri gözardı ederek hem ulusal yasaları hem de uluslararası standartları ihlal ediyor.
Özbekistanda her yıl birçok kişi adil olmayan yargılamalar sonucu ölüme gönderiliyor. Bunlardan birçoğu işkence görüyor. İşkenceyle alınan itiraflar duruşmalarda kanıt olarak kullanılıyor.
UAÖ, Özbekistandaki ölüm cezaları ve infazlarla ilgili gerçek rakamları bilemiyor, çünkü hiçbir resmi rakam yok. Örgüte ulaşan her vakada, mahkumlar gizlice infaz edilmiş.
Aileleri genellikle aylarca sonra durumdan haberdar ediliyor; infaz yeri ve yakınlarının nereye gömüldüğü kendilerine söylenmiyor. Bu nedenle, yas tutmak için gidecek bir mezarları bile bulunmuyor. Birçoğu yıllarca mezarın yerini bulma umuduyla uğraşıyor.
Yemen:
İspanyol vatandaşı Nebil al-Mankali her an öldürülme riskiyle karşı karşıya. Basından edinilen bilgilere göre Başkan Ali Abdullah Saleh, Nebilin ölüm cezasını 11 Eylül günü onayladı.
Nebil al-Mankali, Temmuz 1997de Adendeki bombalama olayıyla bağlantılı olarak sabotaj ve suikast planlamaktan suçlu bulundu. O ve diğer 27 kişiye, itiraf etmeleri için işkence yapıldığı bildirildi. Bu itiraflar daha sonra mahkemeye delil olarak sunuldu ve 27 sanık için hapis cezaları verildi.
Af Örgütü, uzun süredir Yemende ölüm cezasının kullanımıyla ilgili endişelerini dile getiriyor; özellikle ölüm cezalarının uluslararası adil yargı standartlarına uygun olmayan süreçler sonucunda verilmesinden kaygılı.
2003de yaşanan gelişmeler
Tacikistan ölüm cezasının kapsamı daraltıldı
Tacikistan meclisi Temmuz ayında Başkan Imamali Rahmonovun sunduğu ceza yasası değişiklik taslağını onayladı.
Değişiklikler arasında, ölüm cezasının kadınlar, suçun işlendiği sırada 18 yaşından küçük olan erkek çocuklar ve 60 yaşından büyük erkekler için kaldırılması ve ceza yasasında ölüm cezası verilebilecek maddelerin ondan beşe düşürülmesi de bulunuyor.
Bu değişiklikler Başkan Rahmonov imzaladığı an yürürlüğe girecek.
Avrupanın ölüm cezasından muaf bölge olmasına az kaldı
1 Temmuzda Avrupa İnsan Hak ve Temel Özgürlükleri Sözleşmesinin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi - AİHS) ölüm cezasını her koşulda yasaklayan 13 nolu Protokolü yürürlüğe girdi.
13 nolu protokol, savaş ya da yakın savaş tehdidi zamanında işlenen suçlar dışında ölüm cezasını yasaklayan 6 nolu protokolün boşluğunu dolduruyor.
Avrupa Konseyinin sadece 4 üyesi protokole imza ya da onay vermedi. Bunlar Ermenistan, Azerbaycan, Rusya Federasyonu ve Türkiye. Bugüne dek 13nolu protokolü 18 ülke onayladı, 23 ülke ise imzaladı.
BM Medeni ve Siyasi Hakları Sözleşmesi ikinci seçmeli protokolü
Bu sözleşmeyi 18 Ağustos 2003te Paraguayın, 18 Eylül 2003te ise Timor-Lestenin onaylamasıyla taraf devlet sayısı 51e yükseldi. San Marino, 26 Eylülde imzalayarak, toplam imzacı sayısını sekiz yaptı.(BB)